Van 37 atom bombası büyüklüğünde sallandı

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Van'da 23 Ekim'de yaşanan depremden bu yana kentin 6 bin 284 artçı depremle sallandığını, ortaya çıkan enerjinin ise 37 atom bombasının patlamasıyla ortaya çıkan enerjiye denk olduğunu açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Başkanvekili Ejder Kaya tarafından yapılan yazılı açıklamada 23 Ekim 2011 tarihinde Van şehir merkezinin yaklaşık 20 km. kuzeyinde Erçek gölünün batısında Kasımoğlu köyü civarlarında meydana gelen kuvvetli deprem anımsatılarak arazi çalışmalarında çalışma alanının birçok bölümünde deprem sonrası oluşan heyelan, kaya düşmesi, sıvılaşma ve yanal yayılma gibi ikincil olaylara da rastanıldığı belirtildi. Depremin her yönüyle ilginç bir deprem olduğuna vurgu yapılırken "Ülkemizde hiçbir depremde çok kısa bir zaman aralığında artçı deprem değerleri bu kadar büyük ve çok sayıda olmamıştır. Depremin birinci haftasında bölgede büyüklüğü 4.0-4.9 arasında değişen deprem sayısı 114, magnitüdü 5.0'dan büyük olan deprem sayısı ise 7'dir. İlk ay içinde, bölgede her gün ortalama olarak 180 adet artçı deprem meydana gelmekteydi. 9 Aralık 2011 tarihi itibariyle bölgedeki toplam artçı deprem sayısı 6.284 adete ulaşmış bulunmaktadır" denildi.

Açıklamada şu bilgilere yer verildi: "Deprem bölgesi mevcut fay haritalarına göre tektonik açıdan oldukça aktif bir bölge görünümünde olup çok sayıda kırıklı/faylı bir yapıya sahiptir. Deprem artçılarının bu kadar yoğun olması, odak mekanizmalarının çeşitlilik göstermesi bu tektonik yapıyla ilişkilidir. Genel tanımlama itibariyle bölgede daha derinde meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki depremle bu sistem harekete geçmiştir. Süreç içinde küçük faylar birbirini tetikleyerek deprem aktivitesini yoğunlaştırmıştır. İlk depremin artçı deprem aktivitesi yoğun bir şekilde devam ederken, 9 Kasım 2011 tarihinde yerel saatle 21.23'de Van şehir merkezinin yaklaşık 10 km. güneyinde Edremit ilçesi sınırları içinde, Van gölünün hemen kıyısında yerel magnitüd değeri 5.6 (Mw= 5.7) olan bir deprem daha meydana gelmiştir. Bu depremin özelliği; deprem aktivitesinin gözlendiği Van il merkezinin kuzeyindeki tektonik açıdan karmaşık bir yapıda olan bölgenin tersi istikametinde güneyinde yer alması, odak mekanizması çözümünün 23 Ekim 2011 tarihli depremden farklı olması ve il merkezinde kuvvetlice hissedilmesidir. Bu deprem bazı araştırıcılara göre 23 Ekim 2011 depreminin artçısı olarak değerlendirilmektedir.Deprem sonucu açığa çıkan enerji miktarı da oldukça büyüktür. 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen ana şokun oluşturduğu enerji 2.09x1015 Joule olarak hesaplanmıştır. Hiroşimaya atılan atom bombasının 15.000 ton TNT değerinde olduğu düşünüldüğünde (1 Ton TNT= 4.2x109 Joule) söz konusu ana şoktan açığa çıkan enerjinin Hiroşima'ya atılan atom bombasının yaklaşık 33.2 katına eşit olduğu söylenebilir. Meydana gelen artçılar da hesaba katıldığında açığa çıkan enerji yaklaşık 2.36x1015 Joule değerine ulaşılmaktadır ve bu değer 37 atom bombasının patlamasıyla ortaya çıkan enerjiye denktir."

Depremin bilançosu

Açıklamada meydana gelen depremler sonucu 644 kişinin hayatını kaybettiği, enkazlardan 252 kişinin sağ olarak kurtarıldığı da belirtildi. Erciş merkez ve köylerinde kesin hasar tespitlerinin de tamamlandığı belirtilerek, "9 Aralık 2011 tarihi itibariyle Van İli Merkez'e bağlı köyler ve Erciş İlçesi'nde toplam 17.005 konutun yıkık-ağır hasarlı olduğu belirlenmiştir" denildi.

Van Depremleri ile ilgili çalışmalarda AFAD Deprem Dairesi'nin teknolojinin sağladığı imkânlardan da en yüksek seviyede faydalandığına vurgu yapılarak şu bilgilere yer verildi: "Yetkili kullanıcısı olduğumuz 'International Charter', depremden hemen sonra aktive edilmiş, yoğun bir işbirliği ile bölgeye ait deprem öncesi ve sonrasına ait uydu görüntüleri elde edilerek işlenmiş ve ilgili yerlere gönderilmiştir. Benzer şekilde HGK tarafından sağlanan ortofoto görüntüler de çalışmalarımızda çok önemli bir rol oynamış, oldukça hassas olan bu hava fotoğrafları kriz yönetiminde etkin olarak kullanılmıştır. AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından işletilen diğer bir ulusal sistemimiz olan Kuvvetli Yer Hareketi Gözlem Ağı'ndan, meydana gelen depremlerle ilgili ivme kayıtları elde edilmektedir. 23 Ekim 2011 tarihli (Mw=7.0) ilk depremle ilgili olarak Muradiye istasyonunda ölçülen en büyük ivme değerleri; KG doğrultusunda 178.5 cm/sn2, DB doğrultusunda 168.5 cm/sn2 ve düşey doğrultuda 75.5 cm/sn2'dir. 9 Kasım 2011 tarihindeki meydana gelen Van-Edremit depremi (Ml=5.6) sırasında Van-Merkez istasyonu tarafından kaydedilen en büyük ivme değerleri; KG doğrultusunda 148.1 cm/sn2, DB doğrultusunda 245.9 cm/sn2 ve düşey doğrultuda 150.5 cm/sn2'dir. Ayrıca, 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen Van-Merkez (Mw=7.0) ve 9 Kasım 2011 Van-Edremit (Mw=5.7) depremleri göz önünde bulundurularak deprem bölgesi ve yakın çevresinde yaratabileceği en büyük yer ivmesi ve sismik şiddet değerleri tahmin edilmiştir. Sonuçta tahmin edilmiş maksimum sismik şiddet değerleri Van-Merkez depremi için IX, Van-Edremit depreminde ise VI olarak belirlenmiştir. Yapısal hasar açısından incelendiğinde, depremin en fazla etkili olduğu Van ve Erciş merkezlerindeki binalar genellikle, ülkemizde çok yaygın olan 4-8 katlı betonarme türü yapılardan oluşmaktadır. Binaların büyük bir çoğunluğunda asmolen döşeme kullanılmış, özellikle yıkılan binaların giriş katlarında yükseklikleri normal kat yüksekliğinin iki katına kadar olan yükseklikte dükkanların olduğu tespit edilmiştir. Köylerde, mevcut yapı stokunun büyük bir çoğunluğu kerpiç, taş ve briket kullanılarak yapılmış, hizmet ömrünü doldurmuş yığma yapılardan oluşmaktadır. Bu yapılar, hiçbir yönetmelik, standart ve tasarım kuralları dikkate alınmadan, sadece düşey yükler düşünülerek, yöre halkı tarafından 1 veya 2 katlı olarak inşa edilmişlerdir. Kalitesiz yapı malzemesi, deprem yönetmeliğine uymayan yapılar ve denetimsizlik bölgedeki hasarın en önemli nedenleridir."