Yandaş yazar saray menüsünü savundu: Kuru fasulye-pilav mı verilecekti?
İktidara yakın Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, Saray'da düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonun tepkilere neden olan menüsünü savundu. Ardıç, "Kurufasulya-pilav mı verilecekti?" diye sordu.
cumhuriyet.com.tr<haber-dikey:1074583,1073586,1071658,1074444,1074661,1072914,1072247>
30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saray'da düzenlediği resepsiyondaki menü tartışılmaya devam ediyor.
İktidara yakın Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, Saray'daki menüye gelen eleştirilere tepki gösterdi. Ardıç menüdeki birçok ürünü kendisinin de bilmediğini itiraf ederek, "kurufasulya-pilav mı verilecekti?" diye sordu.
Engin Ardıç'ın Saray menüsünü savunduğu yazısı şöyle:
Bendeniz Helsinki'de Ren geyiği, Saint- Petersburg'da devekuşu ve hatta kanguru yemiş adamım. Boyum uzamadı tabii, merak ettim, tadına baktım, o kadar.
"Değişik lezzetler tatma" merakı ve zevki herkeste yoktur.
Olanı kınayamazsınız, olmayanı da hor göremezsiniz.
Bu bir "çamur atma" düzeyinde yapılırsa da çirkinleşir.
***
Beştepe'de 30 Ağustos daveti verilmiş, "egzotik" içecek ve yemekler sunulmuş:
Chia tohumu eşliğinde ejder smoothie, liçi meyvesi eşliğinde efuli, starex meyvesi eşliğinde aloevera, orman meyveli spesiyal (özel ama ne?), pataşur içinde Çerkes tavuğu, zencefilli somonlu suşi, tartalet içinde humus, susamlı levrek simidi...
Kemalist yazarlar kıyameti kopardılar.
"Fakir çocuğu" Erdoğan'a yakışıyor muymuş?
***
"Ejder" dedikleri bir çeşit kırmızı kaktüs meyvesi. Kemalistler kızacaklar ama Mersin'de yetiştiriliyor. Hani o çok sevdiğiniz kivi gibi.
(Bunlar kivi de yemezler çünkü Turgut Özal ithal etmiştir.)
"Liçi" çok lezzetli bir Çin meyvesidir. Her malzemeleri ithale dayalı irili ufaklı Çin lokantalarımızda mönüye niçin koymazlar, şaşarım.
Gelse de yesek. (Parasını da "yuan" olarak ödersiniz.)
"Chia" tatsız tuzsuz, sevimsiz bir sebze.
"Brokoli" gibi. Sosyetik hanımlar zayıflama amacıyla kullanıyorlar. Bir halta benzemez.
"Efuli" Lazca sevgili demek, yemeğini bilemedim.
"Yerim seni Fadime" gibilerden bir anlam mı çıkıyor?
Starex'i de bilemedim, pataşuru da.
Aloevera kaşıntıya iyi gelir, yemeği de varmış.
Üst tarafı bildiğiniz Çerkes tavuğu, humus, levrek falan.
Somonlu suşiyi de hapur küpür bütün burjuvazi yiyor.
***
Eee, ne var bunda?
Türk yemekleri vermeliymiş herhalde.
Türk Hava Yolları bunu yapıyor, "yabancı yolcu imambayıldımızın tadına baksın" diye ama... Bir 30 Ağustos davetinde "Türk'e Türk yemekleri" mi tanıtılacaktı?
"Atatürk severdi" deyip kurufasulya-pilav mı verilecekti?
"Çanakkale kahramanları bunu yemişlerdi" deyip buğday aşı mı yoksa?
"İslam yemeğidir" diye "maklube" verselerdi bu sefer de onunla dalga geçilecekti...
"Benim emekçi halkım yemeye bir lokma kuru ekmek bulamazken" edebiyatı, ucuz, basit ve sakil bir popülizm oluyor.
Erdoğan'a çamur atıyorlar ama bunların müşterileri oylarını zaten CHP'ye veriyorlar, nefeslerini boşuna tüketmesinler.
SARAY'IN MENÜSÜNDE NELER VAR?
Hürriyet Gazetesi Demirören Grubu’na satıldıktan sonra Genel Yayın Yönetmeni yapılan Vahap Munyar, 3 Eylül tarihli yazısında, Saray'da düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunun menüsünde yer alan yiyecek ve içeceklerin listesini açıklamıştı. İşte o liste:
“Ejder Meyveli Smoothie (Chia tohumu eşliğinde), Efuli (Liçi meyvesi eşliğinde), Aloevera (Starex meyvesi eşliğinde), Orman Meyveli Special, Bahçe Naneli Limonata, Taze Sıkılmış Portakal, Taze Sıkılmış Greyfurt, Taze Sıkılmış Havuç, Taze Sıkılmış Elma.
Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somonlu Suşi, Tartalet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi, Aydın usulü kuzu çöp şiş.”