Türkiye nüfusu yaşlanıyor mu?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2012 yılında yüzde 7,5 olduğunu açıkladı.
cumhuriyet.com.trTÜİK, ''2012 Yılı Yaşlılar İstatistikleri''ni açıkladı. TÜİK'ten yapılan açıklamada, 2012 yılından itibaren özel günlerin önemine atfen özel yayın ya da haber bülteni yayımlama konusunda çalışma başlatıldığı, kadın nüfus ve gençlerle ilgili tematik yayınlar yapıldığı anımsatıldı. Açıklamada, bu yıl da bu seriyi ''Yaşlılara Saygı Haftası'' çerçevesinde yaşlı nüfusa özel bir yayınla zenginleştirmenin hedeflendiği belirtildi.
Buna göre, yaşlı nüfusun mevcut ve gelecekteki demografik yapısı ile eğitim, medeni durum, gelir, aile yaşamı, yaşlı bakımı, çalışma durumu, yaşam memnuniyeti gibi sosyo-ekonomik özelliklerine yer verilirken, eş zamanlı olarak çıkarılan ''İstatistiklerle Yaşlılar, 2012'' kitabında yaşlı nüfusa yönelik ayrıntılı tablolar kullanıcılara sunuldu.
TÜİK istatistiklerine göre, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2012 yılında yüzde 7,5 oldu. Nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2, 2050 yılında yüzde 20,8, 2075 yılında ise yüzde 27,7'ye yükseleceği tahmin edildi.
Geçen yıl 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranı en yüksek bölge, yüzde 16,5 ile Ege Bölgesi oldu. Yaşlı nüfusun daha yoğun olarak yaşadığı diğer bölgeler, sırasıyla yüzde 14 ile İstanbul, yüzde 11,7 ile Akdeniz ve yüzde 9,9 ile de Doğu Marmara olarak belirlendi. Yaşlı nüfus oranı en düşük bölge ise yüzde 2,6 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Buna göre, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10'u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak nitelendirildi. Türkiye'de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfuslara göre daha yüksek bir hız ile artış gösteriyor. Yapılan değerlendirmede, küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan ''demografik dönüşüm'' sürecinde olan Türkiye'nin, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre genç bir nüfus yapısına sahip görünse de mutlak yaşlı sayısının fazla olduğu belirtildi. Bu dönüşümde nüfusun yaş grupları yapılanmasının şekil değiştirdiği, ölümlülük ve doğurganlıkta azalma ile birlikte doğumdan sonra beklenen yaşam süresinde artış olduğu, çocuk ve gençlerin nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranının artış gösterdiği kaydedildi.
Türkiye'de nüfusun yaş yapısının değişimi
TÜİK'e göre, yaşlı nüfusun eğitim durumunda cinsiyetler arasında önemli farklılıklar bulunuyor. 2011 yılında 65 ve daha yukarı yaştaki erkek nüfusta okuma ve yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 12,9 iken kadın nüfusta bu oran yüzde 42 oldu. İlkokul mezunu olan erkeklerin oranı yüzde 51,4 iken kadınların oranı yüzde 30' olarak belirlendi. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan erkek nüfus oranı yüzde 6,2, kadın nüfus oranı ise yüzde 1,6 olarak kayıtlara geçti.
65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun eğitim durumu, 15-64 yaş grubundaki kişilere göre de önemli ölçüde farklılık gösteriyor. 15-64 yaştaki erkek nüfusta ilkokul mezunu oranı yüzde 22,6 iken 65 ve daha yukarı yaştaki erkek nüfus içinde bu oran yüzde 51,4 olarak gerçekleşti. 15-64 yaş grubundaki kadın nüfusta ilkokul mezunu oranı yüzde 32,3 iken 65 ve daha yukarı yaştaki kadın nüfus içinde bu oran yüzde 30 oldu.
Yaşlı kadın nüfusun yarısından fazlasının eşi ölmüş
İstatistiklere göre, 65 ve daha yukarı yaştaki kadın nüfusun yüzde 52,4'ünün, erkek nüfusun ise yüzde 13,7'sinin eşlerinin öldüğü belirlendi. Verilere göre, yaşlı kadın nüfusun yüzde 42,2'si, yaşlı erkeklerin ise yüzde 82,7'si evli.
Yaşlı nüfusun en önemli gelir kaynağı, emekli ve dul-yetim aylıkları oldu. 2011 yılında emekli ve dul-yetim aylıklarından yararlanan erkeklerin oranı yüzde 67,4, kadınların oranı ise yüzde 28,5 olarak gerçekleşti. Diğer sosyal transferlerden yararlanan yaşlı kadınların oranı yüzde 58,6 iken erkeklerin oranı yüzde 1,7 olarak belirlendi.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 60'ına göre hesaplanan yoksulluk oranı Türkiye geneli için yüzde 22,6 iken, bu oran yaşlı nüfus için yüzde 17 oldu. 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerde yoksulluk oranı yüzde 15,9, kadınlarda ise yüzde 17,9 olarak gerçekleşti.
İstatistiklere göre, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusta borç ve taksiti olmayanların oranı yüzde 38,2 iken bu oran 65 ve daha yukarıdaki nüfusta yüzde 61,4 olarak kayıtlara geçti.
Yaşlılar kendilerini mutlu hissediyor
TÜİK'e göre, 18 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yüzde 61'i kendini mutlu hissediyor. 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin yüzde 64,2'si, kadınların ise yüzde 57,3'ü mutlu olduklarını ifade ediyor.
Geçen yıl 65 ve daha yukarı yaştaki kadın ve erkek nüfusun en önemli mutluluk kaynağı yüzde 62'lik oranla aileleri oldu. İkinci sırada gelen mutluluk kaynağı kadınlar için yüzde 22,9 ile çocukları, erkekler için ise yüzde 11,7 ile eşleri olarak belirlendi.
İstatistiklere göre yaşlıları en çok kız çocukları ziyaret ediyor. Anne babalarını haftada birden fazla ziyaret eden kız çocuklarının oranı yüzde 37,2 iken erkek çocuklar için bu oran yüzde 33,4'e düşüyor.
Sağlık açısından bakıldığında ise 65-74 yaş grubundaki erkeklerin aynı yaş grubundaki kadınlara göre daha iyi durumda olduğu ortaya çıktı.