"Tedbir alınmazsa işsizlik yükselecek"

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, yaptığı açıklamada, TÜİK tarafından açıklanan verilerde sanayi üretiminin son üç aydır büyük bir hızla gerilediğinin görüldüğünü söyledi.

Ayhan, pek çok sektörde üretimin durma noktasına geldiğini belirterek "Sanayi üretim endeksi Ekim'de yüzde 8,5 Kasım'da yüzde 14 azalarak son on beş yılın en ciddi gerilemesini yaşamaktadır" dedi. Ayrıca, inşaat, tekstil, otomotiv gibi ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki üretim ve ihracat gerilemesinin de kaygı verici boyutlara ulaştığını savunan Ayhan, "Özellikle ihracatta Ekim ayından buyana sektörel düzeyde yaşanan şok düşüşler giderek hızlanmaktadır. Ocak ayının ilk yarısında, otomotiv ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70'ler düzeyinde gerilediği görülmektedir" dedi.


"Hükümet ekonominin kontağını kapatıp parka çekiyor"

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Ayhan şunları söyledi:  "ABD'nin yeni yönetimi, ayağının tozuyla ekonomiyi canlandırma paketleri üzerine çalışmaya başlarken, Hükümet IMF ile neyin pazarlığını yaptığını kamuoyuna açıklamalıdır. Hükümetin gündeminde ekonomi yok, kriz yok, Hükümet bunları IMF'e ihale etmiştir. Hükümet adeta ekonominin kontağını kapatıp, parka çekmeye çalışmaktadır. Vatandaşın gündemi geçim, Hükümetin gündemi ise seçimdir. Geçen hafta yayımlanan bütçe rakamları mali disiplinin son iki aydır darmadağın olduğunu hükümetin küresel krizi bir tarafa bırakıp seçim yatırımlarına başladığını açıkça ortaya koymaktadır. Ekonomideki durgunluk Kasım ayı itibariyle dolaylı vergiler tahsilâtını etkilemeye başlamıştır. Aralık ayında bütçe açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 120 büyümüştür. Son aylarda bütçe dengesi bozulmuş, 2008 yılında bütçe açığı 2007 yılına göre bile yüzde 25'e yakın artmıştır. Son iki ayda özellikle Aralık ayındaki gelişmeler son derece olumsuzdur. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının yayınladığı raporda 2008 yılında bütçe hedeflerinin gerçekleştiği yolundaki yorumların doğru olmadığı, son dokuz yılın en kötü bütçe performansının ortaya çıktığı hususu açık bir şekilde yer almıştır. İş âleminin mevcut krize ve kriz karşısındaki hükümetin tavrına ilişkin ne düşündüğü ise çok açıktır. Küresel ekonomi ve küresel siyasi sistemde köklü değişikliklerini arifesinde olduğumuz bu dönemde, Türkiye'nin vizyon sahibi bir hükümet tarafından yönetilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmektedir. 29 Mart bu beklentileri karşılayan, ülkemizin ekonomik ve siyasi kaderini değiştiren bir milat olacaktır. Toplumun tüm kesimleri bu beklenti içerisindedir."