Tanrıkulu, açlık grevindeki kadınlarla görüştü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde açlık grevindeki tutuklu ve hükümlü kadınlarla görüştü.
cumhuriyet.com.trTanrıkulu, aralarında Şırnak bağımsız Milletvekili Selma Irmak'ın da bulunduğu açlık grevindeki 11 tutuklu ve hükümlü ile yaptığı görüşmenin ardından çıkışta gazetecilere açıklamada bulundu.
Türkiye'nin birçok cezaevinde 12 Eylül 2012'den bu yan çok sayıda tutuklu ve hükümlünün açlık grevi yaptığını belirten Tanrıkulu, bugün Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nin kadın koğuşunda Milletvekili Selma Irmak'ın da aralarında bulunduğu kadınlarla görüşüp, durumları hakkında doktorlardan bilgi aldığını söyledi.
Cezaevinde dünden bu yana sağlık ekibinin beklediğini ifade eden Tanrıkulu, şöyle konuştu:
''Doktorlardan aldığım bilgiye göre, sağlık durumları genel olarak iyi ama göz kararması, tansiyon düşüklüğü gibi şikayetleri olmuş. İnsan hakları savunucusu olarak insan bedeninin ölümle sonuçlanacak bir eyleme yatırılmaması gerektiği görüşündeyim. Hiç bir biçimde ölüm sonucunu ortaya çıkaracak, bir eylemin yapılmaması gerektiği görüşündeyim. Ancak şimdi bunun doğru ve yanlışlığını tartışma zamanı değil. Bu açlık ve ölüm oruçlarının bir biçimde sonuçlanması lazım. Bu nedenle Adalet Bakanlığı ve Başbakanlığın devreye girmesi lazım. Bir siyasi kararlılık ortaya koymaları lazım. Bugüne kadar bu gerçekleşmedi. Önümüzde bayram var. Umarım 4-5 günlük bayram sürecinde hepimizin üzüleceği, kahrolacağı, vicdanlarımızın sızlayacağı bir olay gerçekleşmez.''
''Geri dönülmez sonuçlar çıkmadan sonlanması lazım''
Tanrıkulu, gazetecilerin sorusu üzerine Milletvekili Irmak ile arkadaşlarının kendisine açlık grevini devam ettireceklerini ilettiğini ifade ederek, ''Adalet Bakanlığı'nın, TBMM İnsan Hakları Komisyonun devre girmesi lazım. Ben geçen hafta TBMM İnsan Hakları Komisyonuna başvuru yaptım. Cezaevleri Alt Komisyonu'nun bu cezaevlerinde inceleme yapmasını istedim. Fakat maalesef oradan da bugüne kadar bir adım atılmadı'' dedi.
Açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin taleplerine ilişkin bir başka soru üzerine Tanrıkulu, siyasi talepler söz konusu olduğunu kaydetti.