'Türkiye'nin geleceğini oylayacağız'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''12 Eylül 2010 tarihinde yalnızca Türkiye siyasi hayatını değil, aynı zamanda dönüm noktası olabilecek bir Türkiye'nin geleceğini oylayacağız'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, çeşitli temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere helikopterle geldiği Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde çarşı esnafını ziyaret etti. Bakan Yıldız, esnaf ziyareti sırasında fakültede eğitim gören Nazmiye Çakır ile sohbet etti. Çakır, ileride siyasete gireceğini belirtti. Bakan Yıldız da cesaretinden dolayı öğrenciyi kutladı.

Bakan Yıldız, daha sonra partisinin bir otelde düzenlediği toplantıda, partililere, muhtarlara ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hitap etti.

12 Eylül 2010 tarihinde yalnızca Türkiye siyasi hayatının değil, aynı zamanda dönüm noktası olabilecek bir Türkiye'nin geleceğinin oylanacağını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
''Hangi partiye üye olursak olalım, hangi partiye oy verecek olursak olalım şu anda yapılacak oylama bir parti oylaması değil. Bir iktidarın yaptıklarıyla alakalı, faaliyetleriyle alakalı oylama değil. Muhalefeti de oylamayacağız. Neler yaptı neler yapmadı, Türkiye'ye ne kadar faydalı oldu olmadı, onu da oylamayacağız. Türkiye'nin sistemiyle alakalı, sistem değişikliğiyle alakalı bir hususu oylayacağız. Bu son derece önemli. Çocuklarımızın, bizden daha iyi olan bir Türkiye'de yaşayabilmesinin temini için bir işlem yapmamız lazım. Her birimizin oyunun değerli olduğu, her birimizin oyunun kıymetli olduğu bir oylama yapmamız lazım. Hangi partiye oy vereceğimizi önümüzdeki yıl seçimlerde tekrar tartışırız, tekrar bunu değerlendiririz ama bu yapılacak olan halk oylaması, Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli.''

Türkiye'nin sıkıntılarını 8 yılda önemli ölçüde giderdiklerini ifade eden Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:
''8 yıl kadar önce göreve geldiğimizde, 3 Kasım seçimlerinden sonra milletvekili olarak parlamentoda görev aldığımızda bir kısım insanlar kimliklerimizle alakalı konuşmaya başladı.
Bizim durumumuz her zaman tartışılıyor. Bunların beyninin arkasında herhalde bir şey var. Evet levhalarını görüyorum, bayraklarını görüyorum. Hayır diyenleri anlamaya çalıştım ki anlamaktan yana sıkıntısı olmayan birisi olarak neyi kast ediyorlar. Neyden dolayı hayır diyorlar diye. Sürekli bizim kimliklerimizle alakalı, şahıslarımızla alakalı şüphe uyandırmaya çalışıyorlar.''

 

Anayasa değişikliği

Yurttaşların sağduyusuna, sezgilerine, basiretine inandıklarını da ifade eden Yıldız, ''Hangi partiden olursa olsun ayrım yapmıyorum. 12 Eylül Anayasası'na asıl vurulacak darbe 12 Eylülde vereceğimiz oylarla olacak. Anayasalardan şikayet ederdik. Hatırlar mısınız sağcısı, solcusu, muhafazakarı herkes ağzını açar derdi ki 'bu Anayasa'nın farklı sıkıntıları var'... Bu bir fırsat işte. En azından bir kısmı değişecek bunun'' diye konuştu.

 

HSYK'nin durumu

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısına da değinen Yıldız, şunları kaydetti:
''HSYK'yı daha geniş bir taban seçsin diye Anayasa'nın o değişen maddeleri... Daha geniş bir taban seçsin. Her zaman aynı şeyleri söyleyen kişiler değil, yine Edirne'den Karsa, Sinop'a, Hatay'a varıncaya kadar adalet dağıttığına güvendiğimiz hakimler savcılar seçsin. Lüleburgaz'daki savcının oyu olsun. Bunun neresi kötü? Hadi biz halka güvenmiyoruz, savcılara ve hakimlere de güvenmiyoruz, kime güveneceğiz? O zaman muhalefetin bu anlayışının sorguya, suale çekilmesi lazım. Burada adalet dağıttığımız hakim ve savcının oyuna güvenmezsek bu yanlış bir şey olur.
Demokrasi herkes için var. Demokrasi bizler, hakimler, savcılar ve yargı mensupları için herkes için olması lazım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin aynı şekilde bu sistemden yararlanması, faydalanması lazım. Demokrasi, özgürlüklerin genişletilmesi konusudur. O yüzden ne kendimizin, ne de konumuzun komşumuzun ve akrabalarımızın buna kayıtsız kalması lazım.
Son bir haftaya girdik. Bununla alakalı birbirimizi uyarıcı olmamız lazım. Ben buraya Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak geldim ama ben bunu bakan olarak söylemiyorum. Yalnız bir vatandaş olarak söylüyorum ki hangi partiden olursanız olun ama mutlaka sistem değişikliği ile ilgili alakalı konuda tercihiniz 'evet' olsun. İnanın bunun çocuklarımıza Türkiye'nin geleceğine çok faydası var, getirisi var. Bunu hep beraber yapıyor olmamız lazım.''