"Tarikat bağlantısı örtülmek isteniyor"

Ergenekon davasının 14. oturumunda Muzaffer Tekin, savunmasına devam etti. Tekin, "İddianamenin düzenlenmesinin temel amacı, Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması ve menfur Danıştay cinayeti üzerindeki tarikat bağlantılarını örterek, saldırıyı ulusalcıların ve vatan severlerin üzerine yıkmaktır"dedi. Duruşmaya 18 Kasım Salı günü devam edilecek.

cumhuriyet.com.tr

Ergenekon davasının 14. oturumunda savunmasına devam eden Muzaffer Tekin, "İddianamenin düzenlenmesinin temel amacı, Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması ve menfur Danıştay cinayeti üzerindeki tarikat bağlantılarını örterek, söz konusu menfur saldırıyı ulusalcıların, bağımsız milliyetçilerin ve vatan severlerin üzerine yıkmaktır" dedi. Tekin, Alparslan Arslan'ın Gülen cemaati ilişkilerinin sorgulanmasnı istedi.

İddianamenin “Kurtlar Vadisi” dizisi ile örtüştüğünü dile getiren Tekin, ailesinin kendisine hitap şekli olan “zafer” isminin iddianameye kod adı olarak sokulmasına da şaşırdığını söyledi. Tekin, hayatı boyunca menfaat ilişkisi olmayan insanlara köprü görevi yaptığını, savcıların bahsettiği gibi örgütsel  çalışmaların içinde olmadığını ifade etti.
 

Savcılar mesleğini bıraksın

Danıştay davasının görüldüğü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin soruşturma savcısı Zekeriya Öz'ün mütalaasına karşın, Ergenekon dosyası ile irtibat bulamadığını söyleyen Tekin, ''Şayet savcılar benim Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve de Danıştay saldırısı ile irtibatım olduğunu mevcut delilleri ile gönül rahatlığı ile savuna biliyorlar ise kendilerin bir tek tavsiyem olacak. O da bu mesleği bırakmak. Hiçbir güç Muzaffer Tekin’i böylesine alçakça bir saldırı ile özdeşleştiremez” diye konuştu.

Delil yoksa iddianamede niye var

Savcıların, Rahip Santorya, Hrant Dink ve Zirve yayınevi cinayetlerini iddianameye aldıklarını, ancak bu eylemlere ilişkin dava açılmadığın anımsatan Tekin, “Delil yoksa, söz konusu iddiaları, iddianameye yazarak asılsız suçlamalarda bulunup, bizleri töhmet altında bırakamazsınız” dedi.

Osman Yıldırım'ın ifadesi çelişkili

Danıştay davası sanığı Osman Yıldırım'ın, gizli ve açık tanık olarak verdiği ifadelerin çelişkili ve gerçek dışı olduğunu söyleyen Tekin, Yıldırım'ın savcılarının vaatlerinin etkisi altında kalarak ifade verdiğini savundu.

Kağıttan şato


Alparslan Arslan’ın saldırıları 'dini duygularla yaptığı' yönündeki ifadelerine iddianamede yer verilmediğine dikkat çeken Tekin, şöyle konuştu: “Çünkü Alparslan Arslan’ın ifadeleri, savcıların anlatımlarını tamamen yalanlamakta, bir senaryo yazıldığını açıkça ifade etmektedir. Savcılar ilgisiz beyanlardan cımbızla çektikleri sözcükleri bir araya getirerek kâğıttan bir şato kurma yoluna gitmişlerdir.”


Laik düzen hedef

Tekin,  ifadesini şu sözlerle sürdürdü: “Sözde Ergenekon örgütüne yüklenmek istenen tüm cinayet ve olayların tamamı AKP iktidarı eminde işlenmiş olup, cinayetlerin işleniş şekilleri birbirine benzemekte olup, birçoğunda tarikat izlerine rastlanmıştır. İktidar tarikat basını bu konuda büyük ölçüde bilgi kirliliği yaratmak için ortak bir politika yürüterek ulusalcıların ve vatanseverlerin üzerine gitmiştir.”  Ortada bir örgüt olmadığı için örgüt adına işlenmiş bir suçun da bulunmadığını söyleyen Tekin,  asıl amacın laik düzenin tasfiyesi olduğunu iddia etti. Başbakanlığın, Ergenekonla ilgili soruşturmayı saldırılar gerçekleşmeden önce neden yapmadığını soran Tekin, MİT'in Başbakanlığa sözde oluşumla ilgili 2003'te bilgi notu yolladığına dikkat çekti.
 

www.aloihbar.org

MİT tarafından mahkemeye gönderilen yazıda Ergenekon davasındaki iddiaların temelini oluşturan Ergenekon ve Lobi belgelerinin 12 Temmuz 2006 tarihinden itibaren internet üzerinde www.aloihbar.org adresli sitede yayınlandığı ortaya konuldu. Mahkeme, 2 Temmuz 2008'te MİT'in hazırladığı ve isimler kapalı olarak dosyaya konulan örgüt şemasının açık halinin savcılıktan istenmesine karar verdi. Şema açık olarak dosyaya konulursa, örgüt liderinin kim olduğu da ortaya çıkacak.
 
Mahkeme heyeti, geçen oturumda sanık avukatlarının talebi üzerine 9 numaralı gizli tanığın kameraya kaydedilen ifadelerindeki eksik bölümlerin savcılıktan istenmesine karar vermişti. Savcılık ise mahkemeye 9 numaralı gizli tanığın 12 Mart 2008'de alınan tek sayfalık ifadesini gönderdi. Soruşturma savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel ve Zekeriya Öz tarafından alınan ifade tutanağında gizli tanık 9'un parmak izi olması dikkat çekti. Ankara Sincan 2 No'lu F Tipi cezaevinde ifadesi alınan sanığın kendisi ve yakınları için ağır bir tehlike olacağını belirtmesi üzerine, mahkeme heyetinin kimlik bilgilerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mühürlü bir zarf içerisinde kasada saklanmasına karar verdiği belirtildi. Gizli tanık 9 ifadesinde şunları söyledi: "Ben kameraya anlatmış olduğum bilgilerin benim tarafımdan anlatıldığını parmak basarak da tutunakta tastik etmek istiyorum. Tüm anlattıklarım doğrudur. Ben kendimle ilgili bir beklenti için bu açıklamaları yapmıyorum"

Ankara'daki Danıştay saldırısıyla hiçbir ilgisi olmadığını söyleyen gizli tanık 9, "Benim beraat etmem gerekirdi, fakat mahkumiyet kararı verildi.Benim kimseden çekincem yoktur. Sadece eşim ve çocuklarıma zarar gelmesinden çekiniyorum" dedi. Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, geçen haftaki oturumlarda gizli tanık 9'un Danıştay saldırısı sanığı Osman Yıldırım olduğunu iddia etmişti. Gizli tanık 9'un ifadeleriyle Osman Yıldırım'ın açıklamaları arasındaki benzerlikler gündeme gelmişti.

Ara karar

Mahkeme Heyeti Ergenekon Davası’nda ara kararını verdi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengül, Doğu Perinçek’in önceki gün talep ettiği MİT’in elinde bulunan Ergenekon yapılanmasına ait şemada yer alan 69 ismin açık halinin MİT’e yazı yazılarak istenmesine karar verildiğini açıkladı.

Davaya "maaş" ertelemesi

Ergenekon davası bugünkü duruşması sona erdi. Duruşmaya memur maaşlarının 15'inde alınması nedeniyle, salı günü devam edilmesine karar verildi. Mahkeme başkanı Şengül, duruşmanın Salı gününe alındığını söyleyince salondan gelen gürültü üzerine “Malum maaş günü” yanıtını verdi. Duruşmaya 18 Kasım salı günü devam edilecek.