Terör örgütünde liderlik kavgası (15.01.2010)

Terör örgütünün silah bırakması ve tasfiyesinin tartışıldığı bir dönemde, Kandil'de yaşanan iç hesaplaşmanın Avrupa'daki yapılanmaya da sıçradığı bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Kandil'de, terör örgütü üst düzey sorumlularından Murat Karayılan ve Fehman Hüseyin arasında yaşanan ''liderlik/rant'' kavgasının, bu defa da Murat Karayılan'ın talimatıyla Kandil'e çekilen, terör örgütünün eski Avrupa eski sorumlusu Rıza Altun ile yeni sorumlusu Sabri Ok arasında yaşanmaya başladığı belirtildi.

Rıza Altun-Sabri Ok arasındaki süregelen kavganın son kurbanı ise terör örgütünün Avrupa yapılanması sorumlularından ''Dorşin'' kod adlı Zübeyde Ersöz oldu. Avrupa'da yaşanan iç hesaplaşmaya tepki gösteren Zübeyde Ersöz'ün 11 arkadaşıyla PKK'den ayrıldığı kaydedildi.

Rıza Altun, ''zimmetine para geçirdiği, Avrupa'daki örgüt kadrolarını Kandil aleyhine örgütleyerek örgüt içi hizipleşmeye neden olduğu, örgüt politikasına aykırı hareket ettiği ve kendi geleceğini garanti altına almak için gizli servislerle işbirliği yaptığı'' gerekçesiyle ''özeleştiri'' vermek üzere Kandil'e getirtilmiş ve sorgulanmıştı.

Rıza Altun'un yerine getirilen Sabri Ok, eski yöneticileri görevden alarak, ''Asya Deniz'' kod adlı Canan Kurtyılmaz, ''Çukurcalı Behzat'' kod adlı Nedim Seven ve ''Dorşin'' kod adlı Zübeyde Ersöz'den oluşan ''üçlü yönetim'' oluşturdu. Ancak, Avrupa'da özellikle terör örgütünün gençlik kadrosunda hala hakimiyeti bulunan Rıza Altun'un, bu kadrolar aracılığıyla terörist Nedim Seven'in Fransa'daki operasyonlarda yakalanarak cezaevine girmesinde etkin olduğu, böylece hem kendisinden sonra oluşturulmaya çalışılan üçlü yönetimin dağılmasını, hem de Nedim Seven'in örgütün aktif faaliyetlerinden uzaklaşmasını sağladığı kaydedildi.

Avrupa alanındaki karar mekanizmasındaki gizli etkisini sürdüren Rıza Altun'un, üçlü yapının diğer ayağı olan ''Asya Deniz'' kod adlı Canan Kurtyılmaz üzerinde baskı oluşturduğu, sorumlu olduğu kadrolar üzerinde otorite sağlayamayan Canan Kurtyılmaz'ın psikolojik bunalıma girerek örgütten ayrılmak zorunda kaldığı belirtildi.

Yerine gelen Sabri Ok'un otoritesini sarsmak için etkin olduğu kadroları ''yolsuzluk, ahlak dışı ilişkiler, organize suç eylemlerine katılım gibi faaliyetlere yönlendirdiği'' iddia edilen Rıza Altun'un, gençlik yapılanmasındaki kadrolar aracılığıyla, son olarak ''Dorşin'' kod adlı Zübeyde Ersöz'ün, Sabri Ok'un sağ kolu olarak tanınan ''Cemal'' kod adlı F.S. ile ''yoz ilişki'' dedikodularını yaydırdığı öne sürüldü.

Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Zübeyde Ersöz bu olayların ardından 11 arkadaşıyla birlikte örgütten ayrıldı. Örgütün merkez yönetiminin Ersöz'ü ''özeleştiri'' vermek üzere Kandil'e çağrıldığı öne sürüldü.

Rıza Altun'un Kandil'den Avrupa alanına yönelik faaliyetlerinden büyük rahatsızlık duyan Sabri Ok'un, Altun'un Avrupa alanındaki etkinliğini tamamen yok etmeye yönelik tasfiye başlattığı iddia edildi.