TV'lerde Tuncay Güney günü
Ergenekon şüphelisi Tuncay Güney'in 2001'de verdiği belirtilen ifadelerin DVD'leri önce avukatlara sonra da medyaya ulaştı. Kayıtlarda polislerin her sorusuna yanıt veren ve çok sayıda iddiada bulunan Güney, dün gece TRT 2 canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı. Tuncay Güney, görüntülerin ortaya çıkmasını demokrasi adına önemli bir gelişme olarak değerlendirdi.
cumhuriyet.com.trKanada’da yaşayan Ergenekon şüphelisi Tuncay Güney’in 2001 yılında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde verdiği belirtilen ve Ergenekon davasının temel dayanağı olan mülakatın görüntüleri DVD ortamında avukatlara dağıtıldı. Sanık avukatları, Güney’e ait mülakatın 2001 yılına ait olmadığını, kasetler üzerinde oynama yapıldığını ifade ediyor.
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Güney’in 8 yıl önce gözaltına alındığı sırada polise verdiği mülakata ilişkin 4 DVD’yi sanık avukatlarına verdi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki mahkeme kalemine giden avukatlar, kasetleri tutanakla aldılar. Mahkeme, avukatların talebi üzerine kayıtları verme kararı almıştı. Cezaevi önünde bekleyen tv kanalları Güney’in görüntülerini son dakika, canlı olarak yayınladılar.
Doğan Grubu’na tehdit
Ergenekon soruşturması şüphelisi olan ve Kanada’nın Toronto kentinde yaşayan Tuncay Güney, dün açıklanan kayıtların ifadelerinin sadece bir bölümü olduğunu kaydederek, “Bu kasetin ortaya çıkması devlet sırrı olmaktan çıkması demokrasi adına önemli bir gelişmedir” dedi. Güney, “Susurluk bir hükümeti yıktı, Ergenekon da bir hükümeti yıkabilir” diye konuştu.
Güney, dün gece TRT 2 canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı. TV’lerde yayımlanan ifadelerinin işkence altında alındığını söyleyerek bu ifadeleri reddeden Güney, “Bilgilerin hepsi doğru olsa da işkence altında olduğu için kabul etmiyorum” dedi. Güney, “Neden ifade vermekten kaçınıyorsunuz” sorusuna “Hiçbir yere kaçmadım. Kanada’da adresim bellidir. Eğer Türkiye’ye gelip ifade vermem isteniyor ise Türkiye’ye gelenler öldürülmüştür. Mustafa Duyar ve Hiram Abbas’ı devlet koruyamamıştır” dedi. Savcı Zekeriya Öz’ün kendisine gönderdiği 37 soruya da değinen Güney, “Bana soru ulaşmamıştır. Devlet mektup arkadaşım değildir. Devletten bana mektup gelmesi Türkiye’yi rencide eder. Savcılıktan bana soru gelmesi imkânsız” diye konuştu.
‘Hukuk açısından sakıncalı’
Ergenekon davasında yargılanan Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun avukatı Metin Çetinbaş, Tuncay Güney’in ifadelerine 2001 yılında savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini anımsattı. O dönemde ciddiye alınmayan kasetlerin 2007’de yeniden gündeme getirildiğini söyleyen Çetinbaş, “Bu ifade doğrudur değildir, tartışılır. Zamanlama önemli” diye konuştu. Mahkemenin yayın yasağı koymamasını değerlendiren Çetinbaş, şöyle konuştu: “Bence mahkeme, temel delili oluşturan şahsın ne şekilde ifade verdiğinin, psikolojisinin bilinmesinde sakınca görmedi. İfadelerinde çelişkiler var. ‘Ben parayı severim’ dedi. O zaman kim fazla para verdiyse ifadesini değiştirip değiştirmeyeceği nasıl ispatlanacak? Güney, iddianamenin eklerinde de olan bu mülakatı dolandırıcılık suçundan işlem görmesi nedeniyle vermiş. İddianameye göre dolandırıcılık suçlarını da kabul ediyor. Bu durumda bu mülakat hukuk bakımından sakıncalı.”
‘Oynama yapıldı’
İP lideri Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz, “Bu mülakat kayıtlarının aslı olduğu kanısında değilim” dedi. Çekimlerin hemen başında, yazılı metnin üçüncü sayfasına denk gelen bölümde, sorgucunun, “Zaman gazetesinin reklam müdürünün ismi neydi?” diye sorduğunu, Güney’in de “İyi hatırlamıyorum. Benden üç yaş küçük. Şimdi 33 yaşında” dediğini kaydeden Cengiz, şöyle devam etti: “Kendisi bu durumda 36 yaşında oluyor. 1972 doğumlu olması da bu beyanların alındığı yılın 2008 olduğunu gösteriyor. Mülakatta 2005’teki olaydan söz ediyor. Bu olay, Veli Küçük’ün yaptırdığı heykelin dikilmesi meselesi. Bu olaylar mülakatın tertip olduğunu gösteriyor.”
‘Kayıtta yok, özette var’
Mülakatın özetinin dosyaya sunulduğunu anımsatan Cengiz, özet mülakata dayanılarak iddianamede, “Perinçek’in Veli Küçük’ün talimatıyla Bilecik’te yapılan toplantıda Ergenekon’un belgelerini hazırlar” iddiasına yer verildiğine dikkat çekti. Dağıtılan DVD’lerde Güney’in böyle bir açıklamasının olmadığını söyleyen Cengiz, şöyle konuştu: “Peki bu iddia metne nasıl giriyor? Kasetler ya kırpıldı ya da oynama yaptılar. Ya da 2008 yılında çektiler. Sorgucu ‘sonra devam ediyoruz’ diyor. Nerede devamı?.”
Rahatlığı dikkat çekici
Tuncay Güney’in İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde verdiği mülakatın görüntüleri DVD ortamında avukatlara dağıtıldı. Kayıtları ele geçiren TV’ler jet hızla görüntüleri yayımladılar. İfadeleri işkence altında verdiğini söyleyen Güney’in görüntülerdeki rahatlığı dikkat çekiyor. Polislerin her sorusuna yanıt veren Güney ayrıca çok sayıda iddiada bulunuyor.
'Çekirdek kadro'
Güney, Ergenekon’un K. Irak’ta örgütlendiğini ileri sürüyor. Örgütün çekirdek kadrosundan Perinçek’in, PKK’nin Türk gladyosu içindeki adamı olduğuna, Veli Küçük’ün Kenya’da yapılan operasyona karşı çıktığından, Adnan Hoca’nın İsrail tarafından finanse edildiğine kadar birçok iddiada bulunuyor. Kayıtta, Cumhuriyet’le ilgili iddialar geniş yer tutuyor.
‘2 numara Türk’
“Bir numara Türk vatandaşı mı değil mi” sorusuna ise Güney, “Geçmişteki bir numarayı herkes biliyordu. Ancak bugün için bir numaranın Türk vatandaşı mı değil mi sorusuna bir şey diyemem. Ancak iki numara Türk’tür” yanıtını verdi. MİT veya JİTEM elemanı olduğu yönündeki iddiaları reddeden Güney “Ergenekon’un neresindesiniz?” sorusuna, “Hiçbir yerinde değildim. Gazetecilik gerekçesi ile ilgili kişilerle tanıştım” diye yanıtladı. Daha fazla bilgi vermeyi reddeden ve soruları da yanıtsız bırakan Güney, 2001 yılında gözaltına alındığı sırada evinde 6 çuval belge bulunduğunu ve bütün soruların cevaplarının bu belgelerde mevcut olduğunu söyledi.
Kanal D’de 32. Gün programına katıldığında “1 numara Karl Marks, 2 numara Engels’e benziyordu” şeklinde açıklama yaptığını ve bunun üzerine Doğan grubu gazetelerinin kendisine saldırdığını savunan Güney, “Eğer devam ederlerse, Türkiye’deki 5’li çeteyi, Ertuğrul Özök ve Doğan Grubu’nun bağlantısını, Veli Küçük ve işadamlarının bağlantılarını servis yapacağız. Aynı kasetler birilerinin ellerindedir” tehdidinde bulundu. Güney’in “servis ederiz” ifadesiyle ikinci kişileri ima ederek Türkiye’de bağlantıları bulunduğu mesajı vermesi dikkat çekti.
Güney’e göre Ergenekon’un çekirdek kadrosu
Tuncay Güney, kayıtlarda Ergenekon’un Kuzey Irak’ta da örgütlendiğini, Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın İsrail tarafından finanse edildiğini ve İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de PKK’nin Türk gladyosu içindeki adamı olduğunu öne sürüyor. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necip Torumtay, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Rasim Betir, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya, emekli Tümgeneral Nejat Müldür, emekli Tümgeneral Osman Özbek, emekli Tuğgeneral Engin Hoş, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün Ergenekon’un çekirdek kadrosu olduğunu ileri sürüyor.
Kuzey Irak’ta okul
Güney’in iddialarından bazı başlıklar özetle şu şekilde:
-Veli Küçük’ün Kuzey Irak’ta okulu vardı.
- Veli Küçük ile Turan Yazgan’ın ilişkisi vardı.
-Hizbullah olayından sonra Veli Küçük ile Doğu Perinçek’in arası bozuldu.
- Veli Küçük bana Hizbullah’ın normalde askerlerin gözetiminde olduğunu söyledi.
Özel kuvvetlerle hizipleşme
- Ergenekon örgütlenmesinin sağı-solu yok.
- Veli Küçük önemli bir general değildi, jandarma içine nüfuz edemezdi.
- Özel kuvvetlerle Ergenekon arasında hizipleşme vardı.
- Öcalan’ın avukatı Doğan Erbaş’la görüştüm.
- Öcalan Moskova’da teslim olacaktı. Veli Küçük Kenya’da yapılan operasyona karşıydı.
- PKK Lübnan’da Çevik Bir ile görüştü.
- Ergenekon Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı Amerikan uşağı olarak görüyor.
- Veli Küçük ile Öcalan’ın avukatı Doğan Erbaş hiç görüşmedi.
‘Küçük, Yeşil için patrondu’
- Veli Küçük ‘Yeşil’ için patrondu.
- Yeşil’in ölümü Veli Küçük’ün işine yaramazdı.
- Mehmet Eymür ile Veli Küçük’ün arası açıktı.
- Kimse Güneydoğu’da kalmak istemezdi, Cem Ersever kaldı.
- Cem Ersever, JİTEM’in 4. Bölge Komutanı’ydı ama hiçbir zaman muhalif değildi.
- Cem Ersever tarafında olanları tasfiye eden Veli Küçük’tü.
- ‘Yeşil’in hayalet olması Veli Küçük’ün işine yarardı.
- Kimse ‘Yeşil’i Veli Küçük’ten habersiz öldüremez.
- Ergenekon’da sadece devletten değil, bankalardan, mafyadan da kaynak akıyor.
- Veli Küçük, Cumhuriyet gazetesini ele geçirmek istedi. “İlhan Selçuk’la bu iş olmaz” dedi. Proje kaldı.
Yurtdışı örgütlenmeleri
- Siyasete girmeyi hiç düşünmedi. Perde arkasındaki lider olmak daha çok hoşuna gidiyor.
- Veli Küçük’ü Ergenekon’un yöneticisi olarak görüyorum.
- Ergenekon’un İran, Azerbaycan ve Ortadoğu’da da örgütlenmesi var.
- Sadece Mehmet Eymür, Veli Küçük’e yakındı.
-Abdullah Çatlı, İzmit’te Veli Küçük’ün yanına gidip gelirdi.
Hablemitoğlu’nun raporu
-Ergenekon bir yeraltı örgütlenmesi olarak geçiyor.
-Bende olan belgelerin hepsi Veli Küçük’te de var.
-Necip Hablemitoğlu’nun Fethullah Hoca raporu vardı.
-Veli Küçük, Teoman Koman Paşa ile de ilişkideydi.
-Veli Küçük, Abdullah Çatlı’dan hoşnut değildi.
-Veli Paşa’nın Sedat Bucak’la arası çok iyiydi.