Tren katliamı davasının 7. duruşması: Bakanlık ve TCDD yönetimi aklanıyor
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin açılan davanın 7’nci duruşması bugün görülüyor.
cumhuriyet.com.trÇorlu Tren Katliamı Davası'nın 7.duruşması bugün yapılıyor Çorlu Halk Eğitim Merkezi'nde gerçekleşecek duruşma öncesi faciada hayatını kaybedenlerin yakınları, kortej eşliğinde yürüyüş düzenledi.
Katliamda ölen yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu 'Adalet istiyoruz!" yazılı pankart ve dövizlerle yürüyüşe geçen aileler duruşma öncesi adalet taleplerini dile getirdi.
Davayı izleyen CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada ek bilirkişi raporunda yer alan değişikliklere dikkat çekerek davada henüz adaletin tecelli edecek gibi görünmediğini belirtti. Şeker, "İçeride bir demiryolu çalışanın eşi 'Her duruşmada çocuklarıma adaletin çıkması için yalan söylüyorum' dedi. Artık çocuklara daha fazla yalan söylenmesin" dedi.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay da Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, duruşmada sanık avukatlarının garip ifadelerine karşı müşteki avukatlarının yaptıkları savunmanın kazanın sorumlularının birkaç kişiyle sınırlı tutulamayacağını gayet net şekilde gösterdiğini belirterek davanın takipçisi olmaya devam ettiklerini vurguladı.
Çorlu’da 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasından 950 gün sonra açıklanan bilirkişi raporunda facianın olduğu menfez için “hizmet ömrünü doldurmuş ve hidrolik olarak yetersiz” tespiti yapılmıştı. Raporda denetim için gerekli personel ve altyapının bulunmadığının da altı çizilmişti.
Çorlu Tren kazasına ilişkin açılan davada 23 Ekim 2020 günü yayınlanan ve TCDD’yi kusurlu bulan bilirkişi raporuna ek rapor yazıldı. Aynı bilirkişi tarafından kaleme alınan ek raporda asıl rapor yalanlarak ‘alt yapının ve dolgu malzemesinin uygun olduğu’ savı dile getirildi. Ek raporda “Bütün bu bulgular demiryolu altyapısının uygun olduğunu, kazanın meydana gelmesinde altyapı ile ilgili bir etkinin söz konusu olmadığını göstermektedir.” denildi. Böylece TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı üst yönetiminin davaya dahil edilmesinin önüne geçildi.