Tokat seramiklerini biliyor muydunuz?
İznik, Kütahya ve Çanakkale seramik dendiğinde akla gelen merkezler. Oysa Tokat da en az onlar kadar önemli. Altan Marçelli ve Selçuk Erez sarı ve yeşil sırlı, bol kulplu bu seramiklere yönelik dört yıllık çalışmalarını bir kitapta topluyor.
cumhuriyet.com.trTürkiye’de seramik dendiğinde akla gelen merkezler belli; İznik, Kütahya ve Çanakkale. Koleksiyoner, araştırmacı Altan Marçelli ve Selçuk Erez’in çalışmaları bunların arasına yeni bir yer daha ekliyor. Demir çağına kadar uzanan, 19. yüzyılda yükselişini yaşayan, dış etkilerden uzak özgün örneklerin verildiği Tokat seramikleri üzerine yıllardır sürdürdükleri araştırmalarını şimdi bir kitapta toplayacaklar. Yakında çıkacak kitap önce Altan Marçelli’yle konuştuk.
- Tokat seramikleri konusunda çalışma fikri nasıl doğdu?
- Bundan 15 yıl önce bir toplantıda Osmanlı seramikleri konusundaki en önemli uzmanlardan biri olan John Carswell ile tanışmıştık. Kendisine bilinen Osmanlı seramik üretim odakları dışında başka bir merkezin olup olmadığını sorduk. “Kuşkusuz Tokat!” demişti. Ama bildiğimiz Tokatlılara “Sizde seramik yapılır mı” dediğimizde, hepsi böyle bir şey duymadıklarını ifade etti. Tokat’a gidip ayrıntılı araştırmalar yapınca, bu kentin gerçekten çok önemli bir seramik üretim merkezi olduğunu ancak bu üretimin yaklaşık 90 sene önce sona erdiğini saptadık.
- Seramik konusuna ilginiz o dönem mi başladı?
- 1995’ten beri 18. ve 19. yüzyıl Kütahya seramikleri koleksiyonumu oluşturuyordum. Bu konuda yoğun araştırmalar da gerçekleştirdim. Koleksiyonumun bir kısmı 1998’de Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde sergilendi. Dünyanın en önemlilerinden biri olarak değerlendirilen bu koleksiyonumu (526 eser), 2010’da, Suna İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’ne devrettim. Anlaşılacağı gibi seramik konusuna yabancı değildim.
- Tokat seramiklerinin nitelikleri neydi?
- Olaganüstü özgün formlarda üretilmişlerdir. Çoğu günlük kullanım amacıyla tasarlandığından, günümüze kadar çok az örneği gelebilmiştir. Bu kentteki üretimin başlangıcı, demir çağına kadar uzanır. Bizans ve Selçuklu ile süren bu üretim Osmanlı zamanında, 19. yy’da en olgun dönemine ulaşmıştır. 19. yy’da Batı sanayisi karşısında rekabet şansını yitiren Osmanlı imalat sektörü iç tüketime, Osmanlı ekonomisi ise genellikle tarıma dayandırılmıştı. Yeşilırmak çevresinde çok verimli topraklar üzerinde kurulmuş olan Tokat'ta tarımsal ürünlerin muhafaza ve taşınması gerektiğinden seramik üretimine özel önem verilmiştir. Bu üretimde uzmanlaşma da gerçekleştiğinden, Tokat’tan, Rusya’ya sırlı kiremit ihracatı bile yapılmıştır.
- Tokat seramiklerinin Anadolu seramik tarihindeki yeri nedir?
- İznik seramik imalatı, Osmanlı sarayının gönderdiği çizimler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Kütahya ise parlak dönemini yaşadığı 18. yy’daki, halk sanatı olarak da adlandırılan üretimiyle öne çıkmıştı. Bu üretimde Yakın ve Uzakdoğu’nun biçim ve desen etkilerinin genellikle belirgin olması ilginçtir. Çanakkale seramikleri ise çoğunlukla Ege ve Akdeniz limanlarından gelen talepler doğrultusunda üretilmişlerdir. Bunlara karşın Tokat seramik üretimi kentin yerel zevk ve ihtiyaçlarına cevap vermek üzere gerçekleştirildiğinden dış etkilerden uzak özgün örnekler olarak nitelendirilebilir. Bu seramiklerin bir bölümünde Selçuklu mimarisinin etkileri belirgindir.
- Bu özgün seramiklerin yapısal özellikleri nedir?
- Genelde yeşil ve sarı sırlı olan Tokat seramikleri, yüksek ısıda sekiz saat boyunca yöreye özgü büyük fırınlarda pişirilirdi. Kullanım amacına göre bazen sadece dışı, bazen de hem içi hem de dışı sırlı olarak üretilirdi. Su ve şarap testileri, değişik boylarda küpler, bardak, kavanoz, mumluk, şamdan matara, tas ve kiremiti da içeren üretim 19. yy sonunda altı büyük atölyede 200 kişi tarafından sürdürülmekteydi. Tokat üretiminde en çok dikkatimizi çeken özellikle küplerin çok kulplu olmasıdır. Aralarında on ikiye varan kulp sayısına rastladık.
- İlgilileri bu çalışmalarınıza nasıl ulaşabilir?
- Yaklaşık dört yıldır Dr. Selçuk Erez’le bu konuda çok ayrıntılı bilgi veren bir kitap üzerinde çalışıyoruz. Konusunda bilimsel içeriğiyle ilk olacak kitabımız baskıya hazır, kısa süre içinde Osmanlı sanatı ile ilgilenen akademik, profesyonel ve amatör tüm sanatseverlerin istifadesine sunulacak.