Yağ tutucusu olmayan binalar ruhsat alamayacak

İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, artık İzmit sınırları içerisinde yeni bina yapacakların, inşaat ruhsatı alabilmeleri için projelerine mutlaka yağ tutucu sistemi koymaları gerektiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Uygulamanın Türkiye'de bir ilk olduğunu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da bu modeli tüm ülkeye yaymayı umduğunu belirten Nevzat Doğan, en az 3 hanesi bulunan binalar ile yemek yapımı veya dağıtımı ile hayvansal gıda satışı ve üretimi yapan iş yerlerinde yağ tutucu şartı aranacağına dikkati çekti.

Doğan, projelerinde yağ tutucu sistemi bulundurmayan iş yeri ve konutinşaatlarına ruhsat vermeyeceklerini vurgulayarak, “Projelerde bunun gösterilmesi, iskan aşamasında ise yağ tutucunun çalışır halde bağlanmış olması şartı aranacak. Bu şartlara uymayanlara inşaat ruhsatı ve iskan verilmeyecek” dedi.

Doğan, akıllı şehir uygulamaları ile geleceğe sağlıklı şehir bırakabileceklerini belirterek, yağ tutucuların mutfak hatlarının çıkışına bağlanacağını, arıtılan atık suyun kanalizasyona ulaşacağını anlattı.

İzmit'i her anlamda batının gelişmiş şehirlerinin çizgisine, hatta bazı alanlarda önüne geçirme çabasında olduklarını dile getiren Doğan, özellikle atıkların kontrolü ve değerlendirilmesi, geri dönüşümünün sağlanması, çevrenin ve doğanın kirletilmeden korunması için çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Doğan, insanları mahallelerde, okullarda, evlerde ve buldukları her yerde, çevreyle ilgili bilinçlendirme ve atık kontrolü konusunda eğittiklerini kaydederek, “Bütün atıkları değerlendirecek, toplayacak sistemleri kurduk. Pil, elektronik atık, sıvı yağ, karton, lastik gibi geri dönüşüme kazandırılabilecek her türlü maddeleri topluyoruz” şeklinde konuştu.

“Toplanan atık yağlar, biyodizele dönüşüyor”

Bitkisel ve hayvansal yağların, çevreyi kirleten önemli atıkların başında geldiğine işaret eden Doğan, şunları kaydetti:

"Maalesef yıllardır gözden kaçan bir madde olan yağ, lavabolara döküldüğünde kanalizasyonların ve sistemlerin tıkanmasına neden oluyor. Yağ içeren atıkların direk lavabolara dökülmesi, bir çok tıkanmaların başlıca nedenidir. İkinci bir nedeni ve daha büyük zararı da 1 litre sıvı yağın, 1 milyon metreküp suyu kirletmesidir. Bu sıvı yağ, arıtmaya gidiyor ve 1 milyon metreküp suyu temizlemek için arıtma tesisi çalışıyor. Dolayısıyla hem su kirliliği, hem de onu arıtmak için maddi anlamda da kayıp var. Bir de o yağı geriye dönüşebilir enerjiye ve maddeye dönüştürülmesi elde edilen kazancı var."

Üniversiteyle 3 yıldır bir proje geliştirdiklerine işaret eden Doğan, ev ve dükkanlardaki sıvı yağları ile katı yağları toplayıp üniversitede hazırlanan sistemde biyodizele dönüştürdüklerini, bu biyodizelin de belediyenin yağ toplama araçlarında yakıt olarak kullandıklarını bildirdi.

“250 ile 500 lira arasında satılıyor”

Doğan, mutfaktaki su giderinin ayrı bir sistemle kanalizasyona gitmeden bir yağ tutucusunun içinden geçirilerek ayrı bir hat yapılacağını belirterek, bunun çok maliyetli bir şey olmadığını söyledi. Yağ tutucuların 250 ila 500 lira arasında satıldığını ifade eden Doğan, binalarda biriken yağların, istenildiği taktirde belediye görevlilerince toplanacağını bildirdi.

Doğan, insanların sorumsuzluğu ve bilinçsizliği nedeniyle çevre kirliliğinde artış görüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"1 litre yağ, 1 milyon litre suyu kirletmesi çevre kirliliği açısından korkunç bir rakam. Bu nedenle atık su arıtma tesisleri, katı atık yönetimi, enerji geri kazanımı, yağ ve çöp tutucular günümüzde büyük önem kazanmıştır. Binalar, yemekhaneler, sanayi tesisleri, oto servisleri ve yıkama yerlerinden kaynaklanan yağlar, çevre için büyük risk oluşturmaktadır. Vatandaşlarımızı yağını toplamaya alıştırıyoruz. Bir adım ileri gittik ve vatandaşımızın yağını her noktada toplayalım dedik ve yağ tutucu zorunluluğunu getirdik."

Doğan, kanalizasyon şebekelerinin atık kanalı olarak kullanıldığına vurgu yaparak, “Bu nedenle kanallar tıkanmakta, yollar kazılıp, trafik tıkanmakta ve boş yere masraf yapılmaktadır. Atık su içindeki hidrojenli ve kokulu bileşikler kimyasal reaksiyona girerek sıvı yağları katılaştırıp, tıkanmalara neden oluyor” diye konuştu

Göl, deniz ve akarsulara ulaşan yağ tabakasının yüzeydeki oksijen transferini engelleyerek canlı yaşamını tehdit ettiğine dikkati çeken Doğan, geri kazanılan atık yağların doğayı koruduğunu ve ekonomik açıdan önemli faydalar sağladığını bildirdi.

“Bu uygulama Türkiye'ye örnek olacak”

Bu uygulamanın, Türkiye'de hiç bir belediyede uygulanmadığını anlatan Doğan, 1 Ekim'den bu yana projesinde yağ tutucu olan 30 kadar binaya ruhsat verdiklerini kaydetti.
Doğan, vatandaşların da bu uygulamaya destek verdiğini belirterek, “Hatta memnuniyetlerini bize bildiriyorlar. 500 lira vererek bir sistem kurmuş oluyorlar. Bu hem çevreye, hem ülkeye, hem de ekonomiye katkı sağlıyor. Vatandaşımız çok sağduyulu bu konularda” dedi.