"Tehditle oy istiyorsunuz"
CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'li milletvekillerinin referandumda, "Evet oyu vermezseniz hizmet ve yardımlar kesilir" diyerek, yurttaşı tehdit ederek oy istediğini söyledi.
cumhuriyet.com.trCHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, TBMM Başkanlığı'na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle vatandaşlara "evet" baskısı yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Ülkemizin değişik kentlerinde açılış ve temel atma törenlerini gerekçe göstererek düzenlediğiniz mitinglerde ve iftar sofralarıyla, televizyon programlarında 'evet' oyu vermek istemeyenlere veya destek açıklaması yapmayanlara, genelde siz, yerelde de il milletvekilleriniz, referandumda, "Evet oyu vermezseniz hizmet ve yardımlar kesilir" diyerek vatandaşı tehdit ederek oy istemektedirler."
"Sözlerin şantaj değil mi?"
"Benden olmayan yaşamasın mantığı ile bugün elde ettiğiniz iktidar olanaklarıyla sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşları tehdit etmeniz düşünce özgürlüğü ve demokrasiye olan sevdanızla bağdaşıyor mu" diyen Ağyüz, "İşadamlarını ve onun örgütlerine ,'bitaraf olan bertaraf olur' sözünüz bir tehdit, gözdağı ve şantaj değil midir" diye sordu.
"Yeşil kart tehdidi yapılıyor"
Yurttaşlara 'yeşil kart' baskısı yapıldığını da ileri süren Ağyüz, Başbakan'a şu soruları yöneltti:
"Seçim bölgem Gaziantep'te; il milletvekillerinin Anayasa paketi değişikliği için yapılacak referandumda vatandaşların 'evet' oyu vermemeleri halinde yeşil kartlarının ve devletten aldıkları yardımların kesileceğini belirterek tehdit etmeleri, propaganda aracı olarak devlet olanaklarının kullanılması değil midir?
Seçim bölgem Gaziantep'in Elif beldesinde yapılacak alt yapı ihalesinin bile referandumda beldeden 'evet' oyu verilmesine bağlı olduğunu söyleyerek, belde halkını tehdit eden milletvekillerinizin yaptığı davranış partizanlık ve siyasi baskı, tehdit değil midir?
Yerel bazda illerde, ilçelerde ve beldelerde bu tür propagandaların ve tehditlerin yapılmasına sizin bu anlamdaki konuşmalarınız cesaret vermiyor mu?"