'Vergiler ertelensin'
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Tamer Dinçşahin "Sel felaketinde birçok üyemizin gerek araçları gerekse işyerleri zarar görmüştür" dedi.
cumhuriyet.com.trUluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Tamer Dinçşahin, taşımacılık sektörünün ekonomik kriz nedeniyle zaten belli bir durgunluk içinde olduğuna ve şimdi de sel felaketi ile karşı karşıya kaldığını söyledi.
Dinçşahin, "Sel felaketinde birçok üyemizin gerek araçları gerekse işyerleri zarar görmüştür. Felaketten birçok altyapı hizmetinin de etkilenmiş olması nedeniyle halihazırda mevcut işyerlerinin kısa zamanda çalışabilir hale gelmesine olanak yoktur. Arşivlere, bilgisayarlara, dokümanlara ulaşabilmek mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla bu durumdaki işyerlerinin kısa süre içinde fatura, beyanname, SSK bildirimi gibi yasal zorunlulukları yerine getirmesi de mümkün olamayacaktır" dedi.
İstanbul'da UND Merkezi'nde konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Dinçşahin, yapılan hasar tespit çalışmaları çerçevesinde Halkalı Gümrüğü hariç olmak üzere 120'nin üzerinde araç hasar gördüğünü, Halkalı Gümrüğü'nde yer alan sadece bir depodaki hasar miktarının 2 milyon Avro'nun üzerinde olduğunu söyledi.
Doğal afet nedeniyle can ve mal kaybına uğramış işyerlerinin, böyle bir ortamda devlete karşı olan yükümlülüklerinde sıkıntı yaşanmaması için en kısa sürede yasal düzenleme yapılması ihtiyacı bulunduğunu belirten Dinçşahin, "Hiç vakit kaybetmeden böyle bir kararın alınması, hem devletin kayıplarını önleyecektir, hem de mağdur durumda olan firmalarımızın nefes almalarını sağlayacaktır. Böylece firmalar çalışmalarını sürdürebilecek duruma gelerek, devlete ve çalışanlarına karşı da yükümlülüklerini yerine getirebilecektir. Sektörümüz adına yetkililerden istirhamımız, yapılacakların en kısa sürede yapılarak, yaraların sarılmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıda, sektör olarak Hükümetten isteklerini de dile getiren Tamer Dinçşahin, sektörde yer alan firmaların araçlarının yaklaşık yüzde 25'ini ekonomik kriz nedeniyle, parklara çekmek zorunda kaldığını ve bu kapsamda maliyet kalemlerini de en aza indirebilmek için parklara çekilen araçların sigortalarının da iptal ettirilmiş olduğunu söyledi. Dinçşahin şöyle devam etti: "Bu kapsamda söz konusu felakete maruz kalan araçların önemli kısmını da bu araçlar oluşturuyor. Firmalarımızın uğradığı zarar oldukça büyüktür. Bu zararın en aza indirebilmesi için en başta yine Sayın Bakanımızdan destek talebimiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere, Ulaştırma Bakanlığı Yetki Belgesi Ücretlerinden firma başına 50 bin TL ücret almaktadır. Alınan ücretlerden oluşturulacak bir fon ile zarara uğramış olan taşımacılarımızın desteklenmesi bu aşamada en çabuk destek olacaktır. Sayın Bakanımızın bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğine inanmaktayız."
Dinçşahin önerilerini sıralarken, selden zarar gören bölgelerin 'Afet Bölgesi' ilan edilmesini ve Maliye Bakanlığı'nca sel felaketinin mücbir sebep olarak kabul edilerek KDV başta olmak üzere bu bölgelerde işyerleri ya da malları zarar gören işletmelerin vergi bildirim ve ödemelerine herhangi bir cezai yaptırım olmaksızın erteleme olanağı sağlanması gerektiğini kaydetti. UND Başkanı, bu kuruluşların Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim ve ödeme yükümlülüklerinin de ertelenmesini, Gümrük Müsteşarlığı'nın da Açık Beyannameler ile ilgili olarak kolaylıklar göstermesini istedi.
'Lojistik köylerle kurtuluruz'
Tamer Dinçşahin, UND tarafından önerilen Lojistik Köy konseptine de değinirken şöyle konuştu: "Maalesef bu afet de gösterdi ki, uzun zamandır dile getirdiğimiz 'Lojistik Köyler'in acilen hayata geçirilmesi zorunludur. Lojistik köyler en basit anlatımıyla, çok sayıda lojistik ve taşımacılık firmasının alt ve üst yapısıyla organize olarak bir bölgeye toplanmış halidir. Şehir içinde bulunan TIR parkları, antrepolar, şirket depoları, gümrük alanları gibi fonksiyonların dağınıklığı lojistik firmalarımızın verimliliğini olumsuz etkilemektedir.İstanbul örneğine bakıldığında 7000'den fazla depo, 400'den fazla antrepo, dağınık konteyner ve TIR park sahaları şehrin muhtelif yerlerindeki rastgele yapısıyla, etkinlik ve verimlilik ve trafik açısından önemli sorun kaynağı oluşturmaktadır. Dün meydana gelen sel felaketinde de görüldüğü üzere, lojistik faaliyetlerin İstanbul gibi büyük bir kent içerisinde bu kadar dağınık ve plansız olarak gerçekleştirilmeye çalışılması, artık faaliyetlerin gerçekleştirilebilirliğini de tehdit etmeye başlamış; artan faaliyetlerimiz karşısında yetersiz kalan altyapılar aslında basit önlemlerle zayiat verilmemesi mümkün olan bu tür bir sel olayında "felakete dönüşmüş", can ve mal kaybına yol açmıştır."