Umut verici bir başlangıç
İlk kez düzenlenen TÜYAP Diyarbakır Kitap Fuarı'nda Kürtçe yayınlar ve etkinlikler ön plana çıktı.
cumhuriyet.com.trBu yıl ilk kez düzenlenen Diyarbakır Kitap Fuarı, son gününe girerken, Avesta, Lis, Ava, Belki, Peri gibi Kürtçe yayın yapan yayınevleri satışlar ve ortamdan hayli memnun, Türkçe kitap yayımlayan yayınevlerinin çoğu ise fuarın maddi açıdan doyurucu olmadığını, ancak kültürel bir etkinlik olarak gördükleri bu fuara her zaman katılacaklarını söylüyor.
Ziyaretçi sayısı diğer fuarların kalabalığına alışkın olanlara göre az, ancak gerek TÜYAP yöneticisi, gerek yayınevleri veya ziyaretçiler bu sayının kentin nüfusu ve alım gücüyle orantılanması gerektiği görüşünde. Çoğunluğu genç olan ziyaretçilerin büyük bölümü ise etkinliği coğrafyalarına yapılan bir jest olarak gördüğünü, sorunların yalnızca bir fuarla çözüm yoluna giremeyeceğini ancak böylesi bir gelişmenin gönül okşayıcı ve umut verici olduğunu söylüyor.
Türkçe yayın yapan çok sayıda yayınevi Kürtçe okurlara seslenen kitaplarını stantlarının en görünür yerlerine koyarken; kimi yayınevlerinde ise Kürtçe sloganlar görmek mümkün. Fuarda bir standı olan idefix.com ise ilk Kürtçe e-kitap olan “Meme Alan”ı (Avesta Yayınları) Diyarbakır Kitap Fuarı’yla birlikte satışa sunuyor. Çoğu Kürtçe yapılan ve eşzamanlı çeviriyle Türkçeye aktarılan etkinliklerin katılımcı sayısı ise diğer kitap fuarlarının hayli üstünde.
Bu durum, Diyarbakırlı yayıncıların her fırsatta övündüğü Diyarbakırlı bilinçli okur kitlesinin varlığını kanıtlar nitelikte.
Cesur bir proje
TÜYAP Kültür Fuarları Genel Müdürü Deniz Kavukçuoğlu bu fuarın, TÜYAP’ın sosyal sorumluluk projesi olduğunu, maddi beklentinin ikinci planda olduğunu söylüyor. Diyarbakır’da böyle cesur bir projenin hayata geçmesini “İnsanlar ilk İstanbul Kitap Fuarı’na nasıl hayret ettilerse, burası da aşağı yukarı benzer yankı buldu” sözleriyle açıklayan Kavukçuoğlu, “Bilinen nedenlerden dolayı, burası pek çok şeyden mahrum bırakılmış. Bu yüzden alım gücü kısıtlı” diyor ve kent nüfusunu da göz önünde bulundurulduğunda ziyaretçi sayısının beklenenin ancak biraz altında olduğunu söylüyor.
Ne ki, Kavukçuoğlu’na göre bu gelişmeler daha sonraki yıllar için umut verici, nitekim bir fuarın oturması için 3-4 yıl gerekiyor.
Kavukçuoğlu, bu sürecin “tökezlediği görünen” demokratik açılım sürecinin ardından geldiğinin düşünülmemesi gerektiğini, bu fikirin zaten 3-4 yıldır akıllarında olduğunu söylüyor. Kavukçuoğlu’nun söylediklerine bakılırsa, TÜYAP, gelen tepkilerden Diyarbakırlıların böyle bir fuara gereksinimleri olduğunu anlamış ve dolayısıyla bu girişimin çok yerinde olduğunu düşünüyorlar. Tepkilerden, ziyaretçi sayısına, etkinliklerden, ticari kazanca kadar her şey TÜYAP’ın daha önce beklediği gibi gerçekleşmiş.
Kürtçe yayın yapan yayınevleri ise bunun normalleşmeyi yakalamak için iyi bir şans olduğunu ve okur-yayıncı buluşması açısından bulunmaz bir fırsat olduğu görüşünde.
Diyarbakır’ın bilinçli okur kitlesinden büyük bir gururla söz eden yayınevleri, fuarın bu yüzden gelecek vaat ettiğine gönülden inanıyor.
Okurlar bilinçli
LAL LALEŞ (Lis Yayınları)
Bu, normalleşme zemini yakalamak için iyi bir şans. Diyarbakır’da çok sayıda bilinçli okur var; bu fuar devam ederse en güçlü fuarlardan biri olacaktır. Satışlarımız gayet iyi. Kürtçe okurları Kürtçe yayınları böyle bir arada gördüğünde ufku genişliyor. Öte yandan Yayıncılar Birliği ile burada bir araya gelip fikir alışverişi yapabildik. Birçok Türkçe yayınevi kitaplarımıza ilgi gösterdi. Bu kaynaşma ortamının yakalanması çok önemli. Bu fuarla birlikte tekrar dile getirmek isterim ki, edebiyat yıllanmış sorunlarımızın üzerinde hümanist bir etki yaratsın, sokaktaki insanın da algısı değişsin.
Beklentinin üstünde
SONGÜL KESKİN (Avesta Yayınları)
Bu fuardan maddi anlamda pek fazla şey beklemiyorduk, ama satışlarımız çok iyi durumda, beklentimizin hayli üzerinde. Henüz fuarın ilk senesi, zamanla her şey yoluna girecektir. Diyarbakır’ın sadık, bilinçli, sorgulayan bir okur kitlesi var. Bu fuarın şansının yüksek olduğunu gösteriyor. İlkokulu bile olmayan bir dille roman yazmak ve satmak kolay iş değil. Üstelik birçok Kürtçe yayıncı dağıtım konusunda sıkıntı çekiyor. Üstüne üstlük bir de siyasi boyutu işin içine girince Kürtçe yayıncılar çaresiz kalıyor. Böyle buluşmalar daha çok okur, daha çok yazar yaratacaktır.
27 kitabım yargılandı
PERİ YAYINLARI (Ahmet Önal)
Bu fuarın özlemini hep çekmiştim. Fuar buranın tarihine, edebiyatına, birikimine hizmet ediyor. Ve bize gösteriyor ki yavaş yavaş perde yırtılıyor. Artık bu yola girildi. Bu iş “olmak” zorunda. Eskiden Kürtler ya korkulacak bir durum ya da turistik bir malzemeydi. Yayıncılar da güçlük içindeydi. Nitekim, burada üretilmiş bir yapıtı İstanbul’a yollamaya kalksak da kargolara el koyuluyordu, kitapçılar kabul etmiyordu. Kitapların silahlarla bir tutulduğu bir dönemdi. Bu fuarı umut verici buluyorum, ama yine de çözüme yaklaşmış değiliz. Şimdiye kadard 27 kitabım yargılandı, hâlâ yargılanan kitaplarım var.