Üzmez raporuna soruşturma

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) çağrısıyla bir araya gelen 5 uzmanlık derneği, dinci Anadolu'da Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in serbest kalmasını sağlayan Adli Tıp Kurumunun raporunu kanuna aykırı buldu. Uzmanlar, “sanığın korunduğu” kuşkularının doğduğu kurul üyeleri hakkında soruşturma başlatacaklarını açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısıyla bir araya gelen 5 uzmanlık derneği, dinci Anadolu’da Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in serbest kalmasını sağlayan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun verdiği raporu kanuna aykırı bularak, tıbbi ve hukuki açıdan kabul edilemeyeceği sonucuna vardı. Hazırlanan ortak raporda “sanığın korunduğu” kuşkularının doğduğu vurgulanırken İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, kurul üyeleri hakkında soruşturma başlatacaklarını açıkladı.

TTB, İstanbul Tabip Odası, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, Adolesan Sağlığı Derneği, Türk Pediatri Kurumu, Türk Psikiyatri Derneği’nce hazırlanan “Çocukların Cinsel İstismarı Konusunda Bilirkişilik ve Adli Tıp Kurumu Raporu” İstanbul Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Raporun 20 sayfa olduğu, ancak etik kurallar çerçevesinde kamuoyuyla 8 sayfasının paylaşıldığı belirtildi.

TTB Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, raporu hazırlayan 6. İhtisas Kurulu’nun içinde çocuk psikiyatrisi uzmanı bulunmayışı olduğuna dikkat çekerek “Çocuk psikiyatrisinin bulunmadığı bir uzmanlık kurulundan çıkan raporun geçersiz olması gerekir” dedi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen de 3 bölümden oluşan 20 sayfalık raporun muhatap kurumlarla paylaşılacağını dile getirerek raporu gazetecilere açıkladı.

2659 sayılı Adli Tıp Kurum Kanunu’nun “... şu kadar ki tetkik edilecek konu ilgili uzman üye hazır bulunmadıkça müzakere edilemez” maddesine atıfta bulunulan raporda, “Açık olarak görüldüğü gibi, çocuk psikiyatrisi hazır bulunmadan çocuğun cinsel istismarı ile ilgili bir vakanın 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nda muayenesinin yapılması ve rapor hazırlanması, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’na aykırıdır ve bu şekilde hazırlanmış bir rapor hem tıbbi hem de hukuki açıdan bilirkişi raporu olarak kabul edilemez” denildi.

Söz konusu raporun 3 günde “hatta neredeyse 1 günde” çıkarıldığı belirtilen raporda, “Bu durum ilgili raporlaştırma sürecine ‘müdahale edildiği’, ‘sanığın korunduğu’ kuşkularını doğurmaktadır” görüşü aktarıldı.

Kurulun kararının bilimsel verilere dayanmadığı görüşü ifade edilen raporda, şöyle devam edildi:

“Kurulun B.Ç, için hazırladığı rapor, gerek raporun hazırlandığı ortamın çocuk açısından yeni travmalara meydan vermeyecek güvenli bir ortamda ve bu konuda uzman kişiler tarafından yapılmamış olması, çocuğun muayene dışındaki davranışlarına yönelik verilerin toplanmamış olması, var olan diğer verilerin ise doğru değerlendirilmediği, bilimsel nitelikleri haiz bir bilirkişi raporu olmaktan son derece uzaktır.”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Demirdizen, söz konusu raporun düzenlenmesinde hem mesleki, hem etik sorunlar olduğunu belirttiklerini kaydetti. Demirdizen “Burada bulunan arkadaşlarımız hakkında bir soruşturma başlatacağız” dedi.