'Tanıklık Günleri' 8. gününde

Tutuklu gazeteciler için meslektaşlarının, yakınlarının katılımıyla düzenlenen Tanıklık Günleri devam ediyor.

cumhuriyet.com.tr

Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun hapisteki gazetecilerin özgürlüklerine kavuşabilmesi için Çağlayan Adliye Sarayı önünde düzenlediği "Tanıklık Günleri" devam ediyor.

Gazeteciler, gazeteci yakınları ve çalışma arkadaşlarının katılımıyla Tanıklık Günleri’nin 9. gününde, Gün Tv’den Ahmet Birsin, DİHA’dan Gülsen Aslan, Aydınlık’tan Hikmet Çiçek, Emek ve Adalet’ten Mustafa Gök ve Demokratik Modernite’den Selahattin Aslan adına tanıklık yapıldı.

Olcayto: "Mücadeleye devam edeceğiz"

Eylemin açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Turgay Olcayto yaptı. "Tutuklu meslektaşlarımızla dayanışma içindeyiz" diyen Olcayto, ceza yasalarında iyileştirme yapılmadan, TMY’nin 6 ve 7. maddeleri değişmeden sorunun çözülemeyeceğinin altını çizdi. 90’dan fazla tutuklu ve hükümlü gazetecinin olduğunu belirten Olcayto, çağdaş demokrasilerde bir gazetecinin bile içeride olmasının utanç olduğunu ve Türkiye’nin bu utançtan kurtulması gerektiğini vurguladı.

Kendini ileri demokrasi olarak nitelendiren siyasi zihniyetin yazarları, sanatçıları, bilim insanlarını, gazetecileri, üniversite gençlerini potansiyel suçlu görmekte ısrar ettiğini belirten Olcayto, umutlarını kaybetmeyeceklerini, mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Çağdaş Ulus'un babası söz aldı

Eylemde tanıklıklara geçilmeden önce, bir önceki gün tanıklık edilen Vatan Gazetesi muhabiri tutuklu gazeteci Çağdaş Ulus’un babası Necmettin Ulus söz aldı. "Gazetecilik yapmak suç değildir" diyen Ulus, fikir özgürlüğünün olduğu iddia edilen bir ülkede, gazetecilerin yaptıkları haberler yüzünden hapsedilmelerinin ülkeye yarar değil zarar getirdiğini belirtti. Ulus, "Kendi çıkarlarıyla örtüşmeyince 'ÖYM’ler suç işliyor' diyen hükümet bu kadar gazeteci, yazar, bilim insanı düşünceleri yüzünden yargılanırken neredeydi?" diye sordu.

"Hem tanığız, hem sanığız"

Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin adına tanıklık yapan Gün TV Genel Yayın Yönetmeni Günay Aksoy, Ahmet Birsin’in faili meçhullerin kapatılmaya, özgür basının susturulmaya çalışıldığı bir dönemde görülmeyenleri göstermek için yoğun çaba harcadığını söyledi. "Gazeteciler olarak bu davanın hem tanığıyız hem sanığıyız" diyen Aksoy, özgür basının susturulamayacağını belirtti.

"Gazetecilik yapmaktan vazgeçmedi"

DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan adına çalışma arkadaşı Güler Can tanıklık yaptı. Gülsen Aslan’ın özgür basın emekçisi olarak aylardır cezaevinde olduğunu vurgulayan Can, tutsak edilip zor koşullarda yaşamaya mahkum edilse bile Aslan’ın gazetecilik yapmaktan vazgeçmediğine dikkat çekti.

"Hikmet Çiçek inandığı yolda yürüyor"

Aydınlık Dergisi Ankara Temsilcisi, deneyimli gazeteci Hikmet Çiçek adına 50 yıllık arkadaşı Cüneyt Akalın tanıklık yaptı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Akalın, Tevfik Fikret’in ‘Hak bildiğin yolda ilerleyeceksin’ sözüne atıfta bulunarak Hikmet Çiçek’in inandığı yolda yürüdüğünü vurguladı.

"Ape Musa'yı ve onlarca meslektaşımızı katlettiler"

Demokratik Modernite dergisinden Selahattin Aslan adına çalışma arkadaşı Özgür Güllü tanıklık yaptı. Emek ve cesaretin Selahattin Aslan’ın kişiliğinde birleştiğini belirten Güllü, "Özgür basını yıllarca gazetelerimizi yakarak, çalışma arkadaşlarımızı öldürerek, hapsederek susturmaya çalıştılar, ama başaramadılar" dedi.

Ape Musa’nın "Ben Bölücü Değilim" başlıklı bir yazısı nedeniyle bölücülükten yargılandığını hatırlatan Güllü, "Bununla da yetinmediler, Ape Musa'yı ve onlarca meslektaşımızı katlettiler. Özgür basın bugüne dek çok bedeller ödedi, ama biz susmayacağız, gazetecilik yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Mustafa Gök, Wernicke Korsakoff hastası"

Eylemde Ekmek ve Adalet dergisi Ankara Temsilcisi Mustafa Gök için de tanıklık yapıldı. 2004'ten bu yana tutuklu bulunan Mustafa Gök'ün, Wernicke Korsakoff hastası olduğuna buna karşın tahliye edilmediğine dikkat çekildi.