Türk gümrükleri büyükelçiyi zamanda yolculuğa çıkarmış
WikiLeaks'ta yer alan bir ABD belgesi, Türk gümrüklerinin halini ortaya serdi. ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, ABD'li ekonomi yetkilileriyle birlikte gümrük kapıları dâhil Doğu Anadolu'daki girişimlere yardım ve işbirliği olanaklarını araştırmak için Van'a bir seyahat düzenledi, gördüklerini de gizli kriptoyla dışişlerine geçti.
cumhuriyet.com.trWikiLeaks'a konulan ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne ait olan bir kriptoda Türk-İran sınırındaki bir gümrük kapısı anlatılırken, "Adeta geçmişe, çağdaş bir gümrüğün çalışması için gerekli olan her türlü gerecin eksik olduğu bir Osmanlı sınır geçişine doğru zamanda yolculuk gibiydi" denildi. ABD'li yetkililerin İran sınırındaki gümrüklere yaptıkları resmi gezideki izlenimlerini içeren kriptoda, "Bununla birlikte her iki karakolun operasyonel yetenekleri optimal çalışmadığında (elektriğin kesilmesi ya da hiç olmaması nedeniyle), sınırın açıktan açığa şüphe uyandırmayan herkese açık bırakıldığı gibi bir algı var" iddiasında bulunuldu.
29 Temmuz 2007 tarihli, "Gizli- Yabancılara Yasak" damgalı, ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'in sınıflandırdığı Kriptoya göre, Amerikalıların resmi olarak gezdikleri doğu sınırdaki iki gümrükte, devlet görevlileri ekmek bulmak için kilometrelerce yürüyor, sık sık kesilen elektrik yüzünden arama-tarama yapacak teknolojik cihazlar çalışmıyor, vagonlar insan gücüyle kaldırılamadığından aranamıyor, görevliler önce "canlarına" sonra, uyuşturucu kaçakçılarını ve kaçak uyuşturucuları yakalamaya, sonra da diğer kaçakçılıkları yakalamaya odaklanıyor.
Gümrükçüler devletin ücra bir karakolundabüyük fedakarlıklarla çalışıyor. WikiLeaks'a yeni konulan kripto şöyle: "Özet: Econoffs (ekonomi yetkilileri) geçenlerde Van'a doğu Türkiye'deki potansiyel kalkınma projeleri üzerine araştırma yapmak üzere gitti. Ayrıca yerel kamu yetkilileriyle yapılan toplantılarda, İran'la iki sınır kapısı ziyaret edildi: Gürbulak ve Kapıköy. Her iki tesiste de yetkililerle, kapasite ve ihtiyaçlara ilişkin toplantılar yaptık ve Gürbulak tesislerine bir de tur düzenlendi. İki sınır karakolundaki koşullar tamamen farklı; Kapıköy'ün hiçbir görüntüleme ekipmanı bulunmaz ve hatta yaşam koşulları bile standartların altında görünürken, Gürbulak daha modern kolaylıklara ve tarama donanımına sahip.
Özet sonu. Gürbulak: İran'dan Türkiye'ye ana trafikte Gümrük noktası ve Türkiye'nin kuzeydoğusundaki Ararat Dağı'nın gölgesinde yer alıyor. Gürbulak sınır kapısına Doğubeyazıt'tan, bölgede İran'a yönelen tek yoldan ulaştık. Sınır kapısından 1 km önceden itibaren kamyonlar denetlenmeyi bekliyor. Karşı yönden gelen araba trafiği kamyonların önünde kesilmiş. Kapıdan 500 yard önce bir Jandarma askeri bizi durdurdu ve kimlik sordu, sonra da Gümrük istasyonunu işaret etti. Gümrükler sınır kapısı güvenlik istasyonu herhangi bir kimlik belgesi sormadı ve İran'a gitmemek şartıyla orada 'birini' görmek istediğimizi söyledikten sonra gidebileceğimizi anlattı. Sınıra yaklaşırken İran'a gidip gelen sayısız insan, ayrıca sınırı geçen kamyon ve arabalar gördük. Sınır geçişi yöneticisi tesisteki her bürodan, gümrük infaz memurları, polis, gümrük değerlendirme birimindekiler dahil yüksek düzeyli memurları topladı. (Yönetici hariç) Diğer memurlardan hiçbiri toplantı ve izleyen tur sırasında adını söylemedi, sadece ünvanlarıyla tanıtıldı. Yönetici bize kendisinin elçilikle görüşmeye resmi olarak yetkili tek kişi olduğunu, diğer kişileri kendisi burada yeni olduğu için çağırdığını anlattı. Sonuç olarak başka birini adıyla tanıtmakta gönülsüz davrandı.
Yetkililer tesisin ihtiyaçlarını enine boyuna tartıştı. Tüm karakol daha geçenlerde yeniden inşa edildiği için sınır kapısında ek fiziki altyapı ihtiyacı bulunmadığını söylediler, fakat daha fazla görüntüleme cihazına ihtiyaçları bulunduğunu belirttiler. Yönetici kapıdan günde 3 bin kişi ve 400-500 kamyonun geçtiğini söyledi. Aynı zamanda İran'dan Türkiye'ye, gümrük yöneticisinin söylediğine göre başta Suriye'ye gitmek üzere sayısız yolcu, özel araba ve otobüslerle giriyor. Sınır kapısının gelen araçları taramak için büyük bir x -ray cihazı bulunurken, sınırdan yaya olarak geçenlerin bagajlarının taranması için bir havaalanı tarzı x-ray cihazı bulunmuyor. Yönetici bagaj aramalarının elle yapıldığını, bunun aramanın etkisini azalttığını söyledi. Ayrıca genelde sadece 'şüpheli davranışları bulunan' kişilerin tamamen arandığını, çoğunluğa basitçe geç denildiğini kabul etti.
Tesisin enerji kaynağıyla ciddi sorunu var. Kısa ziyaretimiz esnasında bile tesiste sayısız elektrik kesintisi oldu. Gümrük infaz şefine göre elektrik sık sık, bir kerede 12 saate kadar kesiliyor ve tesisin yedek jeneratörleri sadece konutlara elektrik sağlıyor. Kışın sorun yerleşimcilerin şebekeden elektrik çalması nedeniyle daha da aşırı hale geliyor. Elektrik gittiğinde tesisin görüntüleme ve kamera ekipmanları da gidiyor, bu trafiğin bir defada saatlerce görüntülenememesi anlamına geliyor. Biz sınır istasyonundayken plakaların fotoğrafını çekmek için kullanılan kamera sistemi de, gümrük infaz şefi yeni bir tanesinin kısa sürede geleceğinden umutlu olsa da bozuktu.
Türkiye'ye giren ve çıkan tüm araçlar radyasyon görüntüleme cihazına giriyor. Türk Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından yapılan bu tarayıcılar, Ankara'da merkezden izleniyor. Gümrük infaz şef yardımcısı sistem üzerinde bir kontrollerinin olmadığını, ancak bir alarm bulunduğunu söyledi. Araçlar kapıdan geçerken, gümrük memuru aracın bilgilerini gümrüklerin bilgisayar sistemine elle giriyor. Bu alandan geçtikten sonra kamyonlar bir arındırma duşundan geçip teftiş alanına giriyor. İnfaz şefi, araçların yüzde 80'inin araç x-ray cihazından geçirildiğini belirtti. X-rayin kendisi bitişiğindeki daha küçük, bilgisayar ve teknisyenlerin yerleştiği yapının yanında büyük bir metal yapının içine yerleştirilmiş. Tesiste bulunduğumuz gün x-ray araçları taramıyordu çünkü teknisyenler inorganik ve organik malzemeyi tarayan bir program yüklüyorlardı. X-ray çalıştığında araçların görüntüleri sistemde sürekli olarak saklanacak, kopyaları da kağıda alınacak. X-ray programı araçlardaki kuşkulu alanları tanıyacak ve infaz görevlilerini uyaracak operatöre haber verecek. Bir şüpheli araç görülürse yakındaki gümrük infaz binasına çekilecek. Bina otobüs ve kamyonların girebileceği iki bölüm içeriyor. Bölümlerin altında tamir oyukları ve lastikleri jantlardan ayıran bir makina var. Bu bölümde teftiş, x-ray sonuçlarının rehberliğinde elle yapılıyor. Kaçak madde bulunursa sürücü bir hukukçuyla görüştürülüyor ve teftiş bölgesinde bulunan bir hücreye, en yakındaki Doğubeyazıt'ta bulunan mahkemeye transfer edilmek üzere konuluyor.
Kapıköy: İran sınırı üzerinde Van'ın doğusunda, en iyimser tanımlamayla 'hiçliğin ortasında' yeralıyor. Burası İran'dan hem insanların hem malların trenle sınır geçişi yaptığı tek yer. Haftada 4 yolcu treni ve sayısız yük treni seferi var. Sınır kapısı fiziki olarak tam sınırda değil, Türkiye'nin 1-2 kilometre içinde Kapıköy istasyonunda. Sınır üzerinde küçük bir serbest ticaret bölgesi ve Jandarma üssü var. Trenler Türkiye'ye bir İran lokomotifiyle geliyor, vagonlar sınır kapısında Van'dan gelen bir Türk lokomotifine devrediliyor. Van'a ulaşıldığında tren bir feribota alınıyor ve gölden Tatvan'a naklediliyor. Oradan Türkiye ve Suriye'deki diğer destinasyonlar dahil değişik yönlere gidebilir.
Gümrük bürosu şefinin idaresinde 11 gümrük memuru var. Şef 5 memurun yeni olduğunu, eğitimleri nedeniyle verimliliğin gerekenden az olduğunu belirtti. (...) aynı zamanda sınır kapısında herhangi bir tür elektronik tarama-görüntüleme cihazına sahip olmadıklarını ve kaçak mallar için her türlü aramanın el ve iki köpek yardımıyla yapıldığını bildirdi. Gürbulak'ta olduğu gibi, gümrük memurlarında bir şüphe uyandırmadıkları takdirde insanların geçmelerine izin veriliyor. Memurlar genellikle zaman kısıtlılığına bağlı olarak sadece yolcu kompartmanlarını kontrol ediyor.
Sınır kapısında, karakolun durgun doğasına bağlı olarak morallerin son derece düşük olduğu görülüyor. Tüm geçimleri konusunda tamamen Türk demiryollarına bağımlılar ve Gürbulak'ta olduğu gibi elektrik sistemleri çok sorunlu. Sınır kapısında gümrük görevlilerinin iki resmi aracı var, biri çalışmaz durumda ve diğeri için ise benzin yok. (....) kendisinin ve memurlarının yemek almak ve diğer gereksinimleri için normalde 2 kilometre ötedeki serbest ticaret bölgesine gitmek zorunda olduklarını söyledi. Bir kişinin yolda olması, kontrolörlerin sayısının daha da azalmasına neden oluyor. Bize öyle görünüyor ki, (....) ve memurları malların geçişini taramaktan çok kendi güvenliklerine daha fazla odaklanmış durumda -sınır kapısı Jandarma üssünün görüş sahasının dışında ve (.....) ileri karakolu çevreleyen tepelerden bir saldırıya kolayca hedef olabileceklerinden endişeleniyorlar. Güvenlik konusundan sonra, kaçakçılığın diğer türlerinden çok, asıl olarak uyuşturucuyla mücadeleye odaklanıyorlar. Bagajında ya da üzerindeki bir maddeyi kaçırmaya çalışan kişilere karşı demiryolu vagonlarıyla kaçakçılık konusu sorulduğunda (....) sürpriz bir ifadeyle bir kişinin neden vagonlarla kaçakçılık yapacağını soruyor. Ayrıca ağır kaldırma ekipmanı olmadığı için insan gücüyle vagonlarda kaçak mal araması yapılmasının imkansıza yakın olduğunu söylüyor.
İhtiyaçları sorulduğunda (......), karakolun yaşam koşullarının (yemek dahil) standartların altında olduğunu belirterek her şeye ihtiyaçları bulunduğunu söylüyor. Bize kederli bir şekilde, Ankara'ya Kapıköy diye bir yerin bulunduğunu hatırlatmamızı istiyor, bizim gelişimizle ilgili faksın haftalar boyu aldıkları ilk faks olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda eğitilmiş insan gücü ve görüntüleme ekipmanı yetersizliği, işlerini yerine getirmelerini engelliyor, yani bu anlamda herhangi bir iyileştirme yardımcı olur.
Yorum: Ziyaret ettiğimiz iki gümrük karakolu, Türko-İran sınırındaki hayatın tamamen değişik görünümlerini ortaya koydu -Gürbulak'ın kimi sorunları varken, tesisler tertemiz ve pırıl pırıl ve ihtiyaçları, ana olarak gelişmiş görüntüleme-tarama yetenekleri alanında (güç ünitesinin çalıştığını varsayarak). Diğer yandan Kapıköy ziyareti, adeta geçmişe, çağdaş bir gümrüğün çalışması için gerekli olan her türlü gerecin eksik olduğu bir Osmanlı sınır geçişine doğru zamanda yolculuk gibiydi. Bununla birlikte her iki karakolun operasyonel yetenekleri optimal çalışmadığında (elektriğin kesilmesi ya da hiç olmaması nedeniyle), sınırın açıktan açığa şüphe uyandırmayan herkese açık bırakıldığı gibi bir algı var."