Yanıp kül olmadan önce

Piromani: Yangın ve bunun yarattığı olaylar ile büyülenme durumu… 1978 yılında bir Pazar günü, Norveç halkı tarihin en dramatik cinnet vakalarından birine şahit olur: Çılgınca koşan bir piroman evleri küle, ağaçları alev topuna dönüştürmektedir…

cumhuriyet.com.tr

“Alfred’in ziyareti sırasında bir hikâye anlatıldı. Başlangıçta bunun yangınlarla bir ilgisinin olduğunu sanmıyordum. Bu hikâyeyi daha önce hiç duymamıştım, baştan sona yürek parçalayıcıydı; ama aynı zamanda da bir şeyle dopdoluydu. Ne ad verebilirim buna?
Sevgi.
Olay doğup büyüdüğüm kasabada, yüz yıl önce olmuştu. Bir adam kendini havaya uçurarak intihar etmişti. Otuz beş yaşındaydı. Dinamit kullanmıştı. Söylenenlere göre olayın ardından çevrede dolaşan annesi oğlunun parçalarını önlüğünün eteğine toplamış. Birkaç gün sonra, kısa bir törenin ardından geri kalan ne varsa 35 numaralı mezara konulmuş. Kilise mezarlığı kuralları.
Açıklama olarak günahkâr yazılmış.
Doğru olup olmadığını bilmiyorum. Ama yine de anlaşılır bir şey. İnsan oturup biraz kafa yorarsa yavaş yavaş anlıyor. En sonunda geriye tek doğru kalır.
İnsan böyle yapar. Başka çaresi yoktur. Çevreyi dolaşıp kalan parçaları önlüğünün eteğine doldurur…”


Çağdaş Norveç edebiyatının gelecek vaat eden en önemli yazarlarından Gaute Heivoll, şahit olduğu bu korkunç vahşeti roman kurgusuyla aktarıp, son derece çarpıcı bir esere imza atıyor. Doğduğu yıl yaşanan bu kabusun etkisi altında büyüyen yazar, olgunluk döneminde de bu olayın etkisinden kurtulamamışa benziyor… Her sayfada ritmi artan konu hakimiyetiyle roman, bir yandan piromanın ağzından aktarılan olayları, öte yandan da yazarın kendi gençlik anılarını bir arada örüyor.

Eleştirmenlerin “İnsanın kanını donduracak kadar iyi bir kitap”, “anıtsal bir yapıt”, “varoluşçu bir gerilim romanı” diye tanımladıkları Yanıp Kül Olmadan Önce, okumaya başlayınca kitabın son noktasına kadar elden bırakılamayan bir başyapıt.

Gaute Heivoll

Gaute Heivoll, 1978’de Norveç’in Finsland kentinde dünyaya geldi. Hukuk, psikoloji ve edebiyat öğrenimi yaptı. Antolojilerde ve edebiyat dergilerinde öykü, şiir, deneme ve eleştirileri yayımlanan Heivoll, edebiyat alanındaki çıkışını 2002 yılında Liten dansende gutt (Küçük Dansçı Çocuk) öykü derlemesiyle yaptı. 2003’te yayımlanan Omars siste dager (Ömer’in Son Günleri), yazarın “Yeni çağdaş edebiyatın önemli bir sesi” olarak tanımlanmasını sağladı ve Tiden Ödülü’nü kazandı. 2005 ürünü Ungdomssangen (Gençlik Şarkısı) romanından sonra 2008’de Himmelarkivet (Gökyüzü Arşivi), 2010’da Brage Ödülü’nü alan Før jeg brenner ned (Yanıp Kül Olmadan Önce) adlı yapıtları yayımlandı.