Ülfet Abla’ya veda

Gazetemiz eski imtiyaz sahibi ve yazarı İlhan Selçuk ile çizerimiz Turhan Selçuk’un kız kardeşi Ülfet Nuran Ertel (83) dün yaşamını yitirdi.

Miyase İlknur

Gazetemizin Şükran Ablası (Şükran Soner), daha önceki gün sormuştu: “Hatun Ülfet Abla bekliyor, geçen gittiğimizde sürekli seni sorup durdu, ne zaman gidelim?” diye. “Perşembe ya da cuma gideriz artık” demiştim. Ancak olmadı, yetişemedik. Dün sabah Murat Ertel arayıp “Ülfet Hanım’ı kaybettik” deyince yaşamda hiç bir şeyi ertelememek gerektiğini bir kez daha anımsattı bize.

Kasım Selçuk’un “Su kuşu”, Hikmet Selçuk’un “Hazinesi”, Turhan ve İlhan Abi’nin yadigârı, kardeşleri gibi zarafet abidesi Ülfet Abla’nın gidişiyle sanki bir devir kapandı gibi. Dünyaca ünlü karikatürist Turhan Selçuk, köşe yazarlığı dalında Türkiye’nin en iyisi İlhan Selçuk’un, sonrasında bu ülkenin yetiştirdiği en büyük grafik sanatçısı Mengü Ertel’in sadece başarılarının değil aynı zamanda mücadelelerinin ve çileli yaşamlarının da en yakın tanığıydı. Kendisi sanatla uğraşmasa da eşinin ve ağabeylerinin perde arkasındaki sanat eleştirmeniydi.

O yıllarda başarılı bir Hukuk öğrencisi olan Ülfet Abla’nın okulu bitirmeden evlenmesi ağabeylerinin pek de hoşuna gitmeyecektir, ama “gönül ferman dinlemez” kuralı bir kez daha baskın gelmiştir. Ağabeyleri gibi Ülfet Abla da kendinden söz etmeyi pek sevmezdi. Ama arada bir evinde Ruhan Selçuk, Huri Atabek, ve Şükran Soner’in de katılımıyla yaptığımız beş çayı buluşmalarında ısrarımız üzerine bir kez, anlatmıştı bu hikâyeyi. Hele Mengü Bey’in ilan-ı aşk tarzını anlatırken katıla katıla gülmekten gözünden yaş gelmişti.

Ağabeyleri gibi onun yaşamı da kolay olmadı. Üç erkek çocuktan sonra dünyaya gelmişti Ülfet Abla. O nedenle İlhan Abi ondan söz ederken “ailenin neşe kaynağıydı Ülfet” derdi. Ama o neşeli günler sadece çocukluk yaşları ile sınırlıydı. Önce abisi Orhan’ı lise çağlarında veremden kaybetmenin hüznü çöker ailenin üzerine. Yıllar sonra da Turhan ve İlhan Abi’nin davalar, gözaltılar, işkenceler ve tutuklanmalarıyla başlayan çileli yılları onlarla birlikte yaşadı. Tabii onların mesleki başarılarının gururunu da... Sonra bunlara oğlu Baba Zula grubunun solisti Murat Ertel de katıldı.

Sanatın her dalı ile ilgili, ilişkiliydi. Özellikle İstanbul Film Festivali’nde hangi filmleri görmek gerektiğinde kataloglar yerine Ülfet Abla’ya sormak daha doğru bir tercihti.

Ülfet Abla, son yılları ne yazık ki, acılarla geçti. İlhan Abi’nin Erngenekon’dan gözaltına alınması, serbest bırakılmasından bir hafta sonra ağır bir kalp ameliyatı geçirmesi, bir yıl sonra felç olup yatağa bağlanması, o hastanede yatarken bu kez Turhan Abi’nin yoğun bakıma kaldırılması ve İlhan Abi’nin doğum gününde Turhan Abi’yi kaybetmesi, iki ay sonra da İlhan Abi’nin vedası Ülfet Abla’yı derinden sarstı. Bütün bu acıların hepsini bir yıl içinde yaşamasının bir bedeli olacaktı elbette. Bütün vücudunu kaplayan zonadan bir gün bile şikâyet etmedi. Zarif ve nahif görünümün altında mermi çekirdeği gibi sağlam bir irade. İşte bütün bunların toplamıydı Ülfet Abla... Uğurlar olsun, bizden selam ağabeylere ve Mengü Beye...

Ülfet Ertel hayatını kaybetti