Türkiye zaten rol model
Henkel Çamaşır ve Ev Bakımı Ürünleri Başkan Yardımcısı Dr. Friedrich Stara'ya göre ülke ileride daha önemli bir rol de oynayabilir.
cumhuriyet.com.tr2010’da yüzde 12.3’lük rekor bir büyüme yaşadıklarını belirten Henkel’in CEO’su Kasper Rorsted başarılarını bir yıl önce 60 ülkede hemen tüm çalışanların katılımıyla 5 bini aşkın arama konferansı sonucunda şirketin yeni vizyon ve stratejilerini belirlemelerine bağladı.
Yine geçen yıl toplam satışlarının yüzde 41’ini Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarından elde eden Henkel, Mısır ve Tunus başta olmak üzere bölgedeki gelişmelerin yüzünden o ülkelerdeki satış hedeflerini yarı yarıya azalttı. Şirketin Düsseldorf’taki merkezinde 2010 finansal sonuçlarının açıklandığı basın toplantısının ardından Henkel Çamaşır ve Ev Bakımı Ürünleri Başkan Yardımcısı Dr. Friedrich Stara ile sohbet ettik.
125 ülkede 52 bini aşkın çalışanı ile ağırlıklı olarak deterjan ve temizlik ürünleri, yapıştırıcı teknolojileri ve kozmetik sektörlerinde 134 yıllık küresel bir dev Henkel. 1957’den beri Türkiye’de. Biri Ankara, biri Gebze, biri de Tuzla’da olmak üzere 3 fabrikada faaliyet gösteriyor. “2010’da Türkiye’de 350 milyon Avro’luk bir satış işlemi gerçekleştirdik. Deterjan ve yapıştırıcılar aşağı yukarı satışın yüzde 90’ını oluşturdu, kalan yüzde 10 ise kozmetik işinden geldi” diyen Stara Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda da tartışmasız en hızlı büyüyen ülkeler arasında olacağını belirterek “Orta ve Doğu Avrupa’da hacim ve büyüme söz konusu olduğunda iki favori var: Rusya ve Türkiye. Ukrayna ve Polonya bunları takip ediyor” diye konuştu.
Toplam 21 fabrika ve 5 bin çalışan ile faaliyet gösterdiği Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeleri de değerlendiren Stara, “Türkiye zaten uzun süreden beri bölgede rol model konumunda ileride de daha önemli bir rol oynayabilir. Şu anda soru, gelecek için nasıl bir demokrasi, nasıl bir hükümet istediklerine karar vermeleri...” dedi. Petrol ve hammadde fiyatlarındaki artışın tüm ekonomileri olumsuz etkilediğini kaydeden Stara bu fiyat artışının spekülatif olduğuna inandığını ve bu spekülasyonların önlenmesi için uluslararası çaba gösterilmesinin şart olduğunu belirtti.