Vural'dan Arınç'a: Cesaretin varsa...
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, şike cezalarında indirim sağlayan yasanın veto edilmesi sonrası "Yeniden göndermeye cesaret edemezler" yönünde açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a "Cesareti varsa kanunun Genel Kurul'da görüşüldüğü gün hükümet sırasında oturup 'hayır' desin" çağrısı yaptı.
cumhuriyet.com.trMHP'li Vural Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Meclis'in bütçe maratonuna hazırlandığını söyleyen Vural, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın AB ülkeleri için "Borçlanarak yaşıyorlar" sözlerini anımsatarak, Türkiye'de de durumun farklı olmadığını söyledi. Türkiye'deki cari açığın GSMH'nın binde 3'ü iken 80 kat artarak yüzde 10'lara dayandığını, 2002 yılında hane halkı borcunun yüzde 4.3'ten yüzde 41'lere dayandığını söyleyen Vural, halkın gırtlağa kadar borca batırıldığını savundu. Vural, borçlanarak büyüme modelinin duvara yaslandığını söyledi.
Vural, ABD Başkan Yardımcısı Biden'in Türkiye ziyaretini de değerlendirdi. Biden'in Irak'ın üçe bölünmesi, Ermeni Soykırımının kabul edilmesi ve Kıbrıs konularında tehditkar bir üslup sergilerken dönemin yöneticilerinin "Hayır" yanıtları verdiğini hatırlattı, o zaman "hayır" denilirken bugünün yöneticilerinin ABD'nin dayatmalarını "ev ödevi" olarak gördüğünü ileri sürdü.
"Arınç'ın sözleri yakışıksız"
MHP'li Vural, "Bu bir vakıa" diyerek Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şike yasasıyla ilgili veto kararından sonra yaptığı, "Bu veto kararından sonra kimse gayret etmeyecek, cesaret göstermeyecektir" yönündeki sözlerini "çok yakışıksız" olarak nitelendiren Vural, "Tehdit ediyor. Sen kimsin. Otur oturduğun yerde. Başbakan'ın bir süre AKP'de yok olması AKP diye bir partini olmadığını ortaya koyuyor. RTE'den başka bir iradeleri de olmadığı ortaya çıkıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Arınç'ın bu ifadeleri kendi grubundaki milletvekilleri açısından da yakışıksız. Bu ifadeleri kullanması Meclis'in siyasi partilerin iradesini yok sayan, Cumhurbaşkanının iradesini Meclis'in iradesinin üzerinde gören bir anlayış. İktidar partisinin milletvekillerinin görüşlerini de hiçe sayıyor" dedi. Kanunun Perşembe günü Adalet Komisyonu'nda görüşüleceğini hatırlatan Vural, MHP'nin duruşunun arkasında olacağını söyledi.
Vural, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın, "Memur-Sen evet dedi, diğerleri hayır dedi, Memur-Sen'in isteklerini yapacağız" yönündeki açıklamasının sarı sendikacılığın bir göstergesi olduğunu ileri sürerek, "Ne yapacaksın, ekmeğini mi keseceksin. Hapse mi atacaksın? Bu zihniyetin Türkiye'ye demokrasi getirmesi mümkün değildir" dedi. Arınç'ın yüzbinlerce üyesi olan sendikaları "Bu benim memurum", diğeri "ötekinin memuru" diye ayırdığını belirten Vural, "Arınç'ın mantığı ile biz HSYK düzenlemesine hayır dedik. Biz hayır dediğimize göre bu hakimlerin bizi mahkum etmesi gerekmekte" dedi.
El Cezire'deki program
Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Arınç'ın arka arkaya düzenlediği basın yayın organlarının temsilcileri ile yaptığı toplantıyı "Yüksek Sansür Kurulu" olarak nitelendiren MHP'li Vural, Arınç'ın El Cezire televizyonuna verdiği bir röportajı soruları beğenmeyerek yarıda bıraktığını ileri sürdü. Ahmet Mansur'un 29 Kasım'da AKP Genel Merkezi'nde yaptığı "Hudutsuz" programında, Mansur'un "Suriye muhaliflerini neden destekliyorsunuz?" sorusuna Arınç'ın "Böyle bir şey yok" diye yanıt verdiğini, Mansur'un bunun üzerine "O kadar muhalif askeri Türkiye'ye mumyalamak için getirmediniz herhalde" diye tekrar sorunca Arınç'ın, "Beni sorguluyor musunuz? Ben 40 yıllık siyasetçiyim. Bana böyle soru soramazsınız" diyerek mikrofonları atarak programı terk ettiğini ileri sürdü. "KPSS, ÖSS gibi soruların önceden mi verilmesi gerekiyor?" diye soran Vural, çanak soru yöneltilmesini istediklerini savundu.
Cesaretin varsa...
MHP'li Vural şike cezalarında indirim sağlayan yasanın vetosu sonrası "iktidar ile köşk arasında sorun mu var?" yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine, "Başbakan yokken devreye girme sanırım. Başbakan yok biz devreye girelim herhalde. Bir rol kapma. Paylaşma gayretleri. Öyle görüyoruz ama Arınç'ın cesareti varsa gidip hükümet adına Meclis'te görüşüleceği zaman hükümet sırasında oturmasıdır. Cesareti varsa. Cesareti varsa ben hükümet adına oturacağım ve "hayır" diyeceğim desin. Cesareti varsa bunu söylesin" dedi.
Arınç'ın veto sonrası "Cesaret edemezler" şeklindeki açıklamasını tekrar hatırlatan Vural, "Kendi grup başkanvekillerinin imzasını da fasulyeden görüyor. Sivrisinek gibi görüyor. Bu yaklaşım tarzını çok yanlış gördüm. Kimse Meclis'in iradesine ipotek koyamaz. Cumhurbaşkanı sözünün üzerine söz söyletmeyiz diyerek Meclis'i yok saymak kabul edilemez" dedi.
Herkes post peşinde
"Sırça köşklerle ilgili mücadele başladı mı acaba?" diye soran Vural, AKP grubunun iradesi varken hükümetten Arınç'ın devreye girip Meclis iradesini yok saymanın devlet yönetimi açısından müdahale etmesinin sağlıklı olmadığını söyledi. Erdoğan'ın son dönemi olduğunu, Erdoğan'ın bundan sonra "tarıma döneceğiyle" ilgili açıklamaları hatırlatan Vural, "Kendi bilecekleri iş ama devlet yönetimi açısından doğru bulmuyoruz. Siyasi boyutu ileride ortaya çıkacaktır. Ama ikircikli tavır devreye girmeler bizce devlet yönetimi açısından doğru değil. Cumhurbaşkanı seçimi 2012 mi 2014 mü olacak? Tahminler yapılıyor. Herkes post peşinde. Bu tür tartışmaların yaşandığı bir dönemi birlikte göreceğimizi düşünüyorum. Başbakan hasta yatağında iken bu konuda hükümet içinden farklı değerlendirmelerin ortaya çıkmasını devlet yönetme açısından doğru bulmadığımızı düşünüyoruz" dedi.