Tren kazasında oğlunu kaybeden anne: İnsan yerine konmak istiyorum!

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki tren faciasında dokuz yaşındaki oğlunu kaybeden ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve dönemin Ulaştırma bakanı Ahmet Arslan tarafından Twitter’da engellenen anne Mısra Öz, insan yerine konmak istediğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

8 Temmuz’da meydana gelen kazada 25 kişi ölmüş, 340 kişi de yaralanmıştı. Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, o günden bu yana olayda ihmali bulunanların yargılanmasını istiyor. Medyapod’da yayınlanan Pod 360 programında Zeynepgül Alp’e konuşan, sosyal medyada sesini duyurmaya çalıştığı için TCDD Genel Müdürü ve eski bakan Arslan tarafından Twitter’dan engellenen anne, hiçbir yetkiliye ulaşamadığını söyledi.


‘İnsan yerine konulmak istiyorum ve soru soruyorum’

Yetkililerden yanıt beklediklerini ve adaletin yerini bulmasını isteyen Öz, şunları söyledi: “Biz toprağın üstünde adalet beklerken, her gün ölürken, ne yazık ki bazı serzenişlerimizde, adalet çağrımızda bu konuyla ilgili hiç bir açıklama yapmayan yetkililerden bir cevap beklemek uğruna sorduğumuz sorularda da engellendiğimi gördüm. Ben sadece söylemek istediğimi söyleyip bir cevap bekliyorum. İnsan yerine konmak istiyorum. Millet yerine konmak istiyorum ve soru soruyorum.”

‘İlk günden beri tek sorduğum soru ‘neden?’

Yetkililere hiç bir şekilde hakaret etmediğini belirten Öz sözlerine şöyle devam etti: “Ben sadece en başından beri bu olayın neden olduğunu sorguladım. İhmallere sebep olan kişilerin ve olayların ortaya çıkartılmasını istedim. İlk günden beri tek sorduğum soru ‘neden?’ olmuştu. Kazayla ilgili öğrendiğim bazı detaylardan sonra sadece, ‘Bu çocuğun adı Oğuz Arda Sel. Bu çocuğu adını da yüzünü de iyi ezberle’ diye tweet attım. Bunu yapmak en büyük hakkım. Ben çocuğumu bu devletin kendi kurumuna ait bir ulaşım aracından, rayların altından çıkarttım.”

Dava sürecinin henüz başlamadığına da dikkati çeken anne, Türkiye’de bazı şeylerin ağır ilerlediğini, kaza yaşandıktan sonra adli tatile girildiği için beklendiğini aktardı.

Öz şunları söyledi: “Kazada ölen 25 kişi yetmedi, belki de bir milyon kişi ölmeli ki, o zaman tatiller ortadan kaldırılsın. Önce adli tatilin bitmesini bekledik. Sonra da bilirkişi raporunun tamamlanmasını. Bilirkişi raporu zaten aylarca sürdü. Şu anda da iddianamenin hazırlanmasını bekliyoruz. Eğer ki bu bilirkişi raporundan sonra iddianame hazırlanırsa dava başlayabilecek.”

‘Yaralananlara maddi ve manevi destek söz konusu değil’

Devletten hiç bir yetkilinin kendisiyle iletişime geçmediğini ifade eden anne, yaralılarla ilgili de iddialarda bulundu: “Bazılarını arayanlar, başsağlığı dileyenler olmuş. Onlar bu taziye ziyaretlerini kabul etmek istememişler. Beni aramadılar. Beni aramamalarını bırakın, bu kazada yaralanan bu ülkenin vatandaşı var. Bu insanlar dört aydır hastanedeler, çalışamıyorlar. Bazıları uzuvlarını kaybetti, psikolojileri bozuldu. Hiç bir şekilde onları arayıp maddi ve manevi destek talebinde bulunmadılar. Hadi ölenleri bir kenara koyalım, yaralananlar da aynı şekilde. Adamlar işlerine gidemiyorlar. Nasıl geçinecekler?”

‘Oğuz Arda Sel adı okullarda meyve ağaçlarında yaşayacak’

Anne Öz, Oğuz Arda Sel’in adının yaşatılması için çalışmalarda bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Oğlu Oğuz Arda’nın çok güzel işlere imza atacak bir çocuk olduğunu söyleyen anne, vefatından sonra büyümeye devam ettiğini söyledi: “Adına kurulan kütüphaneler oldu. Bu kütüphanelerin açılışına gittiğimizde okullardaki çocuklara ulaştık. İhtiyaç sahiplerine ulaştık. Oğuz Arda’nın isminin ışığı altında bir takım destekler, yardımlar oldu. Aynı zamanda Oğuz Arda Sel ismi yaşasın diye TEMA’yla birlikte bir projeye imza attık. ‘Oğuz Arda Sel Hatıra Ormanı’nı kurduk. Projeyi başlattık ve bitirdik. Orman düzenlenecek ve açılışı yapılacak. Oğuz Arda Sel’in adı yaşasın diye okullarda meyve ağaçları projesi başlatıldı şimdi. Ben ve ailem oğlumun adını sonsuza kadar yaşatacağız. Bu ülkeden silmeyeceğiz. Faydalı işlerde kullanacağız. O faydasız kişilerin ihmalleri sonucunda bu hayattan gidip bu ülkeye faydalı olamadı ama ben onun adını yaşatıp bu ülkede ve gelecek nesillerde fayda sağlamaya çalışacağım. İnadına yapacağım bunu.”