Türk Tabipler Birliği'nden sert çıkış

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemeleri eleştirerek "Bu anlayışı, hekimliği, müşteri peşinde koşan tezgahtarlar haline getiren bu çerçeveyi, temel felsefesiyle reddediyoruz" açıklamasında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemeleri eleştirdi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, TTB'de düzenlenen basın toplantısında, "sağlık alanında işlerin düzeltilmesini, iyileştirilmesini beklediklerini ancak aksine bir felaket ve iflas belgesinin ortaya çıktığını" söyledi.

KHK ile vatandaşa sağlık hizmetlerini sunmak üzere yürütülmesi gerekenlerin, ortadan kaldırıldığını vurgulayan Bilaloğlu, "Bunu TTB yasasının birinci maddesinde yaptıkları değişiklikle kanıtlamışlardır. Yasamızdaki 'Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesi' sözcüğünü çıkardılar. Bu, bütün yasanın temel ruhunu anlatmaktadır" diye konuştu.

Kararname ile "sağlık serbest bölgeleri kurulabileceğine" işaret eden Bilaloğlu, burada "Serbest bölgelerde verilecek sağlık hizmetlerine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleneceğinin" belirtildiğini söyledi.

Sağlık hizmetlerinin usul ve esaslarının bölgeye göre değişemeyeceğini ifade eden Bilaloğlu, "Anlaşılan değişecek usul ve esas, kar meselesi, girişim keyfiyeti, spekülasyon yapıyorum; insanların sağlıkları üzerinde deneme yapma gibi her şeyi dahil eden bölgelerden bahsediyorlar" dedi.
"Ulvi gerekçeler..."

Kararnamede "gönüllü sağlık hizmeti ve sağlık gözlemciliği" maddesinin bulunduğunu söyleyen Bilaloğlu, şöyle devam etti:

"Hem 'kimi gerçek ve tüzel kişilerce sosyal dayanışma ve yardımlaşma amacıyla sağlık hizmeti verilebilir' ifadesi var hem de 'sağlık gönüllüsü kişilerle hasta karşılama, bilgilendirme, kişisel bakım, sosyal ihtiyaçların karşılanması gibi destek hizmeti şeklinde de verilebileceği' belirtiliyor. Kamu ve kişi yararına hizmet sunma meselesi ortadan kaldırılınca, birtakım yardımseverler kuruluşlar, o çok ulvi gerekçelerle muhtemelen, devletin kamudan çekildiği noktada başka amaçlarla sürece dahil olacaklar."

KHK ile ilgili Mecliste yeni seçilmiş milletvekillerinin hiçbirinin görüşlerinin alınmadığını savunan Bilaloğlu, Meclisteki siyasi partilerin bu konudaki görüşlerini açıklamalarını, desteklemeyen milletvekilleri, siyasi partiler ve herkesten sorumluluk almasını istediklerini belirtti.
 

Doktorları tezgahtara çevirmek...

Bilaloğlu, "Biz, bu anlayışı, hekimliği, müşteri peşinde koşan tezgahtarlar haline getiren bu çerçeveyi, temel felsefesiyle reddediyoruz. Önümüzdeki günlerde gerek meslek birlikleri, sendikalar, siyasi partilerle çok hızlı bir paylaşımı gerçekleştireceğiz. TTB, mesleklerine ve bu ülkede yaşayanların sağlığına sahip çıkan tutumunu ısrarla sürdürecektir" dedi.

TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Özdemir Aktan, kararnamede yıllardan beri tartışılan "ithal hekim" kavramının bulunduğunu, bu kapsamda Türkiye'de çalışmak için "yabancı ve doktor olması" koşulunun arandığını, "Türkçe bilmesi, belli standart ve birikimlere sahip olması" gibi kavramların ise bulunmadığını ifade etti.

TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Feride Aksu Tanık da Merkez Konseyi adına basın açıklamasını okudu. KHK ile ikili, merkeziyetçi, bürokratik ve hantal bir yapının oluşturulduğu belirten Tanık, Sağlık Meslek Kurulu kurulmasını ve Kamu Hastane Birliklerin Genel Sekreter tarafından yönetilmesini eleştirdi.

Basın toplantısının ardından soruları yanıtlayan Bilaloğlu, "insanların sağlıkları üzerinde deneme yapma" şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine, "Bunu örnek olarak söyledim. Kobay gibi kullanmak diye bir ifade kullanmadım. Usul ve esaslar konusunda, bu bölge bölge değişmez. Daha fazla kar edilecek ve kimi kontrolleri gevşetecek mekanizmalardır herhalde. Aklımıza bunların gelmesi de çok doğaldır. Çünkü Türkiye'ye ciddi bir ilaç araştırma pazarı olabilecek bir ülke potansiyeli gözüyle bakıldığını biliyoruz" diye konuştu.