"Türkiye başvuru halinde mahkum olur"
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, TCK, CMK, Anayasa ve iki uluslararası sözleşmeye göre vekillerin tutuklu kalmalarının hiçbir yasal dayanağı olmadığını belirterek, "Türkiye bu maddelere ve bu kanunlara rağmen bu vekilleri içeride tuttuğu için, AİHM'e başvuru halinde mahkum olur" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Mersin Milletvekili İsa Gök, tutuklu vekillerin durumuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tutuklu milletvekillerinin tutuklu kalmasını emreden hiçbir kanun maddesi olmadığına dikkat çeken Gök, şöyle dedi:
"Tutuklu milletvekillerinin Meclis'e gelmelerini engelleyecek hiçbir yasal düzenleme yoktur. Ne anayasamızda ne TCK'de ne de Ceza Muhakemesi Kanununda böyle bir hüküm yok. Olmadığı gibi Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrası gereği temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası imzaladığımız anlaşmalar kanunların üstünde bir güce sahiptir, uygulanma zorunluluğu vardır.
Mahkemelerin nazar itibari alarak kararlarına geçirmesi gereken zorunluluktur. İki tane uluslararası sözleşmenin Türkiye tarafıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bu sözleşmenin 5. maddesine göre bu sözleşmeye bağlı ek protokol vardır. Bu ek protokolün de 3. maddesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin onlarca kararı vardır. Milletvekilleri tutulamaz. Yine Türkiye'nin imzaladığı Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslar arası Sözleşmesi var. Bu sözleşmenin 2. ve 25. maddeleri var. Bunlara göre de halkın oylarıyla seçilmiş milletvekilinin parlamentoya girmesi engellenemez. Bu uluslararası sözleşmeler kanunların üzerindedir."
TCK, CMK, Anayasa ve iki uluslararası sözleşmeye göre vekillerin tutuklu kalmalarının hiçbir yasal dayanağı olmadığına dikkat çeken Gök, "Türkiye bu maddelere ve bu kanunlara rağmen bu vekilleri içeride tuttuğu için başvuru halinde mahkum olacağı kesin. Çünkü AİHM'in bu konuda birçok içtihadı ve mahkumiyeti var" dedi.
AKP'nin tutumunu eleştirdi
AKP'nin bu konudaki tutumunu eleştiren ve tutuklu milletvekillerine ilişkin kanun teklifi önerisine de karşı çıkan Gök, şöyle dedi:
"Bu bir oyun, bu oyuna CHP gelmez. Yasal düzenleme olarak 100. maddedeki katalog suçlarda yani tutuklanma gereken suçlarda değişiklik yapmaya kalksak AKP bunun demagojisini yapacak. 102. maddede tutukluluk sürelerinin indirilmesi için mücadele versek, 'haydi PKK'lılara tahliye, şunlar tahliye oldu' diye AKP olay çıkartacak. Üstelik kanun teklifi de verildiğinde Meclis Adalet Komisyonu'na gidecek, bu komisyonlara üye vermek zorunda kalacaksınız, üyeler Meclis'te yemin edecek, eylem bozulacak. Bu tekliften faydalanacaklar arasında kamuoyu vicdanında faydalanmaması gerektiğine inanılanlar bulunup çıkarılacak, CHP mahkum edilecek."
Tutuklu vekillerin içeride kalmasının sebebinin yargının siyasallaşması olduğunu savunan Gök, "Bu davaya bakan mahkemelerin siyasi iktidarın ağzına bakmaları. Hükümetin ağzına bakmaları. Söz konusu yerel mahkeme siyasi iktidarın ağzıyla iş yapmaktadır. AKP kanun teklifi verin diyerek, bu işin aylarca sürecek CHP'ye karşı, karşı saldırı yaratacağı bir mindere çekmek istiyor. Biz bu oyuna gelmeyiz" dedi.
Yemin eylemi
Tutuklu vekiller için yapılan mücadelede ödün verilemeyeceğini ifade eden Gök, "Bu mücadele 1 gün, 1 hafta, 1 aylık değil, sonuna kadar gitmesi gereken mücadeledir" dedi.
"Perde arkasında İmralı'ya özgürlük planı var ise AKP'nin sinsice planına gelmeyiz"
Bazı AKP'lilerin Anayasa değişikliği gerektiğini ifade ettiğini belirten Gök, "Bu olayın Anayasa değişikliği ile ilgisi yok, zaten anayasa değişikliği demek aylar demek. 14. maddede bölücü ve devlet aleyhine faaliyetler anlatılıyor. Buraya ilişkin yapılacak olan bir düzenleme ki AKP şu anda gelin Anayasa'nın bazı maddelerini değiştirelim diyor, eğer ki perde arkasında İmralı'ya özgürlük, ev hapsi, başka bir planı var ise AKP'nin bu sinsice planına da gelmeyiz biz. Bizi böyle bir mindere çekmeye çalışan AKP'ye bu oyuna gelmeyiz, deriz" dedi.
"Adalet Bakanı kanun yararına bozma isteyebilir"
Sorunun çözümünün aslında kanunda var olduğuna dikkat çeken Gök, "CMK madde 309, kanun yararına bozma" dedi. Gök, şöyle dedi:
"Şu anda Adalet Bakanı çıkar da kanun yararına bozma isteyerek Yargıtay Başsavcılığına talep yazısını gönderdiğinde, Yargıtay Başsavcısı da, Adalet Bakanı'nın Silivri yargılamasında hukukun ve uluslararası sözleşmelerin hiçe sayıldığını, tahliyelere ret kararı verilmesinin hukuk dışı ve içtihatlar arasında uyumsuzluk yarattığını belirten siyasi iradesini Yargıtay Başsavcılığı, ilgili Yargıtay dairesine gönderdiğinde zaten ilgili Yargıtay dairesi buradaki hukuk dışı tahliye taleplerinin reddi kararını kaldıracağı bozacağı açık. Bu sorun çözümlenir" dedi.
Bu sorunun 3-5 günde çözümlenebileceğini vurgulayan Gök, "Eğer AKP sorunu çözmek istiyorsa yöntem belli. Ama Adalet Bakanı'na da o talimatı Başbakan'ın vermesi gerekir" dedi.