Türkiye, Irak’a su desteği sağlayacak

Türkiye’nin geçmişte, kurak dönemlerde de Irak’ın ilave su talebini karşıladığını anlatan Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı ve Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız, "Irak’a karşılıklı anlaşmaya varılan bir program dahilinde su bırakılacak. Bu dönemin Türkiye tarafından çok iyi yönetilmesi gerekli." dedi.

Leyla Kılıç

Cumhurbaşkanlığı Irak Özel Temsilcisi Veysel Eroğlu’nun, 31 Temmuz’da yaptığı Bağdat ziyaretinin ardından Irak’ın su sorunlarını aşması için Türkiye’nin desteğini içeren başlıkların masaya yatırıldığı duyuruldu. Iraklıların temiz içme suyuna ulaşması ve sudan kaynaklanan hastalıkların önlenmesi amacıyla bölgede yapılabilecek çalışmalara öncelik verileceği belirtilirken, modern sulama altyapısının geliştirilmesi ve sulamada verimliliğin sağlanması da önde gelen konular arasında. Türkiye’nin geçmişte, kurak dönemlerde de Irak’ın ilave su talebini karşıladığını anlatan Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı ve Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız, “Irak’a karşılıklı anlaşmaya varılan bir program dahilinde su bırakılacak. Bu dönemin Türkiye tarafından çok iyi yönetilmesi gerekli. Önümüzde yeni ve çok karmaşık bir Ortadoğu var. İklim değişimi etkisi dahil bölgedeki belirsizlikler, göçler, istikrarsızlık riski ve ülkelerine dönmeyi bekleyen milyonlarca mültecinin durumu ülkeleri işbirliğine yöneltmeli. Aksi taktirde Ortadoğu’nun bu bölgesinde çok uzun yıllar sürecek çatışmalar kökleşir. Bunu isteyen bölge dışı güçlerin olduğunu biliyoruz” dedi. Dursun Yıldız, Cumhuriyet’in sorularına şöyle yanıt verdi:

Irak’ın Basra bölgesinde yaşanan su sıkıntıları da göz önüne alınarak Türkiye’nin Irak’a su yönetimi ve altyapısı konularında destek sağlayacağı duyuruldu. Türkiye, bu konudaki deneyimi nasıl bir seviyede?

Türkiye bu konuda bilgi ve deneyim olarak diğer ülkelerden çok daha ileride. Şunu belirtmek gerekir ki İsrail teknolojik olarak Türkiye’nin önünde. Bu nedenle Türkiye, Irak’a kolayca destek sunabilir. Türkiye’nin bunu gerçekleştirecek kurum ve kuruluşları da var. Zaten Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yakın geçmişte Iraklı sulama mühendisleri ve teknisyenlerini davet ederek bilgi ve deneyim paylaşımında bulundu. Türkiye’nin yaptığı çalışmalardan, destek verme yönünde kapılarının açık olduğunu görüyoruz.

‘Türkiye’nin iyi yönetmesi gerek’

Verilecek olan destek Dicle nehrinden Irak’a ilave su bırakılmasını da kapsar mı?

Bu konu heyetlerin şu andaki görüşmelerinden farklı bir konu. Türkiye, geçmişte kurak dönemlerde Irak’ın ilave su taleplerini karşıladı. Yine karşılayacağını düşünüyorum. Ancak bu konudaki en önemli husus Ilısu Barajı’nın doldurulması döneminde yer almamız. Ilısu Barajı’nda su tutulmaya başlandı. Irak’a, karşılıklı anlaşmaya varılan bir program dahilinde su bırakılacak. Bu dönemin, Türkiye tarafından çok iyi yönetilmesi gerekli. Bu dönemde her iki ülke de klasik hidropolitik argümanları bırakıp, suyu bir işbirliği aracı olarak düşünmeli. Bunun için de vizyoner, ileri hidro diplomasiye ihtiyaç duyulacak.

Peki, Türkiye-Irak arasında yürütülen ve yürütülmek istenen su politikasını nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye geçmişten bu yana suyu bölgesel barış ve işbirliği için kullanmayı tercih etti. Ancak soğuk savaş döneminde bölge güvenlik dengeleri nedeniyle bu yaklaşım, kıyıdaş ülkelerden karşılık bulmadı ve bölgede her ülke kendi su projelerini geliştirdi. Aslında bu projeler geliştirilirken bölgesel işbirliğine yönelik birçok adım atılabilirdi. Olmadı. Şimdi önümüzde yeni ve çok karmaşık bir Ortadoğu var. Bu Ortadoğu, su kaynaklarının, işbirliği içinde yönetimini geçmişten çok daha fazla zorunlu kılıyor. İklim değişimi etkisi dahil bölgedeki belirsizlikler, göçler, istikrarsızlık riski ve ülkelerine dönmeyi bekleyen milyonlarca mültecinin durumu ülkeleri işbirliğine yöneltmeli. Aksi taktirde Ortadoğu’nun bu bölgesinde çok uzun yıllar sürecek çatışmalar kökleşir. Bunu isteyen bölge dışı güçlerin olduğunu biliyoruz. Ortadoğu’da su kaynakları, geçmişten daha ileri bir güvenlikleştirme tehdidi altında. Bu tehdidin bölgeye vereceği zarar görülmeli. Türkiye bölgede yenilikçi bir hidro diplomasi başlatmaya çalışıyor. Tabi Irak yönetimi de buna yardımcı oluyor. Ancak Türkiye her zaman olduğu gibi bu hidro diplomasisini üçüncü taraflara anlatma, açıklama konusunda eksik kalıyor. Türkiye’nin kamu diplomasisi oluşturma eksikliği sürüyor.

‘Ortadoğu kayan kumlar coğrafyası’

.SPD Hidroopolitik Akademi heyeti olarak 24 Temmuz’da Irak’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Al-Janabi ile bir görüşme yaptınız. Görüşmede neler konuşuldu?

Büyükelçi, Basra bölgesinde yaşanan su sıkıntısının boyutundan söz etti. Bölgede su işbirliği konusunda kıyıdaş ülkeler tarafından atılması gereken adımlar olduğunu belirten Janabi, itilafların uluslararası mahkemeler yerine karşılıklı dialog yoluyla çözülmesi gerektiğini ileri sürdü. Ancak bu konuda ilerleme sağlanabilmesi için karşılıklı iyi niyet beyanlarının ötesinde ülkelerin basit de olsa bir çerçeve anlaşma ile yol haritasını belirlemeleri gerektiğini de söyledi. Biz de SPD Hidropolitik Akademi Merkezi olarak kıyıdaş ülkeler arasında su konusunda teknik işbirliği ve dialog kapısının sürekli açık olması gerektiğini, kıyıdaş ülkelerin konuya “karşılıklı faydaya dayanan işbirliği arayışı” temelinde bakmaları gerektiğini savunduk. Türkiye ve Irak’ın Ortadoğu’da su işbirliği konusunda örnek adımlar atabileceğini düşünüyoruz. Gelişmeler de bu yönde oluyor. Ancak yine de Ortadoğu’nun kayan kumlar coğrafyası olduğunu unutmamak gerekiyor.