"Tamamen libere sisteme geçmeyi hedefliyoruz"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Sloven İş Konseyi tarafından düzenlenen ''Türk-Sloven İş Forumu''nda konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Slovenya'nın Balkanlar ve Güney Doğru Avrupa'nın bir istikrar adası olduğunu söyledi.

Slovenya'nın Türk ihraç mallarının Avrupa'ya ulaştırılmasında önemli konuma sahip olduğuna işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin Slovenya'nın önemli bir ticari ortağı konumunda olduğunu belirtti.

Binali Yıldırım, iki ülke arasındaki ilişkilerin artarak devam ettiğini, Türkiye'nin Slovenya'nın AB ve NATO üyeliğine tam destek verdiğini, iki ülke arasında herhangi bir siyasi sorun bulunmadığını, Sloven halkının da Türkiye'nin AB üyeliğine en fazla destek veren ülkeler arasında yer aldığını anlattı.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2003 yılında 172 milyon avro iken 2008 sonunda yüzde 400 artışla 600 milyon avroyu aştığına işaret eden Yıldırım, ancak bunun yeterli olmadığını ticareti geliştirmek için karşılıklı olarak daha çok çalışma yapmak gerektiğini kaydetti.

Bakan Yıldırım, konuk cumhurbaşkanına seslenerek, ''40'ı aşan özel sektör temsilcisi ile ülkemize yaptığınız bu tarihi ziyaret ekonomik ilişkilerimizin daha da ileriye taşınması için büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Slovenya ile de her türlü yatay dikey etkileşimi tüm seviyelerde güçlendirmek ülkelerimizin şüphesiz yararına olacaktır. Türkiye ve Slovenya için Balkanlar'da barışın ve istikrarın korunması, NATO müttefikleri olarak ortak stratejilerimiz arasındadır'' dedi.
 

Tren taşımacılığı

Türkiye için Balkanlar'ın ekonomik ve kültürel anlamda çok büyük önem ifade ettiğini vurgulayan Yıldırım, halen bölgede 15 bin Türk şirketi ve 20 bin Türk iş adamının çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiğinin, bugüne kadar Türk müteahhitlerin bölgede 5 miyar dolarlık proje tamamladığını, halen devam eden yatırımların tutarının 2 milyar dolar düzeyine olduğunu bildirdi.

Ekonomik refahın artırılmasında özel sektör arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Yıldırım, hükümetler olarak girişimcilerin önünü açmak, ticaretin yatırımın ve taşımacılığın önündeki engelleri kaldırmakla mükellef olduklarını kaydetti.

Binali Yıldırım, taşımacılığı bir ticaret olarak görmediklerini de belirterek, ''Taşımacılık ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesi için bir araçtır. Gerek ikili gerek çoklu taşımalarda gümrük kapılarındaki geçişleri, kotaları ve doğrudan dolaylı engelleri ortadan kaldırmak ve böylece taşımacılıkta tamamen bir libere sisteme geçmeyi hedefliyoruz. Dün İngiltere ile hem ikili hem de transit geçişlerde sistemi tamamen libere ettik. 2010'dan itibaren İngiltere ile bu adımı atmış oluyoruz. Aynı şeyin dost ve müttefik Slovenya ile de gerçekleşmesini ümit ediyoruz'' şeklinde konuştu.

Yıldırım, Türkiye ile Slovenya arasında başlattıkları haftada 2 günlük yapılan konteyner tren taşımacılığının gayet başarılı devam ettiğini, yakın zamanda bunun sayısını artırmak için iki tarafın demir yolları idaresinin yoğun çalışma içinde olduğunu söyledi.

Ortaklaşa yürütülen 25. saat treni ile ilgili deneme çalışmalarının da halen sürdüğünü belirten Yıldırım, Slovenya ile Türkiye arasında denizcilik alanında da muhtemel işbirliği olduğunu, Koper limanı ile büyük Türk limanları arasında düzenli deniz yolu taşımacılığı ve buna bağlı kombine taşımacılığın geliştirilebileceğini kaydetti.

Yıldırım, ''Bu suretle kara yolunda yaşadığımız doğrudan, dolaylı engeller de belirli bir düzeyde aşağıya çekilebilir. Orta ve uzun vadede böyle bir işbirliğinin hem Slovenya hem Türkiye için önemli faydalar sağlayacağına inanıyoruz'' şeklinde konuştu.
 

Gümrük birliği

Türkiye'nin AB ülkeleri ile tam üyelik görüşmelerini tamamlamadan GB anlaşmasını yapan tek ülke olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları belirtti:

''Gümrük birliği anlaşmasının amacı adım adım tam üyelikte oluşacak altyapıyı hazırlamaktı. Yani malların, hizmetlerin, insanların, sermayenin serbestçe hareket etmesine zemin hazırlamak... Bu güzel niyetlerle başlanan bu anlaşmada ne yazık ki geçen süre içinde Türkiye'nin beklentileri gerçekleşmemiş, gümrük birliği işleri kolaylaştıracağı yerde bazen daha da zorlaştıran bir yapıya bürünmüştür. Taşımacılık da bundan nasibini alan sektörlerin başındadır. Dünyada gittikçe artan oranlarda sanal ticaret yapılıyor. Geçen yıl itibariyle Türkiye'de 6 milyar dolarlık sanal ortamda ticaret gerçekleştirildi ve bu rakam gittikçe büyüyor. Ancak ister sanal ister gerçek yapın sonunda ticareti taşıma ile tamamlamadığınız zaman hiç bir zaman satın alanlarla satıcıların beklentilerini karşılamış olmuyorsunuz. Bir geçiş ülkesi olarak Slovenya'nın gerek kara yolunda gerek demir yolu gerek deniz yollarında taşımacılıkla ilgili taleplerimizi daha olumlu değerlendireceğini ümit ediyorum ve bu konuda taşımacılığımızın yaşadığı sorunların kısa sürede sona ereceğine inanıyorum.''