Türkiye Barolar Birliği

Türkiye Barolar Birliğince bazı gazetelere verilen tam sayfa ilanda, ''siyasal iktidarın yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak nitelikteki uygulamalarının, hukuk devletini temelden sarstığı, adım adım otoriter bir sisteme doğru gidildiği" belirtildi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Barolar Birliği'nin gazetelere verdiği ilanda, Anayasa'ya göre, herkesin haberleşme hürriyetine sahip bulunduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunun hükme bağlandığı hatırlatıldı. Hukuk devletlerinde hiçbir hakkın sınırsız olamayacağı belirtilen ilanda, haberleşme özgürlüğüne getiriler istisnaların, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda detaylı olarak açıklığa kavuşturulduğu ifade edildi. İlanda, şöyle denildi:

''Soruyoruz; dozu giderek artan ve yüksek yargı makamlarına kadar ulaşan gizli telefon dinlemeleri Anayasamızda, yasalarımıza ve taraf olduğumuz evrensel hukuk kurallarına uygun mudur? Bu dinlemeler hakim kararıyla mı alınmıştır? Öyleyse hakimler hukuk kurallarına uygulamışlar mıdır? Hukuk ihlallerinin normel gibi gösterilmesinin sebebi nedir? Yoksa demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları kavramlarını dilinden düşürmeyen siyasal iktidar, hukuk güvencesinden yoksun kalmış bir korku toplumu yaratmayı mı hedeflemektedir? Usulsüz telefon dinlemeleri, kime ve niye hizmet etmektedir?''

 

''Lince dönüşmüştür"

Hukuk devletinde, hakimler ve savcılar dahil hiç kimsenin, hukuka aykırı keyfi işlem ve kararları sebebiyle sorumsuz olmadıkları ve olamayacakları vurgulanan ilanda, ''Ne yazık ki, bu özgürlüğün ihlalinin adeta bir iktidar kazanımı olarak görüldüğü ve hasım görülenlere saldırı aracı yapıldığı gözlenmektedir. Bireyin bu temel özgürlüğüne tecavüz, demokrasi, insan hakları gibi ulvi değerleri yıpratarak lince dönüşmüştür'' denildi.

Yargı devletinin olmadığı yerde hukuk devleti, hukuk devletinin olmadığı yerde çoğulcu demokrasiden söz edilemeyeceği vurgulanan ilanda, hukuk devletinin olmadığı yerde bireysel haklardan da söz edilemeyeceği belirtildi. İlanda, şöyle devam edildi:

''Siyasal iktidarın yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak nitelikteki uygulamaları, hukuk devletini temelden sarsmakta, anayasal düzenin temel ilkelerini işlemez hale getirmekte, adım adım otoriter bir sisteme doğru gidilmektedir.

Ağır bir Anayasa ihlali taşıyan ve ülkeye büyük zarar veren bu yöntemin uygulayıcılarına da yarar sağlamayacağı açıktır. Türkiye Barolar Birliği, asla kabullenmeyeceği bu gelişmeler karşısında sonuna kadar hukukun üstünlüğünü savunacaktır.

Korkunun değil, hukuk güvenliğinin, baskının değil, hak ve özgürlüklerin, bağlılığın değil, bağımsızlığın, kayganın değil, barış dostluk ve kardeşliğin, hukuksuzluğun değil, adaletin gerçekleştiği özellikle de insan onurunun en yüce değer olarak algılandığı ve uygulandığı bir Cumhuriyeti yeniden tesis etmek, kısaca insan haklarına dayalı, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine bütün kurum ve kurallarıyla işlerlik kazandırmak için herkesi göreve davet ediyoruz.''