Vural: Çelişki var
MHP Başkanvekili Oktay Vural; milletin, işçinin, esnafın, memurun sıkıntısı arttıkça, uluslararası finans piyasalarında Türkiye'nin kredi notunun o kadar yükseldiğini belirtti ve ''Bunda çelişki var'' dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Başkanvekili Oktay Vural, MHP'nin Karaman Milletvekili Hasan Çalış, Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmada, uluslararası kredilendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu yükselttiğini söylediğini belirten Vural, ''Erdoğan, geçmiş yıllarda yaptığı konuşmalarda notlara ilişkin (şikeli not veriyorlar) ve (verdikleri notlar güvenilirsiz) sözlerini kullanıyordu'' dedi.
Vural, ''Uluslararası kredilendirme kuruluşlarının ipine sarılıyor, bundan medet umuyor. Hani notlar şikeliydi, güvenilirsizdi? Başbakan ne hesap ne de kitap biliyor. Dün söylediğini bugün unutuyor. Türkiye'nin notunu düşürmeleri şikeli idiyse, bugün hangi şike çerçevesinde yükselttiler?'' diye sordu.
Şike konusunun spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak'ın ilgi alanına girdiğini belirten Vural, ''Milletimizin, işçimizin, esnafımızın, memurumuzun sıkıntısı ne kadar artarsa Türkiye'nin kredi notu o kadar yükseliyor; bunda çelişki var. Acaba teşvik şikesi mi var? IMF'ye teslim olunması için mi şike yapıyorlar? MHP olarak sizin ipliğinizi pazara çıkarmaya hazırız'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın ''işine geldiğinde simit çay, işine geldiğinde süt hesabı yaptığını'' ifade eden Vural, 2006 ile 2010 yılları arasındaki emeklinin alım gücü ile ekmek ve peynir fiyatlarını karşılaştırdı.
Vural, şöyle devam etti:
''Ekmek fiyatlarının 2006'nın fiyatlarının altında olmasına rağmen 4 yıl içinde 100 ekmeğin 41'i eksilmiş. Memur, maaşıyla 4 yıl önce 100 ekmek alıyorken şimdi 59 ekmek alabiliyor. Bizim kılavuzumuz milletimizin filesi, yurt dışı değil. Milletimizin filesinin hesabını yaptık, Başbakan fileye koymadığımız sütü kendisine referans almış. Sütün fiyatını 80 kuruştan 45 kuruşa düşürdüler, emekli maaşlarıyla mukayese ediyorlar. Artık süt üretenler borçlarını ödemek için ineklerini kesiyorlar. Süt paritesi de tutmayacak, belki hava, civa paritesini kullanabilir. 'hava bedava daha ne istiyorsunuz' diyebilir. Mizanı tutmadı ama izanı da eksik kalıyor. Emeklileri çok emeklettiriyor ya onun için süt referansına başvuruyor. Başbakanın ifadeleri, yalancı emzikten başka bir şey değil; Teyyo marka yalancı emzikten ibaret.''
"Mandacı çaresizler" benzetmesi
AkP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in ''AKP'den önceki iktidarların Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve terör konularında öğrenilmiş çaresizlik içerisinde oldukları'' yönünde kullandığı sözün ardından ''çaresizlik hayvana yakışır'' dediğini hatırlatan Vural, Çelik'in tüm insanlardan ve insanlıktan özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Vural, şöyle konuştu:
''Gemi azıyı almış, bundan önceki dönemleri haksızca bu tip benzetmelerle dile getirebilecek kadar pervasızlaşmış bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız. Sayın Hüseyin Çelik'in bu benzetmesinden dolayı bütün siyasilerden ve insanlıktan özür dilemesi gerekir. Bir eşrefi mahlukat olan insanı teşbihle başka bir şeye benzetmek ve böyle bir kişinin Milli Eğitim Bakanlığı yapmış... Ne kadar talihsiz bir dönem. Bütün bunları Başbakana sormak lazım, bu konuda ne düşünüyor? Bu konuda bir düzeltme yapmaları gerekmektedir.
Milletin seçtiği siyasileri neye benzetiyor; aslında kendinin neye benzediğinin yorumunu yapıyor. Kendisini tarif ediyor herhalde. Benzetme yüz kızartıcıdır. Aynen bu sözleri iade ediyorum. Türkiye'nin dış politikasını, teslimiyetçi bir dış politikaya dönüştürüp, yabancıların istek ve arzularına göre dış politika ve açılım peşinde koşanlara hangi çaresizlik tarifi yapmak lazım; ben bunlara 'mandacı çaresizler' diyorum.''
MHP Grup Başkanvekili Vural, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a yönelik davranışla ilgili olarak, resmi özür beklediklerini söyledi.
Büyükelçinin derhal çekilmesi gerektiğini savunan Vural, iki ülke arasındaki karşılıklı ilişkilerin saygıya bağlı olduğunu, ilişkilerin kurulması için öncelikle saygının temin edilmesi gerektiğini vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın başka dilde eğitimin söz konusu olmadığına yönelik beyanları bulunduğunu belirten Vural, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın ''Kürtçe eğitim üniter yapıyı bozmaz'' şeklinde açıklamalarına ilişkin gazete kupürünü gösterdi. Vural, Yazıcı'nın Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi olduğunu ve Başbakan'ın sözcüsü konumunda olduğunu belirterek, ''Başka dilde eğitim olmayacağı kuyruklu yalan'' dedi.