U2 neden şimdi?
İrlanda’nın gururu, rock müziğin en popüler efsanesi U2 Türkiye’ye geliyor. Neredeyse bir yıl sonra, hem de görülmemiş bir organizasyonla. Biletler bu hafta satışa çıktı. Belki de bitti. U2 iyi müzik yapan, oyunun kurallarını bilen bir rock grubu. Siyasal ve politik tartışmalara inat Türkiye’ye gelmesi bu yüzden şaşırtıcı değil.
cumhuriyet.com.trEvet, U2 geliyor. Görülmemiş bir organizasyonla, tam bir yıl önceden başlayan reklam ve pazarlama stratejileriyle... Hani şu çok söylenen Türkiye’deki insan hakları ihlalleri yüzünden gelmiyorlar durumu ise palavra. Zira Türkiye’de değişen bir şey yok ama parayı veren düdüğü çalar. Hem İrlandalı grubun solistinin politik manevralarındaki balans ayarı çoğu zaman samimiyetsizlikle örtüşüyor. Dost, düşman pek çok kişi bu konuda hemfikir. Bana sorarsanız U2 çok iyi müzik yapan bir rock grubundan fazlası değil. Ne bir sivil toplum kuruluşu ne de dünyayı değiştirmek ya da kötülüklerden kurtarmak isteyen bir ekipler. Elbette Bono’nun Afrika’da yapmaya çalıştıkları, AIDS ile mücadele için harcadığı emeğin hakkını yememek lazım. Uluslararası Af Örgütü, ONE’ı da bunun dışında bırakmayalım.
1999’dan beri Bono, üçüncü dünya ülkelerinin borçlarının silinmesi ve özellikle Afrika’daki AIDS sorunu için başlatılan kampanyaların hemen hepsine destek verdi. George W. Bush ve Kanada Başbakanı Paul Martin ile görüştü, Beyaz Saray’ı ziyaret etti! Tam üç kez de Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Yine aynı Bono ve grubun üyeleri daha az vergi verebilmek için hesabı bile tutulamayan şirketleri ve her şeylerini İrlanda’dan Amsterdam’a taşıdılar. Yazılacak çok şey var ama derdimiz onların bir yıl sonra İstanbul’a gelecek olmaları. Yazı niye mi şimdi peki? Çünkü biletler şimdiden satılmaya başlandı. Bu Türkiye’de bir ilk. Yazıyı okuduğunuzda bilet kalmamış olması umuluyor. Malum, konser Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yapılacak. Bu da nereden baksanız 100 bin kişi demek. Asgari ücrete kadar dayanan bilet fiyatları da cabası. Ben, inattan mı bilmiyorum, ne basın toplantılarına ne de tanıtımla ilgili duyurulara kulak astım. Çünkü çok sevdiğiniz bir işi de yapıyor olsanız pazar, ticaret ve kültür sanatın bir araya geldiği işin rengi gözüme hoş görünmüyor. Baksanıza, hem şu ana kadar söylediklerimin hiçbiri U2’nun müzikal başarısıyla ilgili değil. Bu adamlar cidden iyi müzik yapıyorlar, buna dil uzatmak mı, hâşâ! Biz onlarla büyüdük, belki 40 şarkısını dua gibi bilirim. Ama yine de dünyanın en büyük müzik pazarlama şirketi Live Nation işbirliği ile gelip, paket halinde sunulan bir U2’ya mesafeliyim.
Gözlük kime gidecek?
Bir barış elçisi olarak daldan dala konan Bono’nun tüm dünya liderleri ile görüşüp, onlara kendi gözlüğünü armağan etmesi de merakımı cezbediyor. Geldiğinde Başbakan Erdoğan’a mı, yoksa Abdullah Gül’e mi daha çok yakışır bu gözlük merak ediyorum. Bir de o gözlükten gördüklerinden farklı neyi görebilirler acaba? Hem bir tatsız bir ayrıntı daha: Bu konser çok ciddi bir maliyete sahip. Öyle bildiğimiz gibi değil, milyon dolarlarla ifade ediliyor. Peki, bu para nasıl karşılanıyor? Para, İstanbul Kültür Başkenti bütçesinden destekleniyor. Hani kültür başkenti olarak “hissedilir” kültür atılımları tamamlandı ya, şimdi bir tek dev konserle son nokta konuyor. Ne diyelim? Haydi hayırlısı...
U2’nun 360° turnesinin Avrupa ayağı 10 Ağustos 2010’da Almanya’nın Frankfurt şehrinde başlıyor. Turne, Hannover’in ardından Danimarka, Finlandiya, Rusya ve Avusturya’daki konserlerle devam ediyor. 3 Eylül’deki Atina konserinden sonra da İstanbul’a geliyor. Turnenin sonraki durakları Almanya, Fransa, İspanya ve Portekiz. Gerçekten etkileyici bir tur bu. İşin prodüksiyon kısmı da muazzam. Dedik ya U2 bu büyük, hatta çok büyük bir görsel şölen vaat ediyor. 360° turnesi bir mühendislik harikası. Dinleyiciler tüm sahneyi tam açıyla görebiliyor. Neredeyse kör nokta yok. Yani her bilet hakkını ödüyor. Dev bir silindir video sistemi ile birbirine bağlanmış LED paneller ve onlarca metre yüksekliğiyle sahne etrafında dönen metal köprü sistemi görülmeye değer. Bu sahnenin ön çalışması ve kurulması da günler alıyor. Öyle ki tüm alet edevat yaklaşık 120 TIR’la taşınıyor. Satışları 140 milyonu aşan onlarca albüm, dile kolay 22 Grammy Ödülü ve yüz binleri, belki de milyonları ağırlayan dev konserler... Şaka değil. Uzun lafın kısası günahıyla sevabıyla U2 önümüzdeki eylül İstanbul tarihinin en kalabalık ve gösterişli konserini vermeye hazırlanıyor. Ha, bu süreçte Türkiye’deki siyasal ve politik mevsim nasıl değişir bilemeyiz ama onların buna göre hareket etmeyeceklerini söyleyebiliriz.