‘Türkiye ara rejimde’
Milli Merkez Yönetim ve Yürütme kurulları toplantısında konuşan Cindoruk, “Son bir yılda 600 üyeli yüce Meclis’te hiçbir temel yasa teklifi yaşama geçirilememiştir. Başbakanlık ve hükümet ortadan kaldırılmıştır” dedi.
cumhuriyet.com.trDemokrat Türkiye Partisi (DP) Genel Başkanı ve Milli Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye’nin birinci meselesinin rejim meselesi olduğunu belirterek, “Son bir yılda 600 üyeli yüce Meclis’te hiçbir temel yasa teklifi yaşama geçirilememiştir. Başbakanlık ve hükümet ortadan kaldırılmıştır. Bakan olarak atanan sekreterler Meclis balkonunda izleyici, dinleyici durumuna getirilmiştir” dedi.
Milli Merkez Yönetim ve Yürütme kurulları, dün Harbiye’deki bir otelde basın açıklaması yaptı. İçinde senato olan yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu belirten Cindoruk, “Son istinaf mahkemeleri yasasının çıkarılmasında bir senato olsaydı Cumhuriyet gazetesinin yazarları ve çizerleri uzun süre hapis yatmazdı. Biz iktidara değil sistemin yanlışlığına karşıyız” dedi. Ülkemizde 4 milyon sığınmacının olduğunu anımsatan Cindoruk “Bu kadar kişinin Türkiye’ye gelmesini kim karar verdi? Suriye ile kim bozuştu? Türkiye bugün bir ara rejim yaşıyor. Türkiye’nin anayasal yapısına uymayan tamamen yapay bir rejim ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Kanal İstanbul Projesi’nin Anayasa’ya göre geçersiz olduğunu da belirten Cindoruk, “Ülke coğrafyasının kıyı ve sahil şeritlerini delen, değiştiren Kanal İstanbul Projesi’nin “yap, işlet devret” kuralı ve genel uygulaması ile yapılması, ÇED raporu düzenlenmesi, Anayasa’nın 43. maddesine esastan aykırıdır. Trakya’nın savunulması zafiyete uğrayacaktır. İki denizin birbirine bağlanması, bölgede geri dönülmez şekilde büyük bir çevre tahribatı yaratacak. Montrö Sözleşmesi yürürlükte olduğu sürece, Boğazlardan geçecek hiçbir ticari veya askeri gemi kanaldan geçmeye zorlanamaz. Kanal geçişlerinden milyar dolarlık gelir sağlanması hayalden ibarettir. Kanal İstanbul Projesine hayır diyoruz” diye konuştu.
‘ANAYASASIZ DEVLET’
Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural ise Türkiye’de bir demokratikleşme sorunu olduğunu belirterek “Ülkemiz anayasasız bir devlete dönüşmektedir. Milli Merkez olarak; Biz, üzerimize düşeni yapmaya, geniş katılımlı işleyen “Rejim Çalıştayı” için birlikte göreve hazırız” dedi.
TÜRK: ANAYASAYA AYKIRI
Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nda Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi öngörülmüş değildir. Dolayısıyla Türkiye’nin Libya silahlı kuvvetlerine yardımcı olacak personel dışında askeri destek vermesi söz konusu olamaz. Libya’ya Türk askerinin orada silah kullanmasını gerektirecek şekilde asker gönderilmesi, anayasanın 92. maddesinin dışına çıkan bir uygulama olur. Bu Türkiye’nin Libya’daki iç savaşta taraf konumuna gelmesi, fiilen savaşa girmesi demektir. Türkiye’nin böyle bir savaşta kaybedeceği Mehmetçiği yoktur” değerlendirmesini yaptı.
‘LİBYA’DAN NASIL ÇIKILACAĞININ HESABI YAPILMALI’
Libya’ya asker gönderimine ilişkin Cindoruk, “Kimin kazanacağı belli olmayan bir ülkeye asker gönderirken iyi düşünmek gerekir. TSK çok büyük bir güç ama bu gücü ekonomik olarak ve bir polis gücü gibi kullanmamak gerek. Girdiğiniz bir devletten nasıl çıkılacağının hesabını çok iyi yapmak gerekiyor. TBMM’nin yapacağı kapalı bir oturum ile daha isabetli bir karar çıkarılabilirdi” dedi.