Vural'dan 'sülük'lü toplantı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili yeni iddialarda bulunarak, ''Ankara'nın hak ve hukukunu sülükler gibi emen yönetim anlayışından kurtulma vakti 29 Mart'tır'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı kriz paketini eleştirirken, Erdoğan'ı da, "Ekmek yoksa pasta yesinler" diyen Fransız Kraliçesi Marie Antoinette'ye benzetti.

Vural "Başbakan kriz paketi ile, Marie Antoinette'nin 'ekmek yoksa pasta yiyin' dediği gibi, dargelirli vatandaşa kurusoğan bulamıyorsan konut al, otomobil al diyor" diye konuştu.

Vural, 10 milyon seçmenin oy kullanmasını etkileyecek olan kimlik numarası nüfus cüzdanında bulunmayan vatandaşların oy kullanamamasına ilişkin sorunla ilgili, siyasi partiler olarak yarın YSK Başkanı Muammer Aydın'la görüşeceklerini bildirdi.

Vural Başbakan Erdoğan'ın anayasa değişikliğiyle ilgili sözlerini "Vatandaş can kasap mal derdinde. Başbakan taş atıyor bizler çıkartmaya çalışıyoruz. Bence tartışmaya, uğraşmaya değmez" şeklinde değerlendirdi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz'la birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı ekonomik kriz paketini değerlendirdi. Erdoğan'ın açıkladığı kriz paketinin dargelirli vatandaş için hiçbir anlamının olmadığını kaydeden Vural, "Sayın başbakan, vatandaşın kurusoğana muhtaç olduğunu söylüyor, kriz paketiyle araba alın, konut alın diyor Marie Antoinette'nin ekmek yoksa pasta yiyin dediği gibi. Tarım kesimi çökmüş, işsizlik 13.6'ya çıkmış, başbakan kriz paketi açıklıyor, adeta ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin diyor. Vatandaşın ocağını söndüren krize bakış açılarını gösteren ciddi bir çelişki bu. AKP'nin adalet ve kalkınma politikalarının neticesi. 800 bin ocak söndü Sayın Başbakan kömürle ısınmaz" diye konuştu.
 

"Vatandaşın cenazesini mercedesle götüreceğiz"

İşsizlik Fonu'nda 50 milyar TL biriktiğini, Şubat ayında 1.2 milyar TL'nin Fon'dan bütçeye aktarıldığını kaydeden Vural, hükümetin Şubat ayıyla ilgili bütçe gerçekleşme oranlarını açıklamadığını belirtti. Vural "Bu para seçim ekonomisi için kullanılıyor. 22 Temmuz'da olduğu gibi harcamaları gizlemek için bütçe gerçekleşme oranları seçimlerden sonra açıklanacak" dedi. Erdoğan'ın açıkladığı paketin vatandaşın derdine derman olacak bir paket olmadığını da dile getiren Vural, Başbakan'ın "Artık hayatlarında Mercedes otomobil kullanmayanlar, hiç olmazsa şu cenazelerini Mercedes araçlarla taşıyalım. Mercedes araçlardan cenaze araçları da yapmaya başladık" şeklindeki sözlerini hatırlatarak "Sayın Başbakan vatandaşın cenazesini Mercedes'le götüreceğiz" dedi.
 

"YSK Başkanı ile görüşeceğiz"

Vural Nüfus cüzdanında kimlik numarası olmayanların oy kullanamamasını öngören sorunla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini belirten Vural, dün AKP ve CHP grup başkanvekilleri ile biraraya geldiklerini ve YSK Başkanı ile görüşme yapılmasının sözkonusu olduğunu bildirdi. Vural şöyle konuştu:
"MHP'nin seçmen kütükleri konusundaki endişelerinin ne kadar haklı olduğunu gösteren tipik bir örneği yaşıyoruz. Seçim gelmiş kapıya, vatandaş oy kullanamayacak bir duruma getirilmiştir. Bu konuda ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. 'Meclis olarak ne yaparız?' diye bir ön değerlendirme yapıldı. Diğer siyasi partiler de bu konudan şikayetçi. YSK Başkanı'na bu konuda bir takım öneriler yapılacak. Siyasi partilerin; endişelerini, seçme hakkının kullanılmasının önünü açacak tedbirleri konusundaki görüşlerini YSK'ya iletme ihtiyacı doğdu."
 

"Parmak boyası gündeme gelebilir"

Vural, ne tür öneriler yapılacağı yönündeki bir soruya ''Parmak boyası gibi bir konu yeniden gündeme gelebilir. TC kimlik numarasıyla ilgili yasal bir düzenleme gerekiyorsa o yapılabilir. YSK'nın bu konudaki görüşünün yeniden değerlendirmesi istenebilir. Nüfus müdürlükleri, vatandaşların kimlik numaralarını, önceden bir bildirimde YSK'ya iletebilir. Nüfus müdürlüklerinde sıra çok. Vatandaş sıkıntı içerisinde.'' karşılığını verdi. Vural, MHP adına yarın YSK Başkanı ile yapılacak görüşmeye Genel başkan Yardımcısı Faruk Bal'ın katılacağını bildirdi.
 

"Başbakan atıyor hepimiz çıkartmaya çalışıyoruz"

Vural, bir soru üzerine Başbakan Erdoğan'ın anayasa değişikliğine ilişkin sözlerini de değerlendirdi. Erdoğan'ın sözlerini "yoruma değer" bulmadığını ifade eden Vural, "Vatandaş can kasap mal derdinde. Bunları seçimden sonra değerlendirmek daha doğru olur. Anayasa değişikliği konusunda MHP'nin tutumu belli. Başbakan taş atıyor bizler çıkartmaya çalışıyoruz. Bence uğraşmaya, tartışmaya, yorumlamaya değmez" diye konuştu.
 

"Kütahya Şeker fabrikası" ile ilgili usulsüzlük iddiası

Basın toplantısında Kütahya Milletvekili Alim Işık ise Kütahya Şeker Fabrikasının özelleştirilmesiyle ilgili usulsüzlük iddialarını gündeme getirdi. Başbakan Erdoğan'ın 19 Mart'ta Kütahya'da miting yapacağını hatırlatan Işık, usulsüzlük iddialarıyla ilgili sorularına Erdoğan'ın miting alanında yanıt vermesini istedi.

Konuyu 2008 yılında ve 13 Şubat 2009'da verdiği soru önergeleriyle Başbakan Erdoğan'a sorduğunu belirten Işık, 2004 yılında özelleştirilen Kütahya Şeker Fabrikası'nın "bedava"ya satıldığını savundu. Fabrika'nın 2003 yılı karının 10 milyon 890 bin TL olmasına ve 7-8 milyon TL'lik stoku bulunmasına rağmen 25 milyon TL'ye satıldığını kaydeden Işık, özelleştirmenin ardından Türkiye Şeker Fabrikaları genel müdürlüğüne ait bir parselin, firmaya tapuda tahrifat yapılarak aktarılıp aktarılmadığını sordu. Işık, Fabrikaya ait 253 bin metrekarelik bir alanın, Kütahya Belediyesi tarafından ototerminal alanı olarak imarının yapıldığını, ancak imar değişikliği ile bu alanın şimdi ticaret merkezine dönüştürüldüğünü ifade ederek Başbakan Erdoğan'a "Bu alanda ne kadarlık rant ve fabrika ortakları için ne kadar kazanç sağlanmıştır?" diye sordu.

 

 ''Ankara'nın hak ve hukukunu sülükler gibi emen yönetim anlayışından kurtulma vakti 29 Mart'tır''

Bu özel şirketin, Ankara'da otopark işlettiğini ve hafriyatları topladığını ileri süren Vural, şu iddiaları dile getirdi:
''Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisinde 15 Şubat 2008 tarihinde, Gölbaşı İlçesi Karagedik Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alanında imar değişikliği yaptı. Karagedik'te Ankaraspor'un arsaları var. 41 no'lu parselde 67 bin 600 metrekare, 47'de 88 bin 850 metrekare, 2886 parselde, 506 bin 312 metrekare... Ankaraspor'un sahip olduğu bu yerlerde imar planı değişikliği ile büyük rantlar geçiriliyor. Bu spor kulübünün onursal başkanı Melih Gökçek, ikinci başkanı oğlu. Bu rant kime, nereye gidiyor? Ankaralı, sülük gibi emilen bu rantların nereye gittiğini merak ediyor. Ankara bu sülüklerden kurtulacak, kurtulmalıdır. Ankara'lıların hakkı ve hukuku sülük gibi emilmekte. Rantlar yandaşlara spor kulübü aracılığıyla bölüştürülmektedir. Bu zimmet suçu işlenmiştir, belgesi yoktur. İvedilikle Gökçek hakkında Cumhuriyet savcılarının adım atması gerektiği açıktır. Seçim, Sayın Gökçek'i kurtaramayacaktır. Ankara'nın hak ve hukukunu sülük gibi emen yönetim anlayışından kurtulma vakti, 29 Marttır. Ankaralılar bunun hesabını soracaktır. Türkiye'de hukuk ve yargı işlemelidir. Yargının işlemesini de ivedilikle bekliyoruz.''

Vural, şişeleri tek tek havaya kaldırarak, ne anlama geldiği konusunda da gazetecilere bilgi verdi.