Tanrıkulu: İnsan hakları ihlalleri arttı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, AK Parti iktidarı döneminde insan hakları ihlalleri açısından ''muhteşem günler, muhteşem yılların'' yaşandığını öne sürerek, her alanda insan hakları ihlallerinin, geçen yıla nazaran daha da arttığını savundu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''AKP'nin karanlık yönetiminde insan hakları raporu'' başlığıyla bu yılın 11 ayına ilişkin bazı veriler açıkladı.

AKP iktidarı döneminde insan hakları ihlalleri açısından ''muhteşem günler, muhteşem yılların'' yaşandığını savunan Tanrıkulu, her alanda insan hakları ihlallerinin, geçen yıla nazaran daha da arttığını öne sürdü.

Tanrıkulu, ''Yaşam hakkı ihlali, işkence yasağı, kadına şiddet, toplantı ve gösteri yürüyüşüyle ilgili ihlaller, cezaevlerinde ihlaller, çocuklara karşı şiddet... Bütün bu hak ihlalleri açısından muhteşem bir yıl yaşadık. Berbat diyebileceğin bir tablo ortaya çıktı'' dedi.

11 ayda, asker, sivil, örgüt üyesi 771 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Tanrıkulu, AKP'nin iktidara geldiği 2002'de çatışmalarda ölen kişi, asker sayısının sıfıra yakın olduğunu belirtti. Tanrıkulu, geçen 11 ayda, yargısız infazlarda 35, kara mayınlarda 14, faili meçhul cinayetlerde 19, bombalı saldırılarda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini savundu.

Tanrıkulu, ''iş cinayetlerinde'' aynı dönemde 802 kişinin hayatını kaybettiğini ifade ederek, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin de çıkan yasağa rağmen zirve yaptığını, yeterli önlemlerin alınamadığını söyledi. Tanrıkulu, 148 kadının öldüğünü kaydederek, ''Son olarak Gonca öğretmenin ölümünde kusurlu olan Van Vali Yardımcısı, 'En kötü ihtimalle ölürsünüz' dedi. İçişleri Bakanı'ndan bir beklentimiz yok ama Sayın Fatma Şahin'in duyarlılığını biliyorum acaba Van Vali Yardımcısı'nın halen görevde olması kendisini rahatsız etmiyor mu?'' diye sordu.

''Hiç mi vicdan yok?''

Cezaevlerinde 60 kişinin öldüğünü, 321 kişinin işkence ve kötü muamele gördüğünü, 11 tutuklu ve hükümlünün cinsel taciz ve tecavüze uğradığını ileri süren Tanrıkulu, söyle konuştu:

''Bunlar Irak, Lübnan ve Suriye'de değil bu tablolar Türkiye'nin tablosu. Hükümet, işkenceye sıfır tolerans demişti. Tespit edilen işkence ve kötü muamele sayısı 319, faili meçhul ölüm ise 9. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri nedeniyle gözaltına 46 bin kişi alındı, bin 831 kişi tutuklandı, 555 kişi toplantı ve gösteride yaralandı.

Daha dün gerçekten vahim bir tablo daha gördük. İstanbul'da engellilerin maçında korkunç bir tablo yaşandı. Açık havada polis biber gazı sıkıyor ama kapalı bir ortamda, engellilerin bulunduğu, kaçma imkanı olmayan engellilerin bulunduğu bir ortamda polisin biber gazı kullanması nasıl açıklanabilir? Bunda hiç mi hizmet kusuru yok? Hangi anlayıştır bu, hiç mi vicdan yok?

Türkiye'de yaklaşık 12 bin hakim ve savcı var. 9 bin 700 hakim ve savcısının silah almak için sıraya girdiği haberleri yansıdı. 9 bin 700 hakim ve savcının silahlanmak için sıraya girmesinin üç nedeni olabilir: Gerçekten silahı seviyorlar, yaşam hakları güvence altında değil ve ucuz silah alacaklar. Üçü de gerçekse üçü de vahim. Hakim ve savcıların kendi yaşamlarını güvencede görmediği bir Türkiye'de sıradan yurttaşlar nasıl kendilerini güvencede görecekler ve adalet bekleyecekler? Hakim ve savcıların bu kadar silaha meraklı olduğu başka bir ülke yoktur herhalde. Gerçekten etik dışı biçimde ucuz silah almak için sıraya girmişse bu da başka bir vahim tablodur.''