"Türkiye'nin AB'ye, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var"
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB'ye olduğu kadar, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
cumhuriyet.com.trAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Stockholm'deki temaslarını tamamladıktan sonra Göteborg'a geçerek, burada ''Avrupa Birliği'nde Türkiye'nin Rolü'' konulu konferansa katıldı.
İsveç-Türkiye Parlamenterler Dostluk Komitesi Başkanı ve iktidar ortağı Moderat Parti Milletvekili Göran Lindblad ile birlikte toplantıya katılan Çavuşoğlu, Türkiye'de 12 Eylülde oylanacak anayasa paketi hakkında bilgi verdi. İsveç'in demokrasi açısından her alanda gelişmiş bir ülke olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle dedi:
''Türkiye'yi de ayıplardan kurtarmak, hukukun üstünlüğü ilkesini ülkeye getirmek lazım. Biz niye içinde yaşadığınız bu ülke İsveç'in yaşadığı kriterlere sahip olmayalım. 12 Eylüldeki halk oylamasında anayasa paketi yeterli oyu alıp kabul edilirse Türkiye'de AB standartlarına yaklaşıp bu alanda yoluna devam edecektir. Bu anayasa paketini önemsiyoruz.''
Türkiye'nin batıda Avrupa ile birlikte doğuda da kendi komşuları ve İslam dünyası ile iyi ilişkiler içinde olduğunu ve bu ilişkileri daha da geliştirmek istediğini kaydeden Çavuşoğlu, ''Türkiye çevresindeki bütün ülkeler ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyor. Ermenistan ile ilişkilerimizde en önemli şartımız, işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesidir. Bu şartı yerine getirsin Ermenistan ile de ilişkilerimiz düzelecek'' diye konuştu. Türkiye'nin dengeli dış politika yürütmeye devam edeceğini belirten Çavuşoğlu, Türk Cumhuriyetlerine de her zaman yardım ettiğini ve bunun Türkiye'nin görevi olduğunu ifade etti.
"Eksen kayması yok"
Konuşmasında ''eksen kayması'' tartışmalarına da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
''Dış politikada eksen kaydı, kayıyor, Türkiye batıdan, AB'den yüzünü doğuya dönüyor. AB hedefinden vazgeçiyor gibi, tamamen, asılsız, yersiz birtakım spekülatif tartışmalarla karşılaşılıyor. Türkiye, bulunduğu coğrafyada, üstlendiği tarihi, ve kültürel sorumluluklar gereği çok yönlü bir dış politika izlemektedir. AB'ye üyelik hedefimiz değişmedi. Dış politikamızın en önemli stratejik hedefini teşkil etmektedir.''
Kendisinin Avrupa'da AKPM'nin Türk Başkanı olduğunu Birleşmiş Milletler, AGİT, NATO gibi uluslararası kuruluşlarda Türklerin karar mekanızmalarında başarı ile görevler yaptığını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, ''Bu da Türk dış politikasında bir sapma olmadığını, eksen kayması olmadığını gösteren bir kanıttır'' dedi.
Daha sonra kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, ''Türkiye'nin AB'ye AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var. Bunda iki tarafında karşılık yararları var. AB'ye Türkiye olarak eşit ve onurlu bir şekilde üye olmak istiyoruz'' dedi.
Bu arada, toplantıyı izleyen Doğu Türkistan Türklerinden bir kadın, İsveç'te 500 Doğu Türkistanlı sığınmacıya uzun zamandan bu yana oturum izni verilmediğini, bunların Çin'e iade edilmesi halinde hayatlarının tehlikeye gireceğini söyledi. Doğu Türkistanlı kadın, ''Bize Türkiye olarak sahip çıkın. Doğu Türkistan'dan gelen hiç kimseyi Çin'e iade etmeyin'' dedi.
Çavuşoğlu da ''Bizim Türk cumhuriyetlerini, Türkleri unutmamız mümkün değil. Türk cumhuriyetlerine, Türklere sahip çıkıyoruz'' diye konuştu.
Azerbaycan Cumhuriyetine de Türkiye olarak yardımlarının devam ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, ''Türkiye olarak en çok desteği Azerbaycan'a veriyoruz. Azerbaycan için şu anda dünyayı karşımıza alıyoruz'' dedi.
Seminere katılan İsveç-Türkiye Parlamenterler Dostluk Komitesi Başkanı ve Milletvekili Göran Lindblad da Doğu Türkistanlı kadının sorusuna yanıt verirken, İsveç'e sığınan hiç kimsenin diktatörlük ile yönetilen ülkeye geri gönderilemeyeceğini, bu konuda Göçmen Bakanının da mücadele verdiğini söyledi.
Göran Lindblad, ayrıca 19 Eylülde İsveç'te yapılacak genel seçimleri de hatırlatarak, şunları kaydetti:
''11 Martta İsveç Meclisinde Ermeni tasarısını destekleyen sol blok partiler, alınan bu kararı bundan sonrada AB'ye ve Birleşmiş Milletlere götürüp aynı yönde karar aldırmak için aralarında anlaştılar. Ayrıca bu konuyu ders kitaplarına da koymak istiyorlar. Buna engel olmak için oylarınızı Moderat Parti ile birlikte sağ partilere verin.''