Un sanayicilerinin gümrük öfkesi

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

TUSAF Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın 5 Ağustos 2010 itibariyle ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli artış gösterdiğini dile getirerek, tüm dünyadaki iklimsel olumsuzlukların buğday arzında sorunlar oluşturduğunu savundu. TUSAF, "Bu olumsuzluklar da buğday tedarik ve fiyatlamalarında sıkıntılara yol açmaktadır. Dünyada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatı bugün yüzde 62'lik artışla 440 dolar/ton ulaşmış, Türkiye'de 550 TL/ton olan buğday fiyatı buna karşılık yüzde 32'lik yükselişle 730 TL/tona çıkmıştır. Un sanayicilerimiz dünya buğday fiyatlarındaki artışları un üretimimize ve fiyatlara yansıtmamak için büyük bir çaba ve fedakarlık göstermiştir" dedi.
 

"Kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ediyoruz"

Un sanayicilerinin, kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ederek, sıra dışı fiyat yükselişlerine de meydan vermeden un üretmeye ve piyasa kullanımına sunmaya devam ettiklerini belirten TUSAF, "İnanıyoruz ki ülkemizde buğday bulmakta bir sorun bugün için söz konusu değildir. TMO'nun buğdaydaki stok miktarı ve yaptığı ihaleler ile limanlara buğday getirecek olmasının iç piyasa buğday fiyatlarında yükselişi frenlediği ve istediği gibi yönettiği bir gerçektir. En son İstanbul Halk Ekmek ihalesinin 41.3 TL fiyattan tamamlanması da ekmek fiyatları hususunda bir sorun olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır" dedi.

Önümüzdeki hasat dönemine kadar Türkiye'nin buğday sıkıntısı içinde olmadığının aşikar olduğunu belirten Federasyon yöneticileri, "Ancak yeni hasatla birlikte çıkacak olan üretim miktarımıza göre ihtiyacımızda bir eksiklik söz konusu olması halinde, bu miktarın, bugün en pahalı dönemde değil de, kendi hasat dönemimizin ardından Karadeniz bölgelerinin hasada başlaması ile birlikte en ekonomik zamanda yurda girişinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu.
 

"Gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır"

TUSAF, "2010 yılı itibariyle resmi istatistiklere göre un ihracatında dolar bazında dünyada bir numaraya oturmuş sektörümüzün iç ve dış piyasaya çalışan sanayicisi üretim ve ticarete yönelik pozisyonlarını regülasyon kurumu olan TMO'nun politikalarına ve mevcut piyasa gidişatına göre düzenlemiş bulunmaktadır" diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bugün mevcut piyasa koşullarının; aniden, alt yapısı oluşturulmadan ve sektörün en önemli çatı kuruluşu TUSAF ile istişare edilmeden, değiştirilmesine yönelik TMO tarafından başlatılan ve DTM'nin uygun görüş için sunulan gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır. Bu sebeple yeni hasata 3.5 ay gibi kısa bir zaman kala bu oldu bitti politikalar sektörümüz tarafından uygun bulunmamaktadır."

Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini savunan TUSAF yöneticileri, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi.

Buğdayın stratejik bir ürün olduğu ve her geçen gün önemini arttırdığının asla unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Federasyon yöneticileri, "Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. Kaldı ki hasada sıfır gümrüklü buğday ithalatıyla girmek çiftçilerimiz açısından son derece olumsuz etkilere sebep olacaktır. Desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir" ifadelerini kullandı.