"Türkiye binde 1 büyümüştür"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''mevsim ve takvimden arındırıldığında Türkiye'nin binde 1 büyüdüğünü, üreticinin stoka çalıştığını'' savunarak, ''Türkiye, kriz öncesi döneme gelebilmiş değildir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, düzenlediği basın toplantısında, dün büyüme rakamlarının açıkladığını anımsattı. Türkiye'nin tarihi bir küçülmeden sonra böyle bir büyüme yakalamasının sağlıklı değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Vural, şöyle devam etti:
''Bu büyüme mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında sadece binde 1'lik bir büyümedir. Üreticiler stoka çalışmışlardır. Vatandaşların alım gücünü artırmadığınız sürece Türkiye büyümeyi sağlayamaz. Türkiye henüz kriz öncesi döneme gelebilmiş değildir. Bu bir adımdır, ancak kriz öncesi döneme gelebilmiş değildir. İhracatta daralma vardır. İthalatta artış vardır. Bugün ihracat Türk ekonomisini büyütme potansiyelinden uzaklaşmıştır. İhracatın büyümeye katkısı azalırken ithalatın büyümeye katsının artması, daha fazla dövize ihtiyacımız olması ve rekabet gücümüzü kaybetmemiz demektir. Hükümetin tabloyu sağlıklı değerlendirmesi ve milletimizi kandırmaması gerekmektedir.''
 

''Gizli anlaşma yapıldığı gözükmektedir"

Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak ''askeri çözüm olmaz'' şeklinde açıklamalar yaparak, terörle mücadele edenlere ''bu iş sizin yaptıklarınızla çözülmez'' mesajı verdiğini, ''onları moralman çökerttiğini'', ''terörle mücadeleyi arkadan vurduğunu'' iddia etti.

''Irak'ta egemenliğin bölünmesi konusunda gizli bir anlaşma yapıldığının gözüktüğünü'' öne süren Vural, ''Irak'ta bir bağımsız Kürt devletinin bulunması Türkiye'nin kırmızı çizgisi iken bugün artık Irak'ın kuzeyinde bağımsız bir devletin oluşması Türkiye'nin kabul ettiği gibi bir yaklaşım söz konusu'' iddiasında bulundu.
Vural, şu görüşleri dile getirdi:
''NATO'nun müdahalede bulunmasını istemesi de orada bulunan bir devletin uluslararası garantörlüğü içindir. Irak'ın kuzeyinde egemenliği olan yeni bir devletin olmasını arzu eden bir yaklaşım tarzıyla bu meseleyi gündeme taşımıştır. Pazarlık belli olmuştur. Terör örgütü konuşlanmıştır, onunla mücadele için orada egemenliği vermeniz gerekir. Barzani buraya geldiğinde Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde de Irak devletinin bayrağı yoktu. Bugün o pis pazarlık açıklanıyor. Türkiye'nin kırmızı çizgilerinden nasıl geri adım attırıldığını bunlar ortaya koymaktadır.''
 

''Saman altından su yürütüyorlar"

Soruları da yanıtlayan Vural, ''Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İsrail Ticaret Bakanı ile görüştüğü ve görüşme isteğinin Davutoğlu'ndan geldiğinin'' sözlenmesi üzerine, ''Klasik bir AKP tavrıdır bu'' dedi.

''Saman altından su yürütüldüğünü'' ileri süren Vural, şunları söyledi:
''Böyle bir şey olur mu? Bir taraftan büyükelçini çekeceksin, özür dilemeden göndermem diyeceksin, hiçbir adım atmayacak, ondan sonra da Dışişleri Bakanı görüşecek. Bu milletin onurunu korumasını bilin hiç olmazsa... Onurlu durmayı bilin. Çıkın mertçe görüştük diye söyleyin. Demek ki milleten saklamak istedikleri bir şeyler var. Böyle bir davranışı Türk milletinin onuruna vurulmuş bir darbe olarak görüyorum. Son derece yanlıştır. Hükümetin omurgasız olduğunu biliyorduk. Hele hele bu görüşme Türkiye'nin isteği üzerine gerçekleşmişse, hükümetin kamuoyonu tatmin edecek bir açıklama yapması ve Dışişleri Bakanının Türk milletinden özür dilemesi gerekir.''

''Allah akıl fikir versin"

Vural, Rize Belediye Başkanının açıklamalarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine ise ''Allah akıl fikir versin. Bu millet zaten iç içedir, kardeştir. Bunlar ne zannediyorlar? Büyük Türk milleti ailesi içinde böyle bir sorun mu var? Bu, ötekileştirmek isteyen bir zihniyettir. Türkiye'nin böyle bir problemi yoktur. Herkes kız almış kız vermiştir. Bu ifadeleri çok yadırgıyorum'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''türban sorununu çözeceğiz'' dediğinin belirtilmesi üzerine ise Vural, sorunun uzlaşmayla çözülebileceğini ifade etti. Vural, ''Biz çözeriz' olmaz. Hepimiz çözmeliyiz'' dedi.