Velilere uyarı: Kendi çocukluğunuzu düşünün

Karnesi iyi olan öğrencilerin coşkuyla beklediği tatilin, karnesi kötü olan öğrencide kaygı yarattığını belirten uzmanlar velileri uyarıyor. "Karne, çocuğun başarılı ya da başarısız olarak etiketlendiği bir belge değildir" diyen uzamanlar, karnenin öğrencinin bulunduğu eğitim ortamında ondan beklenen bilgi ve beceri alanındaki yeterlilikleri ne derece gösterdiğine ilişkin bir değerlendirme olduğunun altını çizdiler. Uzmanlar velilere "Karneyi çocuğun kişiliğinin bütününe yönelik bir değerlendirme aracı olarak kullanmayınız. Çocuğunuzu başka çocuklarla ve özellikle de kardeşiyle kesinlikle kıyaslamayın" uyarısında bulunurken, çocukları başkalarıyla kıyaslamak yerine, kendi çocukluklarını düşünmelerini tavsiye ediyorlar. "Çocukluğunuzda rahatsız olduğunuz davranışları çocuğunuza göstermeyin" diyen uzmanlar fazla ödev konusunda da uyarıyor. Tatilin bir dinlenme süresi olduğu düşünülerek öğrencilere fazla ev ödevi verilmemesi gerektiğini belirten uzamanlar, tatilde öğrencilere; okuma, sinemaya gitme, ailesi ile birlikte sosyal ve kültürel etkinliklere katılmasının önerilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.

Eğitim sendikaları da karnesinde düşük ya da zayıf notu bulunan öğrencilerin velilerinin sağ duyulu davranmaları gerektiğine vurgu yapıyor. Yetkililer, "Veliler çocuğun üstüne gitmemeli, gereksiz telkinler çocuğu okuldan ve dersten soğutabilir. Bunun yerine öğretmen veli işbirliği içinde olmalı ve çocuğun başarısız olmasına neden olan faktörleri ortadan kaldırmak için çalışmalılar" görüşünü paylaşıyor.

Sosyal aktivite

Uzmanlar öğrencilerin yaz tatillerini ise iyi planlaması önerisinde bulunurken, yaz tatilinde olabildiğince az televizyon izlenmesi, bunun yerine yaz okulları vb. sportif ve sosyal aktivitelerle zamanın değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. "İyi değerlendirilmiş bir yaz tatili, iyi geçirilecek bir eğitim öğretim yılı demek" diyen uzmanlar, tatillerin, yoğun bir eğitim-öğretim döneminin ardından dinlenme zamanı olduğunun altını çiziyorlar. Ancak dinlemenin, zamanın 'boş' geçirilmesi demek olmadığına dikkat çeken uzmanlar, kitap okumanın yorucu bir faaliyet olmadığını, bu nedenle tatilde kitap okumaya ara verilmemesi gerektiğini belirtiyorlar. Uzmanların yaz tatilinde yapılması gerekenlere ilişkin görüşü şöyle:

"Olabildiğince az televizyon izlenmeli. Bunun yerine yaz okulları vb. sportif ve sosyal aktivitelerle zaman değerlendirilmeli.
Tatile çıktıktan sonra, derslere 10-15 gün ara verilmeli. Bu genel bir zihin dinlenmesi sağlar.
Temmuz ayında tatil kitapları ve benzeri yardımcı kaynaklar elimizin altında bulunmalı ve her gün en azından yarım saat onlarla zaman geçirmeli.
Ağustos ayının 15'inden itibaren çalışmalara hız verilmeli. Öncelikle, geçtiğimiz yıl işlenen konular tekrar edilmeli. Daha sonra da örnek soru ve test çözümleri yapabilir.
Okulların açılmasına bir hafta kala ders çalışma bırakılmalı. Bu ara dinlenme sağlar."