TTB grev kararı aldı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Eriş Bilaloğlu, uzun bir süredir giderek artan oranda, gerçek anlamda sağlık hizmeti sunmak yerine sadece hastalara ''bakmaya'' zorlanan koşullarda olduklarını, bu nedenle 19-20 Nisanda çalışmayacaklarını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

TTB Genel Merkezinde, TTB, Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İş Sendikası (DEV SAĞLIK İŞ) ve Türk Hemşireler Derneği yetkililerinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.
Bilaloğlu, burada yaptığı açıklamada, 13 Martta sağlık çalışanlarının gerçekleştirdiği eylemi hatırlatarak, ''13 Mart mitingi bir kez daha göstermiştir ki, sağlıkçılar ve sosyal hizmet çalışanları, hekimiyle hemşiresiyle, diş hekimi, eczacısı, teknisyeni ve sağlık kuruluşlarındaki taşeron çalışanı ile iyi değil'' dedi.

Mevcut sistemde, ''ister istemez'' hastalara zarar veren bir ortamda bulunduklarını savunan Bilaloğlu, ''19-20 Nisanda çalışmayacağız. Hastalarımıza, üzülerek söylüyoruz ki, bakmayacağız, sağlık hizmeti sunamayacağız. Açık söylemek gerekirse, uzun bir süredir giderek artan oranda, gerçek anlamda sağlık hizmeti sunmak yerine sadece ve sadece hastalarımıza 'bakmaya' zorlanan koşullardayız'' ifadesini kullandı.

Bu eylemi, ''Giderek kötüleşen çalışma koşulları, güvencesiz çalışma biçimlerine zorlanma, yasa ve yönetmelik gibi düzenlemelerle yaratılan belirsizlik ortamı, yöneticilerin çalışanlara yönelik hürmetsiz ve halka hedef gösteren söylemi, hayata geçirilmesi planlanan yasa tasarıları, sağlık ortamının ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılması'' gibi nedenlerle yapacaklarını bildiren Bilaloğlu, ''İnsanca yaşamak istiyoruz; piyasaya düşürülmüş bir sağlık hizmetinin 'oyuncusu', düşük ücretle, güvencesiz, uzun süre çalıştırılan bir 'elemanı' değil, topluma adanmış mesleklerin onurlu üyeleri olarak, görevimizi gelecek kaygısı olmadan yapmak istiyoruz'' şeklinde konuştu.

İş, gelir ve can güvencesi, mesleki bağımsızlık, her türlü katkı-katılım payının kaldırılması talepleri olduğunu dile getiren Bilaloğlu, 19-20 Nisan'daki eylemle ilgili şunları söyledi:
''Bu eylem gerçek anlamda sorunları görmeyen, duymayan, algılamayanlara etkili bir uyarı olsun istiyoruz. Temel hedefimiz, kastımız hastalarımız olmadığına ve asla olamayacağına göre, sağlık hizmeti vermeyeceğimiz bugünlerde, olabilen en yaygın katılımlı, görünür duyulur etkinlikler yapmayı hedefliyoruz. Onun için her ilde, kurumlarımızca açıklanacak saat ve yerlerde buluşulacak ve ortak etkinlikler düzenlenecek. Kimi yerde ilin en işlek caddesi, kiminde sağlık müdürlüğü önü, kiminde bir sağlık kurumu bahçesi. Sağlık haktır diyenlerin, 'müşteriye saygı' değil 'insana değer verilsin' diyenlerin bir araya gelerek, yüreklerini ortaya koyarak seslenmesi olsun istiyoruz. Kuşkusuz acil hizmetler için gerekli düzenlemeler sürdürülecek. Nasıl ki, kimi zaman 9 gün süren bayram tatillerinde nöbet hizmeti sürüyor, işte öyle bir 'tatil, bayram' olacak. Sağlıkçılar 'dinlenecek', yapılan etkinliklerle yine duyulmaz görülmezse 'gereğini yapmak' üzere sözleşecek, güçlenecek.''

Türk Dişhekimleri Birliği adına söz alan Süha Alpay da hastalara zarar vermeden, nitelikli sağlık hizmeti sunmak amacıyla bu eyleme destek verdiklerini söyledi.
TBMM'nin gündemindeki torba yasayla diş hekimliğiyle ilgili uzmanlık alanlarının artırılmasını eleştiren Alpay, birlik olarak buna karşı olduklarını bildirdi.

SES Başkanı Bedriye Yorgun da sağlıkta özelleştirme uygulamalarının yürürlüğe sokulduğunu öne sürerek, ''Kazanılmış haklarımızın torba yasalara sıkıştırıldığı yetmedi, bir de bunları Kanun Hükmünde Kararnameler ile yok etmeye çalışıyorlar'' iddiasını dile getirdi.
Türk Hemşireler Derneği adına konuşan Yard. Doç. Dr. Gülten Koç ise hemşirelerin aldığı eğitimlerin yetersiz olduğunu belirterek, performansa dayalı ödeme sistemini eleştirdi.