Terör örgütlerine karşı ortak tavır içindeyiz
Başbakan Davutoğlu, "Gerek DEAŞ gibi terör örgütleri, gerekse onyıllardır Irak topraklarından Türkiye'ye saldırılar yürüten bütün terör örgütlerine karşı ortak bir tavır içindeyiz" dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Irak Başbakanı Haydar El Abadi ile gerçekleştirdiği baş başa görüşme ve Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
İki ülke arasında gerçekleşen karşılıklı üst düzey ziyaretlerin, ülkelerin derin tarihi dostluğunu yansıtan güzel bir işaret olduğunu belirten Davutoğlu, başbakanlık görevini üstlendikten sonra ilk ziyaretlerinden birini Irak'a yaptığını, Abadi'nin de Türkiye'yi ziyaret etme isteğini gündeme getirince, bundan memnun olduklarını ve hemen davet ettiklerini söyledi. Irak Başbakanı Abadi'yi 6 bakanı ile Ankara’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Davutoğlu, Irak heyetine "hoşgeldiniz" dileklerini iletti.
Başbakan Davutoğlu, ziyaret vesilesiyle kendisinin Irak ziyaretinde kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey toplantısını da gerçekleştirdiklerine işaret ederek, bakanların kendi alanlarını ilgilendiren konuları kapsamlı olarak ele aldıklarını, önceki toplantılarda karar verilmiş hususları da tekrar ele alarak, kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
"Şu anda birinci gündem maddemiz güvenlik konusudur" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Irak’ta yaz aylarından itibaren yaşanan ve bir terör örgütü olan DEAŞ’ın yaptığı saldırılarla ortaya çıkan güvenlik riski sadece Irak’ı değil, bütün bölgeyi etkilemektedir ve sadece Irak’a değil, bütün bölgeye ve Türkiye’ye de bir tehdit mahiyeti, bir risk mahiyeti taşımaktadır. Bu çerçevede Irak’ın toprak bütünlüğüne, Irak’ın güvenliğine ve istikrarına, Türkiye’nin güvenliği ve istikrarı gibi bakıyoruz. Irak’a bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Bu konuda zaten Bağdat’ta yaptığımız görüşmelerde ortak bir mutabakatımız vardı, şimdi de buradan bir kez daha bu mutabakatı teyiden vurguluyoruz; Bölgede var olan bütün terör örgütlerine karşı ortak bir tavır konusunda mutabıkız. Gerek DEAŞ gibi son dönemde çıkan terör örgütleri ve Irak’ı, Suriye’yi kendisine alan olarak seçen terör örgütleri, gerekse on yıllardır Irak topraklarından Türkiye’ye saldırılar yürüten PKK terör örgütü gibi bütün terör örgütlerine karşı ortak bir tavır içindeyiz. Bu noktada Irak’ın güvenliği bağlamında her türlü desteği vermeye hazırız. Ümit ederiz ki inşallah son dönemde Irak güvenlik güçleri ve Peşmerge güçlerinin sağladığı başarılardan sonra Irak’ta kalıcı istikrar sağlanır ve Irak toprakları bütünüyle güvenlik ve emniyet içinde varlığını sürdürür. Bu noktada Türkiye her zaman destek vermeye hazırdır ve bu desteğini sürdürecektir."
"Enerji konusu, Türkiye ile Irak arasında büyük bir işbirliği imkanıdır"
Başbakan Davutoğlu, görüşmelerde başta enerji olmak üzere ekonomik ilişkilerin de gözden geçirildiğini vurgulayarak, "Enerji konusu Türkiye ile Irak arasında büyük bir işbirliği imkanıdır. Biz, Irak’ın zengin kaynaklarının dünya piyasalarına yönlendirilmesi bakımından Irak ile her türlü işbirliğine hazırız. Bugün de çok verimli görüşmeler yaptık. Irak anayasasına dayalı olarak bu enerji işbirliği yürüyecektir, Irak anayasasının öngördüğü prensipler etrafında yine bu işbirliğini geliştirerek sürdürme konusunda da kararlıyız" dedi.
Türkiye ve Irak'ın önemli dış ticaret ortakları olduğunu belirten Davutoğlu, dış ticaretin 2013’te 12 milyar doları, 2014 yılının 9 ayında da 8-9 milyar doları aştığını, güvenlik şartlarının etkilediği ticaretin, güvenlik şartları iyileştikçe ivme kazanacağına inandığını kaydetti.
Türk firmalarının Irak’ta üstlendiği işlerin maliyetinin 21 milyar doları bulduğunu, Türk firmalarının Irak'ın yeniden yapılanmasında rol aldığını ve almaya devam edeceğini dile getiren Davutoğlu, Türk firmalarına yönelik engellemelerin kaldırılması konusundaki tutumu dolayısıyla da Irak Başbakanı Abadi'ye teşekkür etti. Başbakan Davutoğlu, Irak ve Türkiye ekonomilerinin birbirini tamamlayan ekonomiler olduğunu, ekonomi işbirliğinden hem iki ülkenin hem de bölgenin kazanacağını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin su konusundaki taahhütlerini de sonuna kadar yerine getireceğini, suyu bir işbirliği alanı olarak görerek atılacak adımlar konusunda her türlü işbirliğine hazır olduklarını, suyun yönetimi ve en az israfla kullanılmasını öngören işbirliğini daha da ileri götürmeye kararlı olduklarını vurguladı.
Davutoğlu, bakanların çalışmalarının önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğini belirterek, Ocak ayında karma ekonomik toplantısının Irak'ta gerçekleşeceğini bildirdi. Başbakan Davutoğlu, "Türkiye ve Irak’a tarihte derinliğe giden bir dostluk ve ortak kader bilincine sahiptir. Önümüzdeki dönemde de Irak’ın her türlü karşı karşıya kalabileceği sorunlarında Türkiye, Irak’ın yanında olacaktır. Irak da Türkiye ile her zaman omuz omuza olma iradesini göstermiştir. Bu görüşmeler bu açıdan tarihi nitelikli görüşmelerdir. Türkiye evinizdir, her zaman tekrar tekrar bekleriz. inşallah bu yeni dönem halklarımıza bereket ve refah getirecektir" diye konuştu.
"Detaylı çalışma yürütülecek"
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, "IŞİD ile mücadelede asker ve polis eğitimi konusunda bir ilerleme sağlanabildi mi?" şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
"İki ülke arasında teröre karşı mücadele konusunda zaten işleyen mekanizmalar vardır. Bu son dönemdeki gelişmeler sonrasında bu konu daha da genişleyecek. Zaten bu çerçevede Irak'ta yaptığımız bazı askeri eğitim manasında destek çalışmalarımız oldu. Ben son ziyaretimde o bölgelere de gittim. Bugün Savunma Bakanlarımız görüşmeler yaptılar. Bu konularda verilebilecek destek hususunda da Irak tarafıyla daha kapsamlı başka neler yapılabilecekse destek vermek konusunda, eğitim ve diğer alanlarda hazırız. Bu çerçevede prensipte ortak bir yaklaşımımız var. Savunma Bakanlarımız ve ilgili güvenlik birimlerimiz, daha detaylı bir çalışma yürütecekler."
Davutoğlu, "Türkiye'nin rolü veya Türkiye tarafından terörle mücadele konusunda Irak'a sunulan desteğin türü nedir? Özellikle yabancı savaşçıların Irak'a akın etmesi konusunda verdiğiniz destek nedir?" şeklindeki soruya karşılık, bu konuda Kuzey Irak'ta DEAŞ'a karşı savaşan Peşmerge güçlerine verilen bazı askeri eğitim faaliyetleri ve desteklerinin bulunduğunu ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, Erbil'e gittiğinde bu konularda orada da görüşmeler yaptıklarını anımsatarak, "Bu çerçevede, DEAŞ'ın Musul'a saldırması sonrasında da desteklerimiz sürdü. Bağdat ziyaretinde de vurguladık ve bugün savunma bakanlarımız bu çerçevede biraraya geldiler. Irak merkezi hükümetine de bu konularda verilebilecek destek hususunda her türlü fikre açığız, oturur bunları değerlendirir, gerekli desteği eğit-donat ve diğer alanlarda yapılabilecek destek konusunda da Iraklı güvenlik birimleriyle görüşmeler sürüyor. Bu konularda her türlü yardıma hazırız" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, yabancı savaşçılar konusunda ise gerek Irak'ta, gerek Suriye'de hiç bir yabancı savaşçının olmaması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Ama gerçek anlamda hiçbir yabancı savaşçının. Ne Suriye rejimi safhında savaşan yabancı savaşçılar ne de DEAŞ gibi dışarıdan gelerek orada hakimiyet kurmaya çalışan terörist örgütler safhında savaşan yabancı savaşçılara Suriye kapatılmalı. Suriye, Suriye halkına aittir; Irak Irak halkına aittir. Bütün kaynaklarıyla, bütün siyasetiyle her iki ülkenin halkı dışında hiçbir yabancı güç bu ülkelerde olmamalıdır. Nihai noktada, hepimiz bu ülkelerin toprak bütünlüğüne ve bu ülke halklarının kendi geleceklerini tayin etmeleri konusunda mutlak egemenliğe sahip olduğu konusunda müttefikiz. Bu çerçevede, Türkiye yabancı savaşçılar konusunda ilkesel bir tutuma sahiptir ve her türlü işbirliğine de hazırdır."
Basın toplantısına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.
İbadi: Türkiye ile ilişkileri geliştirme arzusundayız
İbadi de toplantıda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantılarını tekrar başlatmak üzere Türkiye'de bulunduklarını belirtti. Bu toplantıları Irak ve Türkiye'nin yanında, bölgenin çıkarını gözetecek şekilde tekrar hayata geçirmek istediklerini kaydeden İbadi, "Bu dönemde bütün alanlarda ikili ekonomi, enerji, güvenlik ve askeri işbirliğimizi ilerletmek istiyoruz" dedi.
İbadi, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon kurulduğunu ve bu çerçevede 60 ülkeden oluşan uluslararası güçle IŞİD’e karşı mücadele verildiğini hatırlatarak, bu örgütün sadece Irak ve bölge için değil tüm dünya için tehdit oluşturduğuna dikkati çekti. Irak halkı ve güvenlik güçlerinin terörizmle mücadele ettiğini dile getiren İbadi, "Irak silahlı kuvvetleri Peşmerge kuvvetleri ile Irak güvenlik sistemi içerisinde birlikte hareket etmektedir. Bu çerçevede Haziran ayından itibaren bölgelerimizi işgal etmeye başlayan IŞİD’in kontrolünü azaltmaya başlamışlardır. Şu anda IŞİD’i bölgelerimizden çıkarmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
İbadi, Irak'ta sadece güvenlik meseleleriyle ilgilenmediklerini aynı zamanda yolsuzlukla da mücadele konusunda çalışmaya başladıklarını kaydetti.
Türkiye'ye teşekkür
Irak güvenlik güçlerinin eğitilmesi ve Irak güvenlik güçlerinin güçlendirilmesi konusunda Türkiye’nin sunduğu yardımlar için teşekkür eden İbadi, "Ekonomimiz ve güvenliğimiz ortaktır. Bize yönelik tehditler ortaktır. Biz Irak’ta Türkiye’nin güvenliğine önem vermekteyiz. Türkiye’nin güvenliğine herhangi bir halel gelmesine müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı. İbadi, "Herhangi bir terör örgütünün Türkiye’ye zarar vermesine izin vermeyiz. Bu konuda Irak topraklarından komşu Türkiye’ye karşı herhangi bir müdahale olursa buna izin vermeyiz. Türkiye’nin içişlerine de karışmayız" şeklinde konuştu.
İbadi, IŞİD'e karşı mücadelede Türkiye'den beklentilerinin sorulması üzerine, iki ülke arasındaki işbirliğinin önemine vurgu yaptı. Davutoğlu ile toplantılarında "askeri, istihbari, eğitim ve silah konusunda konuşmaların geçtiğini ve listelerin sunulduğunu" aktaran İbadi, "Türkiye'deki kardeşlerimiz destek konusunda hazır olduklarını ifade ettiler. Güçlerimizi seferber ederek tüm komşu ülkelerin desteği ile bu örgütü bertaraf edebiliriz. Bu konuda Türkiye'ye teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
İbadi, dünya genelinde binlerce kişinin IŞİD gibi örgütlere çekildiğini ve bu nedenle teröre karşı küresel bir işbirliği gerektiğini ifade ederek, "Komşu ülke Türkiye ile de işbirliği yapıyoruz" dedi.
Ülkelerin IŞİD militanlarının geçişini kolaylaştırmasının söz konusu olmadığını kaydeden İbadi, "Türkiye savaşçıların sınırdan geçmesine izin vermemektedir. Ancak bazı savaşçıların kimlikleri belirsiz veya tanınmamaktadır. Bu şekilde geçebilmektedirler. Bu nedenle konularda daha fazla istihbari işbirliği yapmaya ihtiyaç duyuyoruz" diye konuştu.
İbadi, Irak'ta ve Suriye'de etnik ve mezhep temelli çatışmalara karşı olduklarını vurgulayarak, bu konuda küresel bir işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
İbadi, IŞİD'e karşı mücadele konusunda Sünni aşiretlerin ve siyasi grupların hükümete yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, tenkitlere saygı duyduklarını ve tüm aşiretlere ellerini uzattıklarını dile getirdi. İbadi, silahlı kuvvetlere aşiretlerden herkesi almalarının mümkün olmadığını, sadece savaşçıları ve cesur gençleri alabildiklerini ifade etti.
Enerjide işbirliği
İbadi, Irak bütçesi ve petrolle ilgili konuların Irak parlamentosunda görüşüldüğüne işaret ederek, "Irak petrolünün Türk topraklarından geçerek Ceyhan limanına gelerek oradan da dünya pazarına açılması konusu gündeme gelmiştir. Biz bu anlaşmayı daha da güçlendirerek Türkiye üzerinden bu ihracatı yapmak istiyoruz. Bu ekonomik yönden Türkiye ve Irak’ın çıkarınadır" dedi.
Türkiye-Irak ikili ilişkilerine büyük önem verdiklerinin altını çizen İbadi, "Türk ve Irak ekonomisinin kalkınmasını ve iyileşmesini istiyoruz. Karşılıklı olarak iki halkın ulusal çıkarı için bunu yapmak istiyoruz" ifadesini kullandı.
İbadi, iki ülke arasında yürütülen açılım sürecini şeffaflık içinde devam ettirdiklerini dile getirerek, "Görüşmelerimizde açık ve net bu çözümleri konuştuk. Bu çözümler netlik ve şeffaflık çerçevesinde olur. Bu açıklık içerisinde bunu gerçekleştireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
İbadi, şöyle devam etti:
"Bazı açıklıklar, açık konuşmalar, anlaşmaları belki biraz geciktirebilir veya zaman aldırabilir. Ancak açık konuşmak, netlik sadece Türkiye ve Irak’ın çıkarına değil bölgenin çıkarına olacaktır. Ne yazık ki bölgede bir mezhep kutuplaşması vardır. Bu bağlamda da işbirliği yapmamız gerekiyor bu kutuplaşmaları ve mezhepler arası çatışmaları bertaraf etmek için. Bütün bölge halklarının dokusunu zarar veren bu tehditlere karşı. Sadece Irak'a ve bölgeye değil, bütün dünyayı tehdit eden bu tehditlere karşı işbirliğine hazırız."
İbadi, Türkiye ile ikili ilişkilere önem verdiklerini vurgulayarak, "Sadece sorunları konuşmak değil aynı zamanda yapıcı ilişkiler kurarak tam bir açılım içinde olmak istiyoruz. İki ülkenin egemenliği bağlamında, ilişkilerimizi ekonomik, siyasi, ticari, güvenlik ve askeri bütün alanlarda geliştirme arzusu içindeyiz" diye konuştu.
İbadi, Irak'ta güvenliğin sağlanmasıyla ilişkilerin daha iyi bir düzeye ulaşacağını kaydetti.
Türkiye-Irak İş Forumu
Başbakan Davutoğlu, Sheraton Otelde düzenlenen Türkiye-Irak İş Forumu'nda yaptığı konuşmada ise Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler bakımından tarihi bir gün yaşandığını ifade etti.
Türkiye ve Irak'ın çok derin tarihi ilişkilere sahip, dost ve komşu iki ülke olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Tarihte çok az iki ülkenin halkları bu derece içi içe geçmiştir, bu derece sağlam kültürel bağlarla birbiriyle irtibatlanmıştır" değerlendirmesini yaptı.
Çok güzel görüşmeler yaptıklarını, geçen ay Bağdat'taki görüşmelerin devamı mahiyetindeki bu görüşmelerde bir kez daha iki ülkenin ortak stratejik vizyonunu paylaştıklarını dile getiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki hükümet de eylül ayında kurulmuştu. Birbirimizle karşılıklı olarak Sayın Başbakanla telefonda teyitleşmiştik ve yıl sonuna kadar iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni ve daha büyük bir ivmeyle geleceğe hazırlanması yönünde güçlü bir siyasi irade beyanında bulunmuştuk. Bunun bir coğrafi altyapısı var, bir ekonomik altyapısı var. Coğrafi altyapısı itibarıyla bakıldığında, Türkiye ile Irak birbirini tamamlayan coğrafyalardır. Basra'dan İstanbul Boğazı'na kadar olan geniş alanda Türkiye ile Irak neredeyse coğrafi anlamda puzzle'ın (yapboz) iki parçası gibi birbirini tamamlayan özelliklere sahiptir ve birlikte ekonomileri entegre olduğunda herhalde dünyada iki ülke arasında olabilecek en yüksek ortak karı elde edebilir bir potansiyele sahiptir. Bu sebepledir ki biz 2009'da Türkiye olarak komşu ülkelerle yeni bir stratejik işbirliği mekanizması kurma kararı aldığımızda ilk olarak Irak'la Yüksek Düzeyli Statejik İşbirliği Konseyi mekanizmasını kurmuş ve bir günde 48 anlaşma imzalamıştık."
"Şimdi kaybedilmiş vakitleri süratle telafi etme zamanıdır"
Başbakan Davutoğlu, o günden bugüne Irak'la ilişkilerin giderek geliştiğini ancak bu anlaşmaların uygulanması ve Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ikincisinin gerçekleşebilmesi için bu aylarda tekrar yeni bir hız kazanma ihtiyacının hasıl olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Burada şunu açıklıkla ifade etmek istiyorum: Irak'ın istikrarı Türkiye'nin istikrarıdır. Irak'ın refahı, güvenliği Türkiye'nin refahı ve güvenliğidir. Bunun Irak için de aynen geçerli olduğunu ve Türkiye'nin istikrar ve güvenliğinin kendi istikrar ve güvenlikleri olarak gördüğünü biliyoruz. Şimdi kaybedilmiş vakitleri süratle telafi etme zamanıdır. Coğrafi ve tarihi olarak birbirini tamamlayan bu iki ülke, aslında ekonomik olarak da potansiyelleri itibarıyla birbirlerini tamamlıyor. Türkiye, son 12 yıl içindeki yüksek büyüme performansı ve dünya ekonomisinde sahip olduğu rol ile dünyada 17. büyük ülke ekonomik konumda ve G-20 dönem başkanlığını üstlenmiş durumda. Çok geniş bir altyapı imkanı var, büyük bir endüstriyel sanayi üretim kapasitesi var. Bunun yanında enerjiye çok yoğun bir ihtiyacı var."
Davutoğlu, aynı şekilde Irak'ın bu kez çok uzun yıllar süren acılı tecrübelerden sonra kalkınma hamlesini başlattığını ve mübalağasız Ortadoğu'da ve dünyada belki de insan kaynağıyla doğal kaynaklarını optimum bir şekilde birleştirebilecek kabiliyete sahip nadir ülkelerden biri olduğunu kaydetti.
"Irak zor yılları geçecek ve çok köklü bir kalkınma reformunun hamlesini başlatacak"
Bölgede insan kaynaklarıyla doğal kaynakların bir araya geldiği ülkelerin az olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Irak'ta bu mevcut. Çok zengin doğal kaynakları ve çok iyi eğitilmiş, bütün o savaşlara, acılara, iç gerilimlere rağmen hala takdirle izlenen insan potansiyeli var. O zaman Irak'ın önümüzdeki dönemde, yükselen bir güç haline gelmemesi için hiçbir sebep yok. DEAŞ'ın varlığı, terör tehdidi bunların hepsi zamanla etkisini kaybedecektir ve biz Türkiye olarak Irak'ın önümüzdeki 10 yıl içinde, iç istikrarının sağlanması durumunda dünyanın yükselen bir ekonomik havzası, bölgesi olacağına, yükselen bir gücü olacağına dair inancımız tamdır. Yeter ki iç istikrar sağlansın, yeter ki bütün Iraklı tarafların sürecin içinde olduğu bir siyasal yapı kurulsun ki Sayın El-İbadi'nin hükümetinde bugün bu yapı var ve bunun için de geleceğe çok daha iyimser bir perspektifle bakılabiliyor.
Kasım ayında Irak'a yaptığım seyahatte Iraklı siyasi gruplar arasında ne kadar sağlam bir ortak kader bilincinin gelişmiş olduğunu görmekten büyük memnuniyet duymuştum Sayın El-İbadi'nin liderliğinde. Özellikle iş dünyamıza bunu ifade etmek istiyorum: Irak zor yılları geçecek ve inşallah önümüzdeki yıllarda çok köklü bir kalkınma reformunun hamlesini başlatacak. Bu hamle yıllarında Türkiye, Irak'ın yanında olacak. Tecrübesiyle, birikimiyle, şirketlerimizin sahip olduğu imkanlarla Irak'ın kalkınmasına katkıda bulunacağız. Aynı şekilde bu karşılıklı olarak kazan-kazan ilkesi etrafında Türk şirketleri de Irak'ın geniş potansiyelinden istifade edecek."
Türk şirketlerinin müteahhitlik, ticaret ve yatırım konularında çok önemli bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Davutoğlu, bu tecrübeye sahip ülke sayısının az olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Türkiye, coğrafi olarak Irak'a yakındır, şirketlerimiz her an Irak'a ulaşabilir. THY'nın imkanları, inşallah zamanla daha da gelişecek ve inşallah eğer bu siyasal sorunlar, özellikle istikrar, güvenlik sorunları aşıldığında demiryolu ile de Irak, Bağdat, Basra'dan İstanbul Boğazı'na ve Marmaray üzerinden Avrupa'ya kadar uzandığını düşündüğünüzde bu ulaşım imkanlarıyla Türkiye ve Irak birbirleriyle tamamıyla entegre bir ekonomiye yönelecektir" diye konuştu.
"Irak'ın inşaası için Irak'taki çalışmalarınıza geri dönün"
Irak'ın çok geniş enerji imkanları etrafında ortak neler yapılabileceğinin ele alındığını işaret eden Davutoğlu, tur şirketlerinin Irak'ın her yerinde faal olmasını istediklerini söyledi. Iraklı şirketlerin Türkiye'de aktif çalışmasının arzu ettiklerini ifade eden Davutoğlu, Irak'ın kamu ve özel şirketlerinin Türk ortaklarla 3. ülkelerde yapabileceği güzel çalışmalar olabileceğini vurguladı. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Özetle şunu vurgulamak isterim: Özellikle iş dünyamıza, Irak'taki sıkıntılar konjonktüreldir. Bu sıkıntılar aşıldığında Irak, çok geniş imkanları ile dünya ekonomisine entegre olacaktır. Bu entegrasyonda Türk şirketleri Irak'a yardımcı olmalıdır. Hepinize de ayrıca teşekkür etmek istiyorum, çok zor şartlarda bile Irak'ı terk etmediniz. Biz de her vesile ile 'Ne olursa olsun, Irak'ı terk etmeyin' diye size telkinde bulunduk. İşte bugünler için bu telkinde bulunuyorduk. Şimdi gördüğünüz gibi iki Başbakan olarak sizinle birlikte bir güçlü siyasi iradeyi vurgulamak için buradayız. Türkiye ve Irak, yan yanadır. Kimse bu iki ülke arasına ihtilaf, geçici birtakım problemler sokamayacaktır. İki Başbakan olarak biz, sizlere tavsiyemiz, telkinimiz ve geleceğe dönük olarak size teklifimiz: bir an önce vakit kaybetmeden Irak'ın inşaası için Irak'taki çalışmalarınıza geri dönün. Irak'la Türkiye arasında köklü ekonomik ilişkiler kurulması için her türlü çabayı sarf edin. Iraklı işadamları ile birlikte Türkiye ve Irak'ta ortak olarak çalışın. Üçüncü ülkelerde de ortak projelere imza atın. Kamu ve devlet yöneticilerinin görevi, sizlerin önünüzü açmak, sizlere ortak mesajla birlikte çalışın motivasyonunu sağlamak. Bunu sağlıyoruz. Bunun yanında çifte vergilendirmenin önlenmesi, yatırımların teşviki gibi anlaşmalarla bir an önce tamamlamaya kararlıyız. Serbest ticaret anlaşmasını ve diğer alt anlaşmaları tamamlayıp sizlerin önünüzü daha da açacağız ama biz sizlerin önünü açtığımızda sizden de beklentimiz, süratle alana girmeniz ve bu zor günler geçtiğinde Irakla, Iraklı kardeşlerimiz ile birlikte yeni bir Irak, yeni bir Türkiye, yeni bir Ortadoğu, barış ve refah içinde bir Ortadoğu inşası için Iraklı dostlarınızla birlikte omuz omuza çalışmanız."
Iraklı işadamlarına da seslenen Davutoğlu, "Türkiye'de ne tür bir çalışma şartı arıyorsanız bunu sağlamak bizim görevimizdir. Herhangi bir talep sözkonusu olduğunda Türk ve Iraklı olduğuna bakmaksızın iş dünyamızın bütün taleplerini karşılamaya da kararlıyız" dedi.
Irak Başbakanı İbadi ise Türkiye-Irak arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesi için bir ziyaret gerçekleştirdiklerini, görüşmeleri sırasında ekonomik, ticari, sanayi, askeri ve istihbarat alanında görüş alış-verişinde bulunduklarını kaydetti.
İkili ticari ve ekonomik ilişkilerin temelinin iyi zemine oturtulması gerektiğini ifade eden İbadi, şöyle konuştu:
"Türkiye en önemli komşularımızdan ve stratejik ortaklarımızdan biridir. Türk şirketleri Irak'ta her zaman önceliklidir. Türk şirketlerine karşı hiçbir zaman kötülük olmasını istemeyiz. Türk iş adamlarının güçlü şekilde Irak pazarına girmelerini istiyoruz" dedi.
İbadi IŞİD terörü nedeniyle bazı güvenlik problemlerinin olduğunu anımsatarak, "Ancak Irak'ta 14 il daha var. Oralarda hiçbir karışıklık yok" dedi. Bu bölgelerin imara ve yatırıma ihtiyacı olduğunu belirten İbadi, yatırımlar için kapılarını ardına kadar açtıklarını vurguladı.
"Bürokratik engelleri kaldırıyoruz"
İbadi, yabancı yatırımcıların işini kolaylaştırmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını kaydederek, "Bürokratik engelleri kaldırıyoruz. Yabancı yatırımcıların ve özellikle Türk ekonomistlerin sadece mal satmak değil, ortaklığın devamını getirebilecek güçlü bir zemin kurulması için işbirliği yapmalarını bekliyoruz" dedi.
İki ülke arasında yapılacak anlaşmanın ekonomik entegrasyonu sağlayacak şekilde gerçekleştirilmesinin önemine dikkati çeken İbadi, şunları söyledi:
"Yatırımlar için gerekli yasal çalışmaları da sürdürüyoruz. Bütçe güvenlik konularındaki sorunlarımız geçicidir, birçok imkana sahibiz. Irak, gelecek vadeden bir ülkedir. Petrol fiyatlarındaki düşüş bütçeyi olumsuz etkiledi ve kuzeydeki petrol akışında sıkıntı yaşandı. Bu da bizi etkiledi. Ancak Bağdat ile Kürdistan yönetimi arasında anlaşma imzalandı. Parlamentonun bu ay içinde bu anlaşmayı onaylayacağını umuyoruz."
İbadi ayrıca bankacılık konularının da yeniden düzenlenmesine çalıştıklarını ifade ederek, ortak bankaların kurulmasını ve Türk bankalarının Irak'ta çalışmasını istediklerini belirtti.
Türkiye-Irak İş Forumu'nda, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Irak Su Kaynakları Bakanı Cevat Şuheyli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, ikili anlaşmalara imza attı.