"Türkiye'nin talebi haklı olur"
Telegraph gazetesi, "Türkiye'nin de haklı biçimde öfkelenmek için daha büyük gerekçeleri vardır" görüşünü dile getirdi.
cumhuriyet.com.trİngiliz Telegraph gazetesi "Komşular Savaşta" başlığını kullandığı analizinde "Türkiye, Suriye sınırları içerisinde bir tampon bölgesi talep etmekte haklı olur" görüşüne yer verdi. Gazete şunları yazdı:
"Eğer Kofi Annan'ın, barış planını haince gözardı etti diye, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad tarafından incinmiş hissetmek için her türlü nedeni varsa, Türkiye'nin de haklı biçimde öfkelendirmek için daha büyük gerekçeleri vardır. Ulusal sınırı Suriyeli kuvvetlerce ihlal edildi."
Telegraph, Türk topraklarına ateş açılması konusunda "Planlanmış olsun olmasın bu olay gaddar bir provokasyondur" değerlendirmesinde bulundu. Gazete, Suriye'deki ayaklanma öncesi Türkiye'nin "sıfır sorun" politikasını ilan ettiğini ve Esad'a yardım etmek için elinden geleni yaptığını belirterek "Şimdi Türkler, Suriye'nin diktatörü, kendine dost olmaya çalışanlara nasıl muamele ettiğine tanık oldular" diye yazdı.
"Buna yanıt olarak da Türkiye'nin ortak sınırın Suriye tarafında bir tampon bölgesi kurmakta haklı olur" diyen gazete, "Geçen ay Sayın Erdoğan'ın hükümeti bu fikri ortaya attı ancak anlaşılır biçimde askeri bir konfrontasyon risklerini dikkate alarak geri adım attı" yorumunu yaptı.
Ancak tampon bölgelerinin daha önce kurulduğuna işaret edilen analizde "Türkiye de, 1991 yılında Kürtleri Saddam Hüseyin'den korumak amacıyla Kuzey Irak'ta bir güvenlik bölgesinin oluşturulması için Amerika ve İngiltere ile işbirliği yapmıştı" diye anımsattı. Yorumda şöyle devam edildi:
"Son olay, Suriye'nin ordusu, şimdi Türkiye'nin egemenliğine ve halkına doğrudan tehdit oluşturduğunu gösteriyor. Sayın Erdoğan, eğer Suriye kuvvetlerinin sınırdan beş kilometre uzağındaki bir çizgiye çekilmelerini talep edip bunu inandıricı askeri müdahale tehdidi ile desteklerse haklı olur."
İngiliz gazetesi, dünyanın Annan Planı'nın başarısızlığına verilecek yanıt arayışında iken tampon bölgenin, Suriye rejimini "ciddi biçimde kaygılandırabilecek bir seçenek" olduğunu savundu.