Tesadüfi Deliller
cumhuriyet.com.trTesadüfen elde edilen ilk delil derhal gönderilmeyip, tesadüfen elde edilecek diğerleriyle (?) birlikte “uygun zamanda” gönderilmesi halinde ilk ve geçerli delilin de değerini yitireceği ve yasadışı niteliği kazanacağı Ceza Genel Kurulu’nun kararlarından anlaşılmaktadır. Böyle bir olasılıkta ve uygulamada görev sorumluluğu da kuşkusuz nazara alınmak durumundadır.
Ceza yargılamasında, öngörülen yasal düzenlemelere göre bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının bulunması ve başka suretle de kanıt elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir ve kayda alınabilir.
Tespit kararlarında yüklenen suçun türü, tedbir uygulanan kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilmek zorundadır.
Kuşkusuz ki söz konusu kararlar ancak yasada sınırlı olarak sayılan suçlar için mümkündür. Suç türü ve şüpheli belirtilmeden verilecek kararlara bağlı elde edilecek kanıtlar (?) ceza yargılamasında kullanılamayacağı gibi karar talebinde bulunan ve karar verenleri de gerek cezai ve gerekse medeni sorumluluktan kurtaramayacaktır.
Kanıt toplama
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada kanıt toplamada ikincillik niteliğinde olan iletişimin tespitine ancak istisnai hallerde başvurulabilir. Önkoşulların bulunup bulunmadığı yargıç tarafından değerlendirildikten sonra karar verilebilir. Acele hallerde, sonradan yargıç onayına bağlı olarak cumhuriyet savcısı da karar alabilir.
Öte yandan, her karar aynı zamanda şüpheli veya sanığın dışındaki kişilerin dinlenmesini de beraberinde getirdiği için bu kişilerin haklarının korunması yükümlülüğü pozitif olarak devlete yüklenmiştir. Bu nedenle de aynı soruşturma kapsamında kanıt elde edilmesi olasılığında üçüncü kişiler için ilk dinleme dışında devam edecek dinlemeler yönünden karar gerekmektedir.
Aynı soruşturma dışında yasanın deyimi ile tesadüfen elde edilmiş ise delillerin, dinleme makamları tarafından derhal cumhuriyet savcılığına bildirilmesi zorunluluğu vardır.
Dinleme makamları
Hemen belirtilmelidir ki tesadüfen elde edilen deliller de yine yasada sayılan sınırlı suçlar için kullanılabilir; ayrıca, tespitler, dinlemeler ve kayda alınmaların ancak yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenen sınırlı sayıdaki suçlar için geçerli olacağı da bilinmelidir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu da anılan tarihten önce uygulanan “iletişimin dinlenmesi tedbirleri sırasında tesadüfen elde edilen bulguların yargılama sırasında delil olarak kullanılması...”nı hukuka aykırı görmüştür.
Yüksek Kurul yeni düzenlemeler karşısında tesadüfi deliller yönünden ilk tespitten sonra derhal bildirme zorunluluğuna uyulmaması halinde ilk dinleme dahil tüm dinlemelerin yasadışı olacağını kararlaştırmıştır.
Yasadışı kanıt
Karardaki ifadeyle belirtilecek olursa “tesadüfen elde edilen bu kanıt üzerine, ilk görüşmenin tespitinden sonra değil, bütün görüşmeler kayıt edildikten sonra durum cumhuriyet savcısına bildirilmiş, sanık hakkında herhangi bir iletişimin tespit kararı olmaksızın tespit yapılmış olduğundan, bu tutanaklar yasadışı elde edilmiş kanıt niteliğindedir. Yasadışı elde edilen bir kanıtın ise soruşturma ve kovuşturma aşamalarında kullanılmasına olanak bulunmamaktadır.” Tesadüfi deliller yönünden Ceza Genel Kurulu kararlarının uygulamacılara ve özellikle mahkemelere ışık tuttuğuna kuşku bulunmamalıdır. İçtihadı birleştirme kararı olmadığı için bağlayıcılığının olmadığı ileri sürülebilirse de yasal düzenlemeleri uygulayan ve yorumlayan Yüksek Kurul’un kararlarının istikrarlılığı dikkate alındığında farklı ve tersine uygulamaların benimsenmesinin olanaksız olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.
Tesadüfen elde edilen deliller, elde edilir edilmez derhal cumhuriyet savcılığına bildirilmesi gerekmekle birlikte anılan deliller eğer özel soruşturma usulüne bağlı kişilerle ilgili olması halinde cumhuriyet savcılığınca da derhal özel soruşturma usulünde düzenlenmiş bulunan makama gönderilmelidir.
Tesadüfen elde edilen ilk delil derhal gönderilmeyip, tesadüfen elde edilecek diğerleriyle (?) birlikte “uygun zamanda” gönderilmesi halinde ilk ve geçerli delilin de değerini yitireceği ve yasadışı niteliği kazanacağı Ceza Genel Kurulu’nun kararlarından anlaşılmaktadır.
Böyle bir olasılıkta ve uygulamada görev sorumluluğu da kuşkusuz nazara alınmak durumundadır.
Hamdi Yaver AktanYargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi