'Terörle 6 aşamalı mücadele'

BİLGESAM'ın hazırladığı "Terörle Mücadele Stratejisi" raporunda çözüm için altı ayaklı bir strateji izlenmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, demokratik özerklik ve bağımsızlık taleplerinin her iki tarafın katılacağı bilimsel çalışmalarla araştırılması gerektiği kaydedildi.

cumhuriyet.com.tr

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) tarafından hazırlanan “Terörle Mücadele Stratejisi” raporunda, terör olaylarının gerçekleştiği ilk dönemde terörle mücadelenin büyük ölçüde güç kullanımına endekslendiği, örgütün eylemlerinin küçümsenmesinin de zaman içinde sorunun daha karmaşık hale gelmesine yol açtığı belirtildi.

Emekli Büyükelçi İlter Türkmen, emekli Oramiral Salim Dervişoğlu, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk ile emekli bakan ve generallerin bulunduğu BİLGESAM, son dönemde artan terörü “Terörle Mücadele Stratejisi” raporunda değerlendirdi. Yaklaşık 3 yıl süren çalışmada 10 bin kişiyle anket yapılırken 192 kişiyle bire bir, 498 kişiyle de 29 grup halinde söyleşi yapıldı. Çalışmada üniversitelerin çeşitli bölümlerinden 29 bilim adamı görev aldı. Raporda ana hatlarıyla şu görüşler sunuldu:

- Terör olaylarının gerçekleştiği ilk dönemde, terör örgütünün yaptığı eylemlerin küçümsenmesi ve önemsenmemesi, zaman içerisinde sorunun daha karmaşık hale gelmesine sebep oldu.

- Terörle mücadele algısının değişmesi sonrasında, sorunun sadece güç kullanarak çözülemeyeceği, çokboyutlu bir sorun olduğu, güvenlik dışındaki sivil alanların da devreye sokulması gerektiği anlaşılmaya başlandı.

Terörle mücadelede 6 aşama


- İlk olarak terörle mücadele stratejisinin maksat ve hedefi dikkate alınarak sorunun ağırlık merkezi saptanmalıdır. “Kürt vatandaşlarımızın aidiyet duygusunun geliştirilmesi, ayrılıkçı düşünce ve faaliyetlerin zayıflatılması” sorunun ağırlık merkezi olarak belirlenebilir.

- İkinci aşamada ağırlık merkezine ulaşacak stratejinin temel esaslarının belirlenmesi önemlidir. Stratejinin temel esasları: “Çağcıl demokrasi çerçevesinde etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlarımızın özgürlük alanlarının genişletilmesi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü esaslarına uygun olarak güvenliğin sağlanması, bölgesel gelişmişlik düzeyleri arasındaki farkların azaltılması” olabilir.

- Üçüncü aşamada hayati alanlar belirlenmeli. Örneğin, eğitim, istihdam, ekonomi, bilgilendirme, güvenlik, sağlık, psikososyal, diplomatik, idari gibi alanlar birden fazla bakanlığı ilgilendirebileceği için, burada doğrudan bakanlıkların fonksiyonları yerine alanlar belirlenmelidir.

- Dördüncü aşamada, her alanda başarılı olmayı mümkün kılacak projeler tespit edilmelidir.

- Beşinci aşamada, belirlenen proje ve faaliyetler tek tek ele alınarak irdelenmeli, projenin güçlü ve zayıf yanları ortaya konularak eylem planına dönüştürülmelidir.

- Son aşamada; geliştirilen eylem planı Başbakan’ın başkanlığında toplanan, “Terörle Mücadele Genel Kurulu”na arz edilerek onaylandıktan sonra uygulanmak üzere ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilmelidir.

Özerklik talebi üzerinde çalışılmalı


- Türkiye Cumhuriyeti yapısı içerisinde, Kürt kökenlilerin ve Türklerin birlikte yaşama arzuları yanında, Kürtler adına ortaya konulan özerklik ve hatta bağımsızlık taleplerinin, her iki tarafın da katılacağı bilimsel daha fazla çalışma ile araştırılması gerekmektedir.