‘Unutmamalı Unutturmamalıyız!’
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi öğretim üyesi, sosyolog Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil, katledilişinin 39. yılında 7 Aralık Cuma günü Zincirlikuyu’daki mezarı başında ve 8 Aralık Cumartesi günü de hemşehrisi olduğu Tarsusluların Beyoğlu’ndaki derneğinde düzenlenen söyleşiyle anıldı.
Gülçin Gülan
Saygı duruşu ile başlayan anmada, Tütengil ailesi tarafından hazırlanan, 1921 yılında Tarsus’ta doğup büyüyen çocukluğuna, mezun olduğu Yüksek Öğretmen Okulu Felsefe Bölümü ve İktisat Fakültesi, öğretmenlik yaptığı Ankara, Diyarbakır liseleri, Kepirtepe ve Aksu Köy Enstitüleri yıllarına, 1953’te başlayıp 7 Aralık 1979’da katledilerek koparıldığı akademik hayatına ve cenaze törenine bile uzanan kanlı saldırılara dair fotoğrafları, yazı ve kitaplarından derlenen Cavit Orhan Tütengil belgeseli gösterildi.
Cumhuriyet aydını...
Ardından kızı Deniz Tütengil Mazlum, oğlu Kaya Tütengil, İFMC yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. İzzettin Önder ve Yüksek Öğretmenli şair Eray Canberk’in katıldığı, Tarsuslu Doç. Dr. Okan Toygar’ın yönettiği anma konuşmalarında; Tütengil’in, akılcı ve bilimsel metot ile çelişkileri içinde sosyal-iktisadi süreci araştıran, öngörüyle açıklayan, çözüm yolları üreten gerçek, saygın, model alınması gereken örnek bir eğitimci, Cumhuriyet aydını olduğunu ifade ettiler.
Tütengil hocanın canına kıyanlar ve bu katillere görev verenler hesap vermedikçe, özlemini çektiği tam bağımsız ve demokratik hukuk devleti olmadıkça, anısını yaşatmak için gösterilen çabaların onun ruhunu şad etmeye yetmeyeceğini, ancak Tütengil anısına gösterilen her türlü saygı, özen ve vefanın onu geleceğe taşıyacağından değerli olduğunu işaret ettiler.
Toygar anma toplantısını, Tütengil’in “İnsanları ve toplumları mutlu kılmanın ölçütleri çağlarla birlikte değişiyor. Günümüz toplumlarında mutluluğun ölçüsü insanı her türlü korkudan azade kılmak olmuştur. Bu sonuç, mihneti göze alan aydınların sayısı arttıkça bir özlem olmaktan çıkıp gerçekleşir. Yeter ki aydınlar, “ Korku Duvarı”nı geride bırakmış olsunlar.” satırlarını okuyarak, “Unutmamalı, unutturmamalıyız, mezartaşında yazdığı gibi “Dünyamızı güzelleştirmeye bakalım” sözleriyle noktaladı.