TKH'den ABD konsolosluğu önünde protesto: Emperyalizmin planları, emperyalizmle yapılan işbirliği ile bozulamaz!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) üyeleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Suriye'yi parçalamak istediğini belirterek ABD İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto eylemi yaptı. Okunan basın açıklamasında ""Emperyalizmin planları, emperyalizmle yapılan işbirliği ile bozulamaz! Suriye’nin bölünmesine dur denmelidir" ifadelerine yer verildi.

cumhuriyet.com.tr



İstinye'de toplanan TKH üyesi bir grup, saat 16.00'da ellerinde "Emperyalist ABD ülkemizden, Suriye'den ve Ortadoğu'dan elini çek!" yazılı flama ve pankartlarla, ABD İstanbul Başkonsolosluğu'na yürüdü. Grup üyeleri konsolosluk önünde bir süre  ABD aleyhine sloganlar attı.

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, grup adına bir basın açıklaması okudu. Açıklamada, "Ülkemiz ve Ortadoğu yüz yıldır emperyalist oyunların hedefinde olmayı sürdürüyor. Yüz yıl önce gizli Sykes-Picot Antlaşması ile İngiltere ve Fransa Ortadoğu'yu masa başınnda kendi etki alanlarına bölüp halkları birbirine düşman etmişti. Bugün ise Sovyetler Birliği'nin çözülmesinin ardından 1990'da, Irak'ın Kuveyt'i işgaline yol verip bu bahaneyle tüm gücüyle bölgeye yerleşen ABD önce cihatçı terör örgütlerini bahane ederek Irak'ı işgal ederken ardından bu örgütleri kullanarak 'Arap Bahar' adı altında bir kez daha Ortadoğu halklarının üzerine çullandı" denildi.

"KÜRT SİYASETİ ABD EMPERYALİZMİNİN ASKERİ ARACI HALİNE GELMEKTE SAKINCA GÖRMÜYOR"

Kürt siyasetinin ABD emperyalizminin askeri aracı haline gelmekten sakınca görmediğine dikkat çekilen açıklamada, "Emperyalizmin planları, emperyalizmle yapılan işbirliği ile bozulamaz!
Suriye’nin bölünmesine dur denmelidir. ABD emperyalizminin bunun için Suriye’yi vurma girişimlerine karşı ses verilmelidir" ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Ülkemiz ve Ortadoğu yüz yıldır emperyalist oyunların hedefinde olmayı sürdürüyor. Yüz yıl önce gizli Sykes-Picot Antlaşması ile İngiltere ve Fransa Ortadoğu’yu masa başında kendi etki alanlarına bölüp halkları birbirine düşman etmişti.

Bugün ise Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin ardından 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgaline yol verip bu bahaneyle tüm gücüyle bölgeye yerleşen ABD önce cihatçı terör örgütlerini bahane ederek Irak’ı işgal ederken ardından bu örgütleri kullanarak “Arap Baharı” adı altında bir kez daha Ortadoğu halklarının üzerine çullandı.

Cihatçı çeteleri kullanarak Suriye’de kendisine bağımlı ılımlı İslamcı bir yönetim hedefleyen ABD emperyalizmi, onurlu Suriye halkının direnişi karşısında istediklerini elde edemezken yeni bir planı devreye sokmaya çalışıyor.

Cihatçı çeteler eliyle Suriye’nin yıkımına ve yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan ABD emperyalizmi, bugün Suriye’nin parçalanması için adımlarını hızlandırıyor. ABD’nin cihatçı çeteleri kullanarak yalan haberlerle Suriye’ye askeri bir müdahale için zemin oluşturma gayreti içinde olduğu görülüyor.

Önümüzdeki günlerde emperyalizmin Suriye’ye saldırması ihtimalinin altında yatan neden Suriye’nin fiili olarak bölünmesi ve parçalanması hedefidir. Görüldüğü üzere, Suriye’nin kuzeyi ve doğusunun emperyalizm tarafından koparılarak parçalanması süreci hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Emperyalizmin Suriye’ye yerleşmesinin “teması” IŞİD karşıtlığı olurken, Kürt siyaseti ABD emperyalizmin askeri aracı haline gelmekte sakınca görmüyor. Emperyalizmin Suriye’ye yerleşmesinde PYD ile yapılan işbirliğinin oynadığı rol görülmelidir.

Buradan ABD emperyalizminin sadık ve stratejik müttefiki Türkiye sermaye sınıfı ve onun iktidarına da bazı şeyleri hatırlatmak gerekiyor. Her gün emekçi halkımızı ülkenin işgal edileceği, bölünmek istendiği, emperyalizme karşı mücadele edildiği üzerine büyük bir hamasetle kardeş ve komşu emekçi halklara karşı düşmanlaştırmaya çalışanlar ABD’nin Suriye’ye dönük tehditlerinin ve işgal planlarının parçası haline gelmiştir.

Bu anlamda, Afrin Operasyonu’nun tek başına “terör tehdidi ya da ABD’nin Kürt koridorunu önleme” amacıyla değil, ABD emperyalizminin yörüngesinde Suriye’nin bölünmesi planlarına paralel olarak yapılabildiği görülmelidir. AKP ve ABD arasında yapılan mutabakat sonucu Menbiç ve Fırat’ın doğusu için bir anlaşma sağlanması, Suriye’nin bölünmesine AKP iktidarının nasıl katkı sağladığını ve aynı zamanda Fırat’ın doğusunda yeni bir “Barzani modeline” AKP’nin evet dediğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Daha önce Yugoslavya’nın parçalanmasında olduğu gibi Ortadoğu’da devletçikler kurularak yeni yapay sınırlar çizilmesine karşı durulmalıdır. Suriye’nin bölünmesine ve emperyalizmin sayısız üsle bölgeye yerleşmesine karşı bölgedeki tüm emekçi halklar ortak bir anti-emperyalist mücadeleyi yürütmelidir.

Emperyalizmin planları, emperyalizmle yapılan işbirliği ile bozulamaz!

Suriye’nin bölünmesine dur denmelidir.

ABD emperyalizminin bunun için Suriye’yi vurma girişimlerine karşı ses verilmelidir.

Suriye’deki Amerikan üsleri kapanmalı, Amerikan askerlerinin çekilmesi sağlanmalıdır.

Türkiye’nin emperyalizm ile ekonomik, siyasi ve askeri işbirliğine son verilmeli, NATO’dan çıkılmalı,

başta İncirlik olmak üzere ülkemizdeki Amerikan üsleri kapatılmalıdır.

Ülkemiz, başta sermaye sınıfı ve AKP iktidarı olmak üzere tüm düzen güçleri tarafından içine

sokulduğu emperyalizm işbirlikçiliği ve gericilikten kurtarılmalıdır.

Tüm emekçilerin bu gerçeği görmesi gerekmektedir. Ülkemiz ve bölgedeki emekçilerin kurtuluş

yolunun anti-emperyalist mücadeleden geçtiği, barış ve özgürlüğe ancak bu yolla ulaşılabileceği

unutulmamalıdır.

Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri!

Yaşasın emekçilerin anti-emperyalist mücadelesi!