Turgut Kazan’dan Binali Yıldırım’a Berberoğlu mektubu
Avukat Turgut Kazan, haftabaşında Oya Berberoğlu ile bir araya gelen, daha önce de tutuklu milletvekilleri sorunu üzerine çalışacağını duyuran TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a, CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nun yeniden seçilse de dokunulmazlık kazanmadığına karar veren Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararının yanlışlığını anlatan bir mektup yazdı.
cumhuriyet.com.trKazan, “24 Haziran’da ilk kez seçilen bir milletvekilini, anayasanın 83/2. maddesi nasıl koruyorsa, Berberoğlu’nu da öyle korumak zorundadır. Nasıl ki Berberoğlu ilk kez seçilmiş olsaydı, tahliye ve yargılamanın durdurulması kararı verilecek idiyse, bugün yapılması gereken de odur. Aksi halde geçici 20. maddeye maruz kalan 26. dönem milletvekilleri cüzzamlı ve cezalı sayılmış gibi olur. Hepsinin sorguya çekilmesi/yargılanması sorunu yaşanacaktır” değerlendirmesini yaptı ve Berberoğlu’na özgürlük getirecek bir çözümün mutlaka üretilmesi gerektiğini belirtti.
CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nun yeniden seçilmesine karşın dukunulmazlık kazanmadığına dair kararına yapılan itirazın sonuçlanması beklenirken, hukukçuların ilk karara karşı değerlendirmeleri devam ediyor.
Bu kapsamda Avukat Turgut Kazan, tutuklu millitvekilleri ile ilgili değerlendirme yapacağını dile getiren ve haftabaşında Enis Berberoğlu’nun eşi ile bir araya gelen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a bir mektup yazdı.
Sorunun sadece tutuklu milletvekillerini değil, geçen dönem dokunulmazlığı kaldırılan ama yeniden seçilen çok sayıda milletvekilini ilgilendirdiğini belirten Kazan, “Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı karşısında dokunulmazlıkları kaldırılmadan, ilgili bütün soruşturma ve kovuşturmalar devam edecek. Doğaldır ki böyle bir uygulama Anayasa’nın 83/4 maddesine açıkça aykırıdır. Ağır cezayı gerektirir suç üstü hali ve soruşturması önceden başlamış Anayasa’nın 14. maddesindeki suçlar hariç, diğer bütün suçlar için, seçimle birlikte dokunulmazlık yeniden doğar. Dokunulmazlık seçimle kazanılır ve yeni seçimin yapılması ile son bulur. Ama yeniden seçilmesi ile yenisi başlar” dedi. Kazan mektubnda, dokunlumazlık ile ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’teki görüşmeleri sırasında dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, TBMM Karma Komisyon Başkanı Mustafa Şentop’un, bu yöndeki değerlendirmelerini de anımsattı.
İlk kez seçilseydi...
Kazan, “Bir an için varsayalım ki, Berberoğlu geçendönem milletvekili değildi. Ve 24 Haziran’da ilk kez seçildi. Peki, bu durumda hasılbir süreç işleyecekti? Dokunulmazlığı bulunmadığı için, Berberoğlu hakkında soruşturma zaten engelsiz bir şekilde başlatılmış olacaktı. Kendisi tutuklanmış, yargılanmış, hüküm kurulmuş, dosyası da Yargıtay’a taşınmış olacaktı. Ve Berberoğlu ilk kez seçildiği, hakkındaki suçlama da anayasanın 14. maddesi kapsamında olmadığı için, geçici 20. madde tartışması yapılmadan, anayasanın 83. maddesi uygulanacaktı, Yani tahliyesi sağlanacak, yargılaması duracaktı. Evet; akılla, mantıkla, vicdanla, hukukla asla bağdaşmayan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Sadece bu gerçek bile, Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararının çok yanlış olduğunu göstermeye yetiyor” ifadelerini kullandı.
3 anayasa profesörünün değerlendirmesi
Kazan, mektubuna; AKP kapatma davası savunmasında yazılarına, görüşlerine atıf yapılan Prof. Dr. Kemal Gözler’in, Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Dr. Fazıl Sağlam’ın ve Türk Ceza Kanunu’nun hazırlanması çalışmalarında yer alan Prof. Dr. İzzet Özgenç’in, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararının yanlış olduğuna dair değerlendirmelerini de ekledi. Kazan, “24 Haziran’da ilk kez seçilen bir milletvekilini, anayasanın 83/2. maddesi nasıl koruyorsa, Berberoğlu’nu da öyle korumak zorundadır. İlk kez seçilen bir milletvekili için, geçici 20. maddeye göre nasıl bir yorum ve uygulama yapılamazsa, yeni seçimle yeniden seçilen Berberoğlu için de yapılamaz. Nasıl ki Berberoğlu ilk kez seçilmiş olsaydı, tahliye ve yargılamanın durdurulması kararı verilecek idiyse, bugün yapılması gereken de odur” dedi. Kazan, “Aksi halde geçici 20. maddeye maruz kalan 26. dönem milletvekilleri cüzzamlı ve cezalı sayılmış gibi olur. Tek sorun tutuklu olmak değildir. Hepsinin sorguya çekilmesi/yargılanması sorunu yaşanacaktırb. Bu nedenle ve mutlaka, önce Berberoğlu’na özgürlük getirecek bir çözüm üretilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.