Tiyatronun çınarı son yolculuğuna uğurlandı
Tedavi gördüğü hastanede pazartesi günü yaşamını yitiren tiyatro ve sinema sanatçısı Erol Günaydın son yolculuğuna uğurlandı.
cumhuriyet.com.trErol Günaydın için ilk tören Ses Tiyatrosu'nda tören düzenlendi. Törende, Günaydın'ın kızları Ayşe, Fatoş, Günfer Günaydın ile torunu Sofia Moro taziyeleri kabul etti.
Kızı Günfer, Günaydın'ın şapkasını, Derya Baykal da Günaydın'ın kendisine hediye ettiği ''meddah kavukiyesi''ni tabutun üzerine koydu. Galatasaray bayrağının da konulduğu tabutun önünde Günaydın'ın bir fotoğrafı yer aldı.
Günaydın'ın röportajlarından, filmlerinden ve oyunlarından kesitlerin yer aldığı kısa bir filmin sunulduğu törende konuşan Tuncel Kurtiz, ''Sevgili Erol için ne söyleyebiliriz ki... İzlediğimiz film, onun hayatının küçük parçasıdır'' dedi.
Kurtiz, anlatılacak pek çok hikaye olduğunu dile getirerek, Ferhan Şensoy'un Ses Tiyatrosu'ndaki işlerini kayıt altına aldığını, onlar sayesinde Erol Günaydın'dan bir şeyler öğreneceklerini söyledi. Kurtiz, ''Sadece bahar ülkesine açılan bir kapıya gidiyor. Güle güle Erol Günaydın, seni hiç unutmayacağız sevgili dostum'' diye konuştu.
Oyuncu Derya Baykal da gözyaşlarını tutamadığı konuşmasında, şunları söyledi:
''Çok büyük bir ustaydı, çok iyi bir babaydı. Beni her zaman bu tiyatrodan oyun bittiği zaman Güneş'e ve kızlarına gidişi çok etkilemiştir. Her zaman çok dingin, kendisinden çok dersler alabileceğimiz bir ustaydı. Aldık da. Kavukiyesini bana getirmişti. 'Zenne olarak bunu sana ödül olarak veriyorum' dedi. Onu yıllardır saklıyorum. Bundan sonra o da nesilden nesile Erol Günaydın'ı temsil etsin isterim. Ben emaneti bugün çıkardım buraya getirdim.''
Rasim Öztekin ise ''Babamı, ağabeyimi, arkadaşımı, en önemlisi konservatuvarımı kaybettim'' dedi.
Demet Akbağ da Erol Günaydın'ı ''yaşı olmayan müthiş bir usta'' şeklinde tanımlarken, ''Onu tanıdığım, onunla aynı sahneyi paylaştığım için teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Ferhan Şensoy ise Erol Günaydın ile 1976 yılında tanıştığını ve Fransa'dan döndükten sonra ona nasıl bir tiyatro yapmak istediğini anlattığını aktarırken, şunları söyledi:
''(Bu anlattığın deli işi, 25 tane deli lazım. Türk tiyatrosunda 25 deli yok ki) dedi. Anladım ki, öyle deliler yetiştirmem gerekiyor. Oyuncular yetiştirmeye başladık. Ortaoyuncular'da kadro çok kalabalıklaştı telefon ettim; 'Deliler hazır' dedim. Oyunu izledikten sonra 'Bu deliler harika' dedi. 17 yıl birlikte çalıştık. Çok büyük ustalık yaptı. O oyuncular şimdi ünlü. Onunla tiyatro oynadığım için çok mutluyum. Hepimiz ondan çok şey öğrendik.''
Törene, Haldun Dormen, Tuncel Kurtiz, Erdal Özyağcılar, Salih Kalyon, Demet Akbağ, Ali Poyrazoğlu, Derya Baykal, Erkan Can, Nedim Saban, Mehmet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve oyuncu katıldı.
Törene katılanlar, sahnede Günaydın'ın tabutunun önünden geçerek, saygı geçişinde bulundu. Günaydın'ın cenazesi daha sonra Ses Tiyatrosu'ndan alkışlar eşliğinde çıkarılarak, Teşvikiye Camisi'ne götürüldü.
Taşvikiye Camisi'ndeki cenaze törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın yanı sıra Tarık Akan, Tuncel Kurtiz, Müjdat Gezen, Halit Kıvanç, Ekrem Bora, Zeki Alasya, Ülkü Erakalın, Menderes Samancılar, İnan Kıraç, Cahit Berkay, Süleyman Turan, Berhan Şimşek, Okan Büyülgen, Aydemir Akbaş, Orhan Gencebay, İnan Kıraç, Hıncal Uluç, Adnan Şenses, Mahsun Kırmızıgül, Ceyda Düvenci, Bülent Kayabaş, Teoman, Erol Büyükburç ve Nuri Alço'nun da aralarında bulunduğu, iş, sanat, sinema ve tiyatro dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Günay: Büyük kayıp
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, Erol Günaydın'ın vefatını ''Türkiye ve sanat yaşamı için büyük bir kayıp'' olarak değerlendirdi. Günay, şunları söyledi:
''Tiyatromuzun bir duayenini kaybettik, bugün ebediyete uğurluyoruz. Ayrıca geleneksel tiyatronun son büyük temsilcilerinden biriydi. Bu bakımdan çok büyük özellik taşıyor. Meddah geleneğinin son büyük temsilcisiydi. Sinemada çok sayıda eser bıraktı. Televizyon dünyasıyla birlikte büyük kitleler onu tanıdılar ve çok sevdiler. Hepimizin anılarında Erol Günaydın'ın canlandırdığı tiplerle ilgili güzel hatıralar vardır. Ben kendisini yakın tanımak ve dostluk etmek şansına erişmiştim, son yıllarda. Sonsuz rahmet dileklerimi ailesine ve sevenlerine sunmak isterim. Son zamanlarda gerçekten üst üste oldu. Müşfik Kenter hocamızı, arkasından Neşet Ertaş dostumuzu, Berkant arkadaşımızı uğurladık. Bugün de Erol Günaydın'ı uğurluyoruz.''
Ankara'da, Türkiye düşün dünyasının önde gelen isimlerinden Tevfik Çavdar'ın cenazesine katıldığını dile getiren Günay, ''Hepsini rahmetle anıyorum. Herkese, bütün milletimize başsağlığı diliyorum'' dedi.
İstanbul Valisi Mutlu da ''Gönüllerde yaptıklarıyla, sanat dünyasında icra etmiş olduğu güzel hizmetlerle yaşayacak çok değerli bir sanatçımızı ebediyete göndermenin üzüntüsü içerisindeyiz. Başsağlığı diliyoruz'' diye konuştu.
''Çok sıra dışı, efsane biriydi''
Yönetmen-yapımcı Ülkü Erakalın ise şöyle dedi:
''Ben kaybettiğimiz sanatçıların öldüğünü kabul etmiyorum. Onlar eserleriyle var oldukça aramızdalar ve yaşıyorlar, yaşayacaklar da. Eser bırakan her sanatçı halkın gönlündedir ve yaşar. Benim için ne mutlu; aşağı yukarı 25 yıl evvel Gazanfer Özcan'la beraber İzmir'de Erol Bey'le 'Vur Patlasın Çal Oynasın' diye bir komedi filmi çekmiştim. İkisini de kaybettik. İlk filmimin iki baş rol oyuncusuydu. Allah rahmet eylesin demiyorum, gökyüzünde yaşasın inşallah.''
Oyuncu Müjdat Gezen de Cennet Mahallesi dizisinde beraber oynadıklarını belirterek, ''Başka bir proje vardı ama kısmet olmadı'' dedi.
Oyuncu Zeki Alasya ise Günaydın'ı ''çok sıra dışı'' ve ''efsane'' şeklinde tanımlayarak, ''Sihirbaz falan gibi bir adamdı. Farklı bir şeydi. Farklı bir şey olduğu için öbür tarafta da bir şeyler yapmaya çalışacak. Devam edecek. Olağanüstü biriydi'' diye konuştu.
Cenazeye, Galatasaray Lisesi, Türker İnanoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İnan-Suna-İpek Kıraç'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve kurum tarafından çelenk gönderildi.
Günaydın'ın, üzerinde Galatasaray bayrağı bulunan cenazesi, Teşvikiye Camisi'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde camiden çıkarıldı. Cenaze, Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.