"TEKEL işçileri gündemde değil"

TBMM Genel Kurulu'nda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesi sürüyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tekel işçilerinin kazanılmış haklarının korunarak, başka kamu kuruluşlarına aktarılmasının, şu anda gündemde olmadığını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Genel Kurul'u, TBMM Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı. Bütçe görüşmelerinin 13. turunda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine 3. maddeden devam ediliyor.

Tasarının 3. maddesi üzerinde ilk sözü CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi aldı.

 

Tekel işçileri

Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri devam ederken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tekel işçilerinin kazanılmış haklarının korunarak, başka kamu kuruluşlarına aktarılmasının, şu anda gündemde olmadığını söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddelerinin görüşülmesine devam ediliyor.

Şimşek, maddelerin görüşülmesi sırasında milletvekillerin, Ankara'da 8 gündür eylemlerini sürdüren Tekel işçilerinin durumuyla ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Mehmet Şimşek, ''Tekel işçilerinin kazanılmış haklarının korunarak, başka kamu kuruluşlarına aktarılması şu anda gündemde değildir. Bunlar sınava tabi tutulmadan, öncelikli olarak kamu kuruluşlarına alınabiliyor. 1992'den itibaren tüm özelleştirmeler nedeniyle açığa ödenmiş, kıdem tazminatı ödenmiş tüm işçilere kapı açtık, kamu kurumlarına zaten alıyoruz. Ama alım şartları, önceki haklarını koruyarak değil'' diye konuştu.

CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, 2010 bütçesinin ''krizden çıkış bütçesi'' olarak sunulduğunu belirterek, krizden çıkış için gerekli olan özel tüketimin artırılması, kamu ve özel sabit sermaye yatırımlarının artışını öngörmediğini söyledi.

Yoksulluk sınırı altında milyonlarca insanın yaşadığını vurgulayan Tütüncü, ''İşçi, çiftçi, memur, emekli, esnafı rahatlatın ki özel tüketim talebi artsın. Krizden özel sektör öncülüğünde büyümeyle çıkış amaçlanıyor. Bu, boş bir hayaldir. Ekonominin omurgası çatlamış durumda'' diye konuştu.

AKP Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, AKP Hükümetleri döneminde hazırlanan 8. bütçenin, önceki bütçelerde olduğu gibi mali disiplin ve ekonomik istikrarı temel aldığını savundu.

Şimdiye kadar bütçe hedeflerine ulaşıldığına dikkati çeken Gönül, 2009 bütçesindeki sapmanın, kriz nedeniyle gelirlerin düşmesinden kaynaklandığını söyledi.
Gönül, ''Krizde en kötü dönem geride kalmıştır. Piyasalardaki stres, kriz öncesi duruma dönmüştür'' dedi.

CHP Eskişehir Milletvekili Murat Sönmez ise belediye başkan yardımcılarının bazılarının memur, bazılarının ise il genel meclisi üyesi olduğunu belirterek, aynı işi yapmalarına rağmen aralarında aşırı ücret farkı bulunduğunu, bu sorunun giderilmesini beklediklerini söyledi.

Sönmez, yüzde 2.5'luk maaş artışıyla memurların durumunun iyileştirilemeyeceğini kaydederek, ''Hükümet, memurların geçimini sağlayamayacağını düşünerek, başka iş yapmalarına imkan sağlamayı düşünüyor'' diye konuştu.
 

''Türkiye, borcunu azaltmıştır''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Türkiye'nin kamu ve özel sektör olmak üzere dış borç stokunun 2002'de 129,5 milyar dolar, 2009 yılının ikinci çeyrek sonunda bu borcun 268,5 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Borç artışları değerlendirilirken, toplam borcun milli gelire oranlarının esas alınması gerektiğini söyleyen Şimşek, şöyle dedi:

''Hangi veriye, hangi orana barsanız bakın, Türkiye borcunu azaltmıştır. Özel sektörde de kamu da da borç azalmıştır. Kasım sonu itibariyle iç, dış, kamu, özel tüm borç 440 milyar lira civarında. Dünyanın hiçbir ülkesinde borca, mutlak rakam olarak bakılmaz. 'ABD'nin 10 trilyon dolar borcu var' diye durumu bizden daha kötü diyemeyiz. Borcun, milli gelire oranı önemli.''

Genel Kurulda, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısının 4 maddesi kabul edildi.

 

Sözleşmeli personel ile ilgili çalışma yok

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Maliye Bakanlığı'nın, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunda bir çalışmasının olmadığını söyledi.
2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddeleri üzerinde MHP gurubu adına konuşan Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Bankalara kaynak aktarmayan nadir ülkelerdeniz'' sözünü anımsatarak, kriz döneminde sadece bankaların kar ettiğini, bu karın da Hazinenin bankalara ödediği yüksek faizden kaynaklandığını savundu. Kumcuoğlu, Merkez Bankasının yüzde 6.5 faizine karşın, Hazinenin yüzde 18-19 faizle özel bankalara borçlandığını ileri sürdü.

AKP Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, 2010 bütçesinin ''istikrar ve güven bütçesi'' olduğunu belirterek, bütçeyle sürdürülebilir büyümenin öngörüldüğünü söyledi.
1994 ile 2001 yıllarında dünyada kriz olmazken, Türkiye'de büyük krizlerin yaşandığını ifade eden Koyuncu, o dönemlerde Türkiye'nin koalisyon hükümetleri tarafından yönetildiğini, kötü yönetimin de krizlere yol açtığını iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Şinasi Öktem ise kalkınma bakımından Türkiye'nin 144 ülke arasından 139'uncu sırada olduğunu belirterek, toplumun yüzde 74'ünün borçlu yaşadığını söyledi. Öktem, 2010 bütçesiyle, paradan para kazanmanın ve kayıt dışılığın iyice artacağını savundu.

Son bir yılda 65 bin iş yerinin kapandığını, kurulan şirket sayısının ise yüzde 13 azaldığını ifade eden Öktem, AKP hükümetleri döneminde peynir fiyatının yüzde 225, bulgur fiyatının yüzde 115, et fiyatının ise yüzde 142 arttığını ileri sürdü. Soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2009 yılında tarım sektörüne 7.5 milyar lira harcandığını belirterek, 2010 yılında tarıma 8 milyar 428 milyon civarında kaynak öngörüldüğünü kaydetti.

Kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliği konusunda geçen yıl Ağustos ayında ek ödemeye ilişkin düzenleme yapıldığını anımsatan Şimşek, imkanlar ölçüsünde ücret dengesizliğinin giderilmeye çalışılacağını söyledi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Maliye Bakanlığının, sözleşmeli personel statüsünün kaldırılarak, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunda bir çalışmasının olmadığını ifade etti.


Barcelona'ya sponsorluğa eleştiri

Yasanın ''resmi araçlara'' ilişkin düzenleme içeren 9. maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz alan Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, ''AKP iktidarının dünyadaki para bolluğuna rağmen yatırım fırsatını kaçırarak, finans sektörünü kayırdığını'' öne sürdü.
İşsizliğin arttığını, yatırım yapılmadığını, ''memleketin savaş alanına döndüğünü'' iddia eden Küçük, ''Nerede başarı? Buna kargalar bile güler'' diye konuştu.

Küçük, Türkiye'de makam aracı kullanımı konusunda ''perişanlık'' yaşandığını, çok fazla makam aracının bulunduğunu ifade ederek, ''Lüks uçaklara binmeyi marifet sayıyoruz. Obama, yeni uçak alımını iptal etti. Başbakan yeni uçak aldı. Ülkenin başbakanı yeni bir uçak almayı 'büyük ülke olmanın gereği' olarak sunuyor. Bu, gurur verici bir durum değil'' dedi. Küçük, yeni ambulans alınmasına ve itfaiye araçlarının yenilenmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti.

MHP Mersin Milletvekili Kadir Ural da kamuya araç almak yerine kiralamasını eleştirdi.
Ödenen kiralarla bu araçların alınmasının mümkün olduğunu savunan Ural, THY'nin Barcelona futbol takımına sponsor olmasını da eleştirdi. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın idam cezasının infaz edilmemesi konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile partisine mensup milletvekillerinin eleştirilerde bulunduklarını belirten Ural, ''Eğer asmak istiyorsanız getirin yasayı şahsım adına destek vereceğim'' diye konuştu.


Tartışma

Şahsı adına konuşan AKP Artvin Milletvekili Ertekin Çolak, CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral'in geçtiğimiz cuma günkü konuşmasında Erzurum'daki köyüne güvenlik nedeniyle gidemediğini söylediğini anımsatarak, bölgesine yakın olan Meral'in köyünün muhtarıyla konuştuğunu, muhtarın kesinlikle böyle bir şey olmadığını söylediğini ifade etti.
Çolak, ''Hepimizin içinde bulunduğumuz geminin kaptanına muhalefet edeyim diye geminin tabanını delmeye çalıştığımızı unutmamamız lazım'' dedi.

Çolak, bazılarının 1999 yılında seçimlere girerken, terör örgütü elebaşını ancak kendilerinin asacağına söz vererek milletten oy istediklerini unuttuklarını söyledi. Çolak, ''Ama Türk milleti bunu unutmamıştır, unutmayacaktır. Bunun da bilinmesi gerekir'' diye konuştu. MHP sıralarından bazı milletvekilleri, ''Asabiliyorsan sen as. Gözün yiyorsa as'' diye bağırdı.

Sataşma nedeniyle söz alan Meral ise ülkede huzur istediğini belirterek, kendi köyündeki bir olayı anlattığını, ''Sayın milletvekilim niye yalan söylüyor? Artık terörü meşru hale getirdiniz. Artık teröre sayın diyorlar yanınızda, siz de eyvallah diyorsunuz'' diye konuştu.
Çelik'in sözlü müdahaleleri üzerine Meral, ''Ayıp ediyorsun. Kusura bakma...''diyerek, bu durumla ilgili kendi bölgesine söz bulunduğu söyledi.

Bu arada oturumu yöneten Başkanvekili Meral Akşener, Çolak ile Meral arasındaki tartışmaya sözlü olarak müdahale etti. Akşener, Meral'in konuşmasından sonra, Çolak'ın muhtarın telefonunu Meral'e vermeye kalkıştığını o nedenle müdahale ettiğini belirtti. Akşener, Çolak'a ''Siz, bulunduğunuz yerden sürekli laf attınız. Bu tür konuşmaların kimseye faydası yoktur. Böyle bir konunun Meclis kürsüsünden dile getirilmesinin ne faydası oldu? Bu tür şeylerin buraya getirilmesini doğru bulmuyorum. En azından benim yönetimimde getirmeyin'' diye konuştu.


''Rahmetli, ağlayarak terk etti"


AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu'nun konuşmasında AKP'lilere yönelik ''Türküm diyemiyorsunuz, Müslümanım da mı diyemiyorsunuz?'' ifadelerinde bulunduğunu belirterek, tepki gösterdi.

Anayasada ''Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür'' şeklinde yazdığını anımsatan Elitaş, ''Bunun ölçüsü ne, ölçüsü cebimizde taşıdığımız nüfus cüzdanıdır. Eğer başka bir ölçü varsa DNA testi, kafatası testiyle ilgili bir ölçü varsa biz o ölçünün dışında olduğumuzu ifade ediyorum'' diye konuştu.

İslamiyete bağlılığının herhangi bir ölçüsü bulunmadığını söyleyen Elitaş, ''Herkesin dini, inancı kendine. Biz inanmış insanlar olarak bizim Müslümanlığımızın ölçüsünü tartışmak hiç kimsenin haddi de hakkı da değildir'' dedi.

Demirbank'ın 2000 tarihinde 170 milyon taahhüdünü yerine getiremediğini ve buna hiçbir bankanın ve devletin destek olmadığını anımsatan Elitaş, bunun sonucunda Demirbank'ın satılmasına, 6 bankanın batmasına yol açıldığını ileri sürdü.
Elitaş, idamın kaldırılmasına ilişkin yasanın görüşüldüğü 2 Ağustos 2002 cuma günkü birleşimin tutanaklarını okudu.

İdamın kaldırılması teklifinin komisyonlarda kabul edildikten sonra Genel Kurula geldiğini belirten Elitaş, ''Adalet Komisyonunda o dönemin milletvekili Ramazan Toprak, bir teklif veriyor, diyor ki 'gelin bu terörist başının idamını erteleyen maddeyi biz buradan çıkaralım. Anayasa değişikliğiyle bunu yapın' diyor''dedi. Elitaş, bu konuyla ilgili komisyondaki görüşmeler sırasında MHP lideri Bahçeli'nin, partisine mensup milletvekillerini çağırarak 2 saat ikna toplantısı yaptığını ileri sürdü.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve bazı MHP milletvekillerinin laf atması üzerine Elitaş, ''Eğer rahmetli Mehmet Gül (MHP eski milletvekili) mezarından çıksaydı, onun karşısında utanırdınız. Mehmet Gül, Adalet Komisyonunu ağlayarak terk etti. (Kaderin cilvesine bak Apo'yu affetmek bize nasip olacakmış) diye ağlayarak gitti. Sizde hakkı var Mehmet Gül'ün... Onun hesabını nasıl vereceksiniz'' dedi.

Elitaş'ın, oylama tutanaklarından hangi milletvekilinin idamın kaldırılmasına ilişkin düzenlemeye ret, hangi milletvekilinin kabul oyu verdiğini okumaya başlaması üzerine, MHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.

 

2B alanlarının genişletileceği iddiaları mesnetsiz

2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının 2 maddesi daha kabul edildi.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, bütçenin gerçekçi olduğunu, 50 milyar liralık açığın ise makul olduğunu ifade etti.

Kurban Bayramında ''kurban bağışıyla ilgili istismar'' konusunun çok üzücü bir konu olduğunu belirten Şimşek, ''Bu konuda ilgili bakanlık olan İçişleri Bakanlığı eminim ki gerekli çalışmaları yapıyordur. Ne gerekiyorsa hükümetimiz tarafından yapılacaktır. Böylesine hayır işlerinde istismarın, yolsuzlukların olması son derece üzücü'' diye konuştu. Şimşek, 2B alanlarının genişletileceğine ilişkin iddiaların tamamen ''mesnetsiz'' olduğunu ifade etti.

İç talebin canlandırılması konusunda krizin derinleştiği dönemde ciddi vergi düzenlemeleri yaptıklarını belirten Şimşek, şöyle devam etti:
''2010 yılı için en önemli husus faizleri düşük düzeyde tutmaktır. Faizi eğer tek hanede tutabilirsek, ki bu da bütçe disiplini ile sağlanabilir, o zaman hem özel tüketime hem özel yatırımlara destek sağlamış oluruz. Nitekim temel felsefe de budur. Bir anlamda bu bütçe krizden çıkış bütçesidir. Çünkü, birçok ülkeye nazaran Türkiye 3 yıllık bir plan hazırlamıştır. Bu plan çerçevesinde bütçe açıkları aşağı çekilecektir. Nitekim bundan dolayı piyasaların Türkiye'ye olan güveni artmıştır. Türkiye, son dönemde kredi notu iki kademe artan tek ülkedir. Bu da çok önemlidir.''

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise hükümetin tarım kesimine büyük önem verdiğini söyledi. ''AK hükümetleri döneminde bir taraftan gelir düzeyinin artırılması, diğer taraftan girdilerin maliyetlerinin azaltılması yönünde önemli adımlar atılmıştır. Tarımsal destekleme için bütçeden Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 1'i oranında pay ayrılmasını öngördük. Bugüne kadar hiçbir hükümet bunu hayal dahi edememiştir'' dedi. Bağış, tarımsal desteklemelere 2010 bütçesinden toplam 8.4 milyar TL kaynak aktarılmasının öngörüldüğünü kaydetti.

CHP Grubu adına konuşan Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, 5084 sayılı Teşvik Yasası'nın süresinin en az 1 yıl daha uzatılmasını istedi. Bunun 49 ildeki istihdam açısından çok önemli olduğunu söyleyen Aslanoğlu, ''Bu bir ekmek meselesidir. CHP olarak sürenin uzatılmasına yürekten destek vereceğiz'' diye konuştu.

MHP Grubu adına konuşan Manisa Milletvekili Erkan Akçay, hükümetin özelleştirme politikasını eleştirdi. Tekel işçilerinin haklarını istediklerini belirten Akçay, ''Tekeli özelleştirirken soyduran AKP, şimdi de Tekel işçilerini dövdürmektedir. Bu, vicdansızlıktır'' dedi.

 

"Halk seçimde hesap soracak"

CHP Antalya Milletvekili Tayfun Süner, AKP'li milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmaya yönelik dosya sayısının bu dönemde 111'e ulaştığını belirterek, ''halkın seçimde hesap soracağını'' söyledi. Süner, ''Halk terör yerine, birbirine düşman ediliyor. Sokaklar ayak takımına bırakıldı. Atatürk'ün 1914'te üzgün gördüğü yaverine 'merak etme işgal kuvvetleri geldiği gibi gidecek' demişti, bana soranlara 'merak etmeyin AKP, geldiği gibi gidecek' diyorum'' şeklinde konuştu.

AKP Artvin Milletvekili Ertekin Çolak ise demokrasilerde hesabın, ancak halk tarafından sorulabileceğini vurgulayarak, AKP'nin 4 kez halkın hesabına çekildiğini, 4 seçimde de birinci parti olduğunu söyledi. Çolak, ''İnşallah siz böyle muhalefet yaptığınız takdirde halk, bize birinci, size beşinci sırada yer verecektir. AKP'nin yaptığı hizmetlerden dolayı mı hesaba çekeceksiniz. Artvin'e önceden 20 saate ulaşılıyordu şimdi 10 saatte ulaşılıyor. Artvin'e neden 10 saatte ulaşılıyor diye mi hesap soracaksınız'' diye konuştu.


''Vergileri artırmakta kararlıyız"

Maliye Bakanı Şimşek, maddeler üzerinde milletvekillerinin ''çalışanlardan yüksek vergiler alındığına'' ilişkin sorularını cevaplandırdı. Şimşek, 9. derece 1. kademede evli 2 çocuk babası bir memurun Kasım 2009 itibariyle brüt maaşının bin 439 lira, net maaşının bin 253 lira, alınan verginin ise 27 lira olduğunu bildirerek, verginin brüt maaşa oranın yüzde 1.9, net maaşa oranının ise yüzde 2.2 olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki dolaylı vergilerin yüksek olduğunu, bunun da doğrudan vergilerin düşük olmasından kaynaklandığına dikkati çeken Şimşek, ''Doğrudan vergileri artırmak için kararlıyız. Çünkü böylece, çapraz denetimi getireceğiz, gelir idaresini bütçe açısından, personel açısından çok özel konuma getireceğiz, ardından vergi kaçıranlara hapis cezasını artırdık, daha da ağırlaştıracağız. Bunun sonucunda, vergi kaçırmanın cezası ağır olacak, vergi gelirleri de artacak'' diye konuştu.

Şimşek, AKP hükümetleri döneminde yoksulluğun azalmaya başladığını bildirerek, gıda ve gıda dışı olmak üzere yoksulluk sınırında harcamaların fert başına günlük 2002'de yüzde 27, 2009'da ise yüzde 17.1 olduğunu bildirdi.

Maliye Bakanı Şimşek, günde yoksulluk sınırı olan 4.3 doların altındaki harcama oranının 2002'de yüzde 30.3 olduğunu, bu oranın şimdi yüzde 6.8'e indiğini kaydetti. Şimşek, Teşvik Yasasının süresinin uzatılmasına hükümetin karar vermesi durumunda süresinin uzatılabileceğini, ancak bütçede bunun için ödenek öngörülmediğini söyledi.


Belediye burslarının iptali...

AKP Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, 2002 yılında yerel yönetimlere 4 milyar 170 milyon lira ödenek aktarılırken, 2010 yılı bütçesinde bu ödeneğin 19 milyar 100 milyon lira olarak öngörüldüğünü kaydetti. Yerel yönetimlerin kaynaklarının kesildiğine ilişkin iddiaların gerçekleri yansıtmadığını vurgulayan Aksak, 2002'ye oranla kaynakların 4.5 kat arttığını bildirdi.

AKP hükümetleri döneminde, Batı illerinde olan bütün imkanların Doğu illerine de götürülmeye çalışıldığını vurgulayan Aksak, elektriği, yolu ve suyu olmayan köyün bulunmadığını, şimdi tüm mezralara bu hizmetleri götürme gayretinde olduklarını söyledi.
Erzurum'da yapılması planlanan 2011 Dünya Üniversiteler Arası Kış Oyunları kapsamında yapılan yatırımları anlatan Aksak, milletvekillerini Erzurum'a kayak yapmaya, oradaki tesisleri görmeye davet etti.

Yurttaşlara yapılan yardımlara da değinen Aksak, belediyeler tarafından öğrencilere verilen bursun CHP tarafından engellendiğini ileri sürdü. Aksak, ''CHP, koşa koşa Anayasa Mahkemesine giderek, öğrencilere burs verilmesi uygulamasını iptal ettirdi. Bunun ahını aldıktan sonra bu rakamdan fazlaya çıkamazsınız'' diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Aksak'ın konuşması nedeniyle söz aldı. Belediyelerin burs vermesine karşı olmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Belediyelerin neden burs verdiğine değil, bütün kuruluşların belediyeler gibi burs vermesi için mahkemeye gittik. Anayasa Mahkemesi, belediyelerin burs vermesini iptal ederek, tek bir kuruluş tarafından burs verilmesini sağladı. Biz, kamu kuruluşlarının burs vermesi için kanun teklifi getirdik. AKP samimiyse destek versin, kanunu çıkaralım'' dedi.
CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, YÖK'ün son dönemde siyasal çıkışlarıyla gündeme geldiğini ve siyasallaştığını öne sürerek, Kurulun gerekli şekilde yapılandırılması gerektiğini kaydetti. MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal da YÖK'ün siyasallaştığını iddia etti.

İdam tartışması

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 4C konusunda iktidarın eleştirilmesinin haksızlık olduğunu söyledi. Terör örgütü Elebaşı Abdullah Öcalan'ın idam cezasının infazı konusunda MHP'yi eleştiren Elitaş, idam cezasının kaldırılması konusundaki yasa görüşülürken ''Adalet Komisyonunda MHP'li milletvekillerinin farklı yöntemlerle ikna edilmeye çalışıldığını'' öne sürdü. Elitaş, ''Eğer iyi niyetliyseniz bunu Adalet Komisyonunda gösterirdiniz'' dedi.

Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP olarak idamın kardırılmasını öngören AB uyum yasasına karşı olduklarını ifade ettiklerini belirterek, ''Ne Komisyonda, ne de Mecliste hiçbir pazarlığa evet diyemeyeceğimizi ilan ettik. Komisyonda da genel kurula geldiği zamanda tavrımız netti. Adam gibi sözümüzü verdik, adam gibi de durduk'' dedi.

TBMM Başkanvekili Meral Akşener, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının 14. maddesinin kabul edilmesinin ardından, yarın saat 11.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.