WWF-Türkiye'nin son ayağı Bursa'da yapıldı

WWF-Türkiye'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin 4'üncü büyük kenti olan Bursa'nın iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğinin ve alınabilecek önlemlerin tartışıldığı toplantıya merkezi ve yerel yöneticiler ile özel sektör ve yerel sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katıldığı belirtildi.

Dünya liderlerinin Kopenhag'daki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı'nda sürdürdüğü tartışmaların somut sonuçlara varmasının öneminin vurgulandığı toplantıda, sanayi ve çevrenin birbirine düşman olarak görüldüğü dönemin kapanmasının şart olduğu ifade edilen açıklamada, iklim değişikliğiyle mücadelede özellikle teknolojideki yeniliklerin ve iklimle dost sanayiye yapılacak yatırımların gezegeni kurtaracak hamleler olduğu bildirildi.

Toplantıda doğal kaynaklarıyla eşsiz bir coğrafya üzerinde kurulu olan Bursa'nın içinde bulunduğu çarpık kentleşme ve yapılaşma sürecinin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurduğunun anlatıldığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
''Umutsuzluğa kapılmak yerine planlı çalışılarak ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak önlem alınmasıyla Bursa'nın 'yeşil' unvanını yeniden hak edebileceği belirtildi. Ülkemizde iller bazında yenilenebilir enerji potansiyeli atlaslarının oluşturulmasının Bursa'da sanayicinin yenilenebilir enerjiye yönelik adımlarını şekillendirmesine yardımcı olacağı vurgulandı. Toplantıda, ayrıca, sanayicinin çevrenin para götüren değil kazanç getiren bir çalışma alanına dönüştüğünün artık farkında olduğu, bunun umut verici bir gelişme olduğu belirtildi.''

Açıklamaya göre, WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, sera gazı emisyonlarının oluşmasında tarihsel sorumluluğu olan sanayileşmiş ülkelerin bu konuda tamamen masum ancak mağdur durumda bulunan gelişmekte olan ülkelerin düşük karbon ekonomisine geçişini desteklemesi gerektiğini bildirdi.

Baştak, şunları kaydetti:
''Bursa gibi ülke ekonomisinde önemli yeri olan ve güneş, rüzgar, jeotermal gibi sürüdürülebilir enerji kaynaklarına sahip kentlerimizdeki sanayi ve ticaret faaliyetlerinin ve ilgili yatırımların iklimle dost olması ve desteklenmesi de bu kapsamda ele alınmalı. Sera gazı emisyonlarıyla ilgili kanun ve yönetmeliklerdeki belirsizliklerin ve tanımsızlıkların zaman yitirmeden giderilmesi ve farklı sektörlerin katılımcılık anlayışı çerçevesinde iş birliği içinde çalışması çözümün önemli parçalarıdır.''

WWF-Türkiye Çevre Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem de her tehdidin yeni fırsatlar doğurduğunu belirterek, bugüne kadar alışılan yüksek karbonlu yaşamın düşük karbonlu yaşama dönüştürülmesinin yeni iş fırsatları ve yeni yatırımlar anlamına geldiğini ifade etti.