TEKEL işçileri oturma eyleminde

TEKEL işçileri ve aileleri, üç gün sürecek oturma eylemi için Türk-İş önünde toplandı.

cumhuriyet.com.tr

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve konfederasyon yöneticileri ''sürekli eylem kararı'' kapsamında çalışmama hakkının kullanımı kapsamında bu haftaki basın açıklamasını Türk-İş Genel Merkezi önünde yaptı.

Kumlu, konuşmasında, ''ekmek, barış ve özgürlük istediklerini'' ifade ederek, ''Ülkemizde daha çok demokrasi istiyoruz. Ülkemizde demokrasinin var olabilmesinin sendikaların gelişmesi ve güçlenmesiyle mümkün olabileceğini biliyoruz. Bu bilincin bizi yönetenlerde de oluşabilmesi için bu eylemleri yapıyoruz'' dedi.

TEKEL işçilerinin ''büyük direnişinin'' tam 1 ayı doldurduğunu dile getiren Kumlu, TEKEL işçilerinin 1 ay önce olduğu gibi Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya geldiklerini belirtti.

Türk çalışma hayatının son derece zor günler geçirdiği bir süreçte TEKEL işçilerinin eylemleriyle fitili ateşlediklerini anlatan Kumlu, şöyle konuştu:
''Verdiğiniz ekmek mücadelesinde o kadar haklı ve masumdunuz ki bütün Türkiye'nin desteğini aldınız. Size sıkılan biber gazı, size sıkılan tazyikli su aslında bütün Türkiye'ye sıkılmış oldu ve bunun içindir ki burada 1 aydır 1 gün yalnız bırakılmadınız. Sizi 'yan gelip yatmakla' suçladılar. Sizi 'ideolojik davranmakla' suçladılar ama siz o onurlu ve dik duruşunuzla, taleplerinizi ifade edişteki samimiyetinizle bu suçlamaların hiç de doğru olmadığını tüm Türkiye'ye anlattınız.
Size, sizin eylemlerinize duyarsız kalan hükümeti de kınıyorum. Bu ne duyarsızlık, bu ne umursamazlık anlamak mümkün değil. Taş olsa çatlar taş.''

Kumlu, Pazar günü Sıhhiye Meydanı'nda miting yapacaklarını ve binlerce kişiyle taleplerini haykıracaklarını ifade etti.


Talepler

Mustafa Kumlu, işçilerle beraber taleplerini şöyle sıraladı:
''Ey hükümet, TEKEL ve itfaiye işçileri başta olmak üzere çalışanların taleplerine kulak ver, işsizliği önle, kiralık işçilik düzenlemesinden ve esnek çalışma biçimlerinden vazgeç, Kıdem tazminatı hakkımıza el uzatma, işçileri köleleştirmeye yönelik 4-c ve benzeri uygulamalardan vazgeç, işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmasından vazgeç, vergi adaletsizliğini gider, sağlık ve sigorta haklarımızdaki mağduriyeti gider, asgari ücreti sefalet ücreti olmaktan çıkar, iş sağlığı ve iş güvenliği alanındaki aksaklıkları gider, antidemokratik yasaları değiştir, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldır, taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonomiyi engelle, sosyal devleti uygula.''

Kumlu, taleplerini sıraladıktan sonra, ''Türk-İş'in önüne, buraya kulak ver. Bu sesi duy ey hükümet'' dedi. Türk-İş Genel Başkanı Kumlu, konuşmasının sonunda işçisi, memuru, diğer toplum kesimlerini Pazar yapacakları mitinge davet etti.


Oturma eylemi

TEKEL işçilerinin 3 gün devam edecek oturma eylemi, kent dışından gelen tüm işçilerin Türk-İş önüne ulaşmasının ardından başlayacak.

Sendika yetkilileri bunun için oturma eyleminin saat 16.00'da başlatılmasına karar verildiğini bildirdi.

İşçiler Ankara'ya gelirken yanlarında içerisinde ihtiyaç duyabilecekleri malzemelerin bulunduğu valiz ve çantalarla geldiler. Bazı işçilerin beraberlerinde oturma eyleminde kullanacakları tabureleri de getirdikleri görüldü.

 

DİSK'ten ziyaret

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, eylemlerinin 32. gününde TEKEL işçilerine destek ziyaretinde bulundu.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türk-İş Genel Merkezi önünde işçilere hitaben yaptığı konuşmada, 32 gündür zorluklara ve engellemelere rağmen direnişi sürdüren TEKEL işçilerini kutladı.

Bu mücadelenin sadece TEKEL işçileri için değil, bütün işçi sınıfı için önem taşıdığını dile getiren Çelebi, ''Bu mücadeleden tüm işçi sınıfı başarıyla çıkmak zorunda. Başka yolu yok'' dedi.

Çelebi, ''Mücadele için bir kez daha ant içiyoruz. Eğer bizi duymuyorlarsa bugün buradayız. Pazar günü de buradayız. Genel grev, genel direnişe sonuna kadar varız'' diye konuştu.

KESK Başkanı Sami Evren de Türk-İş'in önüne desteğe değil, eylemlerini birleştirmeye geldiklerini söyledi. Tekel işçilerinin işsizliğe karşı, iş güvencesini korumak için mücadele ettiklerini belirten Evren, bu nedenle eylemin tüm emekçilerin eylemi olduğunu dile getirdi.

Dünya emekçilerinin Tekel işçisinin yanında olduğuna işaret eden Evren, şöyle konuştu:
''Bu hükümet, oturma eyleminden, mitingden anlamaz. Onun anladığı tek dil var. O da genel grevdir. Oturma eyleminde burada sizlerle olacağız. Bütün konfederasyonlar, pazar günü yapılacak mitingden sonra bir araya gelip siyasi iradeye süre vermeli. Daha sonra da genel grevi ilan etmelidir. Tekel işçisi kaybederse, Türk demokrasisi, hepimiz kaybederiz.''

 

AKP İl Başkanlığı önünde eylem

Türk-İş ve KESK'e bağlı bazı sendikaların üyeleri, Tekel işçilerine destek için AKP İl Başkanlığı önünde eylem yaptı. Kızılay'da farklı yerlerde toplanan sendika üyeleri, sloganlar atarak AKP İl Başkanlığı önüne geldi.

Türk-İş Ankara Temsilcisi Yusuf Doğan burada yaptığı açıklamada, memleketin ürettiği her değerde desteklerinin, çalışkanlıklarının, üretkenliklerinin, alın terlerinin olduğunu söyledi. ''Her fırsatta işsiz, aşsız bırakılanların kendileri olduğunu'' söyleyen Doğan, ''Hükümetin duyarsızlığı devam ettikçe eylemlerimiz devam edecektir'' dedi.

Doğan, eylemlerinin hükümetin seslerini duyması, haklı taleplerinin yerine getirilmesi için olduğunu söyledi ve bütün sendikal örgütleri pazar günü Sıhhiye'de yapılacak ''Demokrasi ve Haklar'' yürüyüşüne davet etti.

Tekel işçilerine destek sloganları atan grup daha sonra dağıldı.

 

Antalya'dan destek

Antalya'daki bazı sendika ve meslek odaları, Ankara'da eylemlerini sürdüren TEKEL işçilerine destek verdi.

DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği üyeleri, Kışlahan Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez, güvencesiz ve düşük ücret dayatılan tüm emekçilerin talepleri, demokrasi ve barış için TEKEL işçileriyle de dayanışma içerisinde meydanlarda olduklarını söyledi.

Sendikal hak ve özgürlükler ile demokrasi için birleşik bir mücadelenin zorunlu olduğunu kaydeden Sönmez, uygulanan piyasacı politikalar sonucu, sosyal devletin üç temel sacayağı olan eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik haklarının her geçen gün biraz daha tırpanlandığını öne sürdü

Sağlık hizmetlerine ulaşmanın da katkı, katılım payları ve hastane fark ücretleriyle gün geçtikçe zorlaştığını savunan Sönmez, hekimler ve sağlıkçıların, TBMM gündeminde olan Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri Yasa tasarıları ile düşük ücretle, uzun süre ve güvencesiz çalışma kıskacına alındığını iddia etti.

Eylemlerini sürdüren TEKEL ve itfaiye işçilerinin saldırılara maruz kaldığını, bu saldırıların kitle örgütlerini, sendikal ve mesleki örgütleri ''hizaya getirmek'' için yapıldığını öne süren Sönmez, ''AKP, er geç toplumun gerçeğiyle yüzleşecektir'' dedi.

Tüm emek kesimlerinin, baskı ve yıldırma girişimleri ile polisin saldırgan tutumuna karşı bir aydır Ankara'da direnen TEKEL işçilerinin çağrısına kulak vermesi gerektiğini ifade eden Sönmez, kendilerinin de meydanlardaki desteği ve hak arama mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti.