'Türkiye'de medya üzerindeki baskılar artıyor'

The Economist dergisi, AKP'nin seçimlerde büyük bir oy sağlaması halinde yeni anayasayla başkanlık sistemine geçişinin öngörülebileceğini savunduğu geniş analizinde "AK Parti'nin düşmanları için rüya senaryosu, Sayın Gül ile Sayın Erdoğan'ın başkanlık konusunda birbirine girerek partide bir çatlağa yol açmasıdır. Ama bu pek olası görünmüyor" yorumunu yaptı.

cumhuriyet.com.tr

The Economist dergisi son sayısında Türkiye ile ilgili geniş bir analize yer verdi. Arap dünyasındaki halk ayaklanmalarının, dikkatleri yeniden Türkiye'deki demokrasinin oluşturduğu örneğe çektiğini kaydeden dergi, anketlerin Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak olan genel seçimlerde AKP'nin oyların yüzde 40'ından fazla alacağını gösterdiğini belirtti.

Ancak AKP'nin seçimlerde tek başına yeni anayasayı onaylamak için gerekli 367 oyu sağlayıp sağlamayacağının belli olmadığını kaydeden The Economist, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa ile konsensüs ile hazırlanacağı, Türkiye'ye bir tam bir Batı tipi demokrasinin getireceğinde ısrar ettiğine işaret etti.

İngiliz dergisi, Erdoğan'ın iktidarda bulunduğu sekiz yıllık dönemde Türkiye'yi AB üyelik hedefine yakınlaştırmak için "tüm laik seleflerinden daha fazlasını yaptığı"nı belirttiği analizde 12 Eylül referandumunda seçmenlerin yüzde 58'inin ise, anayasal reformlarını onayladığını, bunun da yaygın olarak Erdoğan'ın "popülaritesinin testi" olarak görüldüğünü kaydetti. Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 5 büyümesinin beklendiğine, enflasyonun düştüğüne, bütçenin de fazla göstermeyi başladığına dikkat çekildiği analizde Güneydoğu'daki şiddetin adeta durduğunu belirtilirken, "bazılarının bunun hükümetin Abdullah Öcalan ile yaptığı "zımni anlaşmayı" yansıttığını söyledikleriniz de yazdı.

'Erdoğan'ın öz güveninin artması şaşırtıcı değil'

The Economist, İsrail'e yönelik ağır eleştirilerinin Erdoğan'ı, Arap sokaklarında bir "kahraman" haline getirdiğini de vurgularken, "Türkiye'nin yüksek profilli diplomasisi, başarılı ekonomisi ve yeni piyasaları sağlama hamlesi, birçok Arap liderlerini kıskandırıyor. Çok sayıda uzmanın Mısır için bir yol olarak 'Türk modeli'nden söz etmeleri, pek şaşırtıcı değil. Sayın Erdoğan'ın öz güveninin çok artması da şaşırtıcı değil" yorumunu da yaptı.
 

'Erdoğan her geçen gün daha az toleranslı'

Ancak Erdoğan'ı eleştirenler, "öz güveninin, Türkiye'yi Rusya'ya dönüştürebilecek otoriterizme doğru ilerlediği"ni öne sürdüklerini kaydeden dergi, bu yöndeki iddiaların "aşırı" olduğunu belirterek, "Türkiye'de seçimler, özgür ve adil ve basın büyük ölçüde serbest. Yine, Sayın Erdoğan'ın her geçen gün daha otoriter ve daha az toleranslı hale geldiği konusunda da kuşku yok" görüşünü öne sürdü.
 

'Medya üzerindeki baskılar artıyor'

"Özellikle medya üzerindeki baskıların arttığı"nı savunan The Economist, Doğan Yayın'a büyük vergi cezalarının getirilmesinden sonra "Hükümet şimdi diğer muhalif seslerini hedef alıyor. Son kurban, ordu yanlısı bir eğilim gösteren internet haber portalı Oda Tv" diye yazdı. Odatv'ye getirilen suçlamalara da yer verildiği analizde sitenin kurucusu Soner Yalçın'ın haberciliğinin büyük ölçüde Ergenekon iddianamelerindeki "tutarsızlıkları gözler önüne sermeyi" amaçladığının belirtildiğine dikkat çekti.

'Batılı diplomatlar: Bazı kanıtlar pek inandırıcı değil'

The Economist, Soner Yalçın'ın, "Balyoz" davası kapsamında 163 subay hakkında tutuklanma kararının verilmesinden ancak birkaç gün sonra gözaltına alındığına işaret ettikten sonra "Batılı diplomatlar, (subaylar) haklarındaki kanıtların bazılarının pek inandırıcı gibi görünmediği, bazılarının da uydurulmuş olabileceği görüşünü paylaşıyor" diye yazdı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in ise, pek bir şey söylemediğine işaret eden The Economist, bunun da CHP'den protestolarına yol açtığını savunurken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un "kağıttan kaplan" ifadesine de vurgu yaptı. Dergi, AKP'nin de Batum'un bu çıkışını, CHP'nin liderlik değişikliğine rağmen generallerin sözcüsü olmayı sürdüğünün "yeni bir kanıtı" olarak gösterdiğini da savundu.

'Kılıçdaroğlu'nun ferahlatıcı liberal tonu'

Aslında CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "ferahlatıcı liberal bir tonu" benimsediği yorumu yapıldığı analizde Kılıçdaroğlu'nun "ordunun sivillere hesap vermesi gerektiğinde ısrar ettiğini, generalleri, Erdoğan ile gizli anlaşmaları yapmakla suçladığı"nı belirtti. Buna karşın, Kılıçdaroğlu'nun, AKP için "pek bir tehdit gibi görünmediğini" savunan dergi, CHP'nin, anketlerde AKP'nin gerisinde gittiğini, partiye oy vereceklerini söyleyenlerin oranının yüzde 25-30 düzeyinde bulunduğuna da dikkat çekti.
 

'Erdoğan Gül'e karşı mı?'

The Economist, "Erdoğan, Gül'e karşı mı" ara başlığının altında da "AP Parti, Haziran ayında yeterince büyük bir çoğunluk kazanırsa yeni anayasa, mevcut parlamenter sisteminden başkanlık sistemine geçilmesini öngören hükümleri içerebilir. Sayın Erdoğan, mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yerine gelme ihtirasını gizlemedi. Ancak, Sayın Gül dahil, hiç kimse, görev süreninin ne zaman sona ereceğini bilmiyor" dedi. Dergi, analize şu iddialara son verdi:
 

'Gül ve Erdoğan'ın birbirine girmesi pek olası görünmüyor'

"AK Parti'nin düşmanları için rüya senaryosu, Sayın Gül ile Sayın Erdoğan'ın başkanlık konusunda birbirine girerek partide bir çatlağa yol açmasıdır. Ama bu pek olası görünmüyor. Onların kabusu ise, aşırı sağ Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) parlamentoda temsil edilebilmek için gerekli yüzde 10'luk oy oranını alamayarak AK Parti'ye büyük bir çoğunluğu teslim etmesidir. Bu da, yorgun MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ilham vermeyen performansı sayesinde daha mümkün görünmeye başladı. PKK şiddetindeki bir tırmanma ona ivme sağlayabilir. Kürt asileri, onun için böyle bir şey yapar mı? Hayır, eğer Sayın Erdoğan'ın onlara daha iyi bir teklif sunarsa."